Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İdlib saldırısı sonrası, bugün acil atılması gereken adımları sıralayarak, kamuoyunun doğru ve açık bilgilendirilmesi, ortak aklın işletilmesi yönünde başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar ve Hükümet yetkililerine seslendi.
Hazırladıkları eylem planını siyasi partilerle de paylaşacaklarını söyleyen Davutoğlu, “Olayın nasıl meydana geldiği kamuoyuna açıklanmalı” dedi.
Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamadan satır başları şu şekildi:
'Geçmiş kırgınlıklar unutulmalı ve başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere toplumun tüm liderleri ortak akıl sürecine katılmalıdır.
Sağlıklı bir bilgi zeminine acil ihtiyaç vardır. Gece boyu süren hüzünlü bekleyişte belirsizlik hali toplumda hasıl olmuştur.
Öncelikli çağrımız Cumhurbaşkanı, Bakanlar ve devlet kurumları olayı ve tüm yaşananları, vatandaşlarımızla şeffaf bir şekilde paylaşmalı. Her türlü fikre açık olmalı, ortak istişareye açık olmalı zihinleri birlikteliği yapmalıdır.
Çağrımız Sayın Cumhurbaşkanı, hükümet yetkilileri ve siyasi liderleredir; açık yüreklilikle her şey tartışılmalıdır.
Bu eylem planını tüm siyasi liderlere iletme arzusundayız.
Canımızın yüreğimizin yandığı bir günde ümidimiz ve gelecekle ilgili idealimiz bir daha hiçbir şehit vermeyeceğimiz tutarlı bir stratejik plan içinde konunun ele alınmasıdır.
Rusyadan gelen açıklamalar takip ediliyor fakat alanda suriye rejiminin Rusya ve İran desteği olmaksızın böyle kalleşçe ve haince bir planın parçası olmayacağını biliyoruz.
Hemen bugün yapılmasını gerekli gördüğümüz hususlar;
-TBMM acilen toplanmalıdır. Nihai merci TBMM’dir acilen toplanması ve açık yüreklilikle tartışması gerekir.
-Sayın Cumhurbaşkanının ve tüm siyasi partilerin katlıması ile bir değerlendirme toplantısı yapılmalıdır.
-Ülke iç siyasetine yönelik halkın moralini bozacak, duyguları tahrik edecek, hamasi söylemlerden kaçınılması gerekir.
-Bütün devlet birimlerimizin kullanacağı ve kamuoyunu aydınlatacak açıklama metni paylaşılmalıdır. Tüm toplumla bilgilendirme notu paylaşılmalı korku ve tedirginliğe son verilmeli.
- NATO’nun İdlib’te askerlerimizin bulunduğu bölge güvenlik bölgesi ilan etmesi sağlanmalı ve bu alana yapılacak her türlü saldırının önüne geçilmelidir.
Yeni bir askeri operasyon öncesi mutlaka hava güçlerinin destekleyeceği şekilde o bölgenin korunması ve bunu NATO ve Rusya’ya iletmek gerekir.
Önemli liderlerin NATO toplantısı öncesi hemen bilgilendirilmeli. Toplantıdan beklentilerimiz ifade edilmelidir.
BM daimi ülkelerinin büyükelçileri davet edilerek tespit ve taleplerimiz kendilerine iletilmeli BM’nin acilen tedbir alması istenmelidir.
Rusya kaynaklı bir bilgi bombardımanı var bizim objektif verileri bütün bu büyükelçilere aktararak uluslarası kamuoyunu Türkiye’nin yakını tezlere getirmek gerekir.
İnsani yardım koridorlarının açılması için acilen BM Güvenlik Konseyi’nde bu kararın aldırılması gerekir.
Yeni bir mülteci akımı için BM ile işbirliği içinde olmak gerekir.
AB ile iletişime geçilmeli ve NATO girişimlerinde Avrupanın desteği sağlanmalıdır.
Suriyeye komşu ülkelerin de büyükelçileri çağırılarak bölgeye ait gelişmeler değerlendirilmelidir. Bu bölge bize ait bir bölgedir. Irak, Ürdün ve Lübnan ile acil diplomatik temasta bulunulmalı.
Bu basının yönlendirmeleri Türkiye’yi acz içinde gösterme niteliği taşımaktadır. Derhal bölge ülkeleri ile görüşmeler yapılmalıdır.
Rusya Türkiye’nin Suriye’deki çıkarlarını kabul etmek zorundadır. Planlı bir iletişim ve diyalog devam etmelidir.
Dikkatlerin İdlib’e yoğunlaşmasını fırsat bilen terör unsurlarının kalkışacağı girişimlere karşı askeri anlamda güçlendirilmelidir.
Rejim karşıtı tüm Suriye halkına çağrıda bulunarak Türkiyenin Suriye’de hiçbir emeli olmadığını asker mevcudiyet amacının mülteci korunmasından ibaret olduğu açıkça ifade edilmelidir.
Hangi kökenden gelirse gelsin tüm Suriye halkına her dilde ortak bir mesaj verilmelidir. Bu tedbirler bugün yapılacak tedbirlerdir.
Orta vadede ise;
Suriye’de TSK’nın daha kısa süre kalmasını sağlamak için suriyeli güçler tarafından düzenin sağlanmasına yönelik adımlar atılmalı.
Ülkemizde sınır tehdidi oluşturmayan tüm halk ile kapsamlı bir diyalog başlatılmalıdır.
Suriye ile kalıcı vadeli bir planı dünyaya duyurmalı,
Kalıcı bir ateşkesin BM gözetiminde sağlanması. Suriye'deki tüm kesimlere güven verecek yeni bir yapının oluşması gerekmektedir.