İdlib şehitleri için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okumasından ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
HEPİMİZİN YÜREĞİ KANIYOR
– Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepinizin yüreği kanıyor ve hepimiz ciddi bir gelecek endişesi taşıyoruz.
TÜRKİYE SIRADAN BİR COĞRAFYA DEĞİL
– Ülkeyi yönetenler, egemen güçlerin bu topraklardan nasıl kovulduğunu biliyorlar mı? Defalarca uyardık, egemen güçlerin taşeronu olmayın, maşası olmayın dedik. Yönetilemeyen savrulan bir Türkiye. Defalarca söyledik, önerdik, uyardık. Türkiye sıradan bir coğrafyada değil, stratejik bir bölgededir dedik. Dilimizde tüy bitti. Yanlış yapıyorsunuz dedik.
HİÇBİR ZAMAN SURİYE’DEKİ REJİMİ SAVUNMADIK
– Komşumuz bir ülkenin rejimini değiştirmek için özel bir çaba harcıyorsunuz, sana ne be kardeşim. Biz hiçbir zaman demokrasiden ödün veren bir ülkeyi savunmadık, bundan sonra da savunmayacağız. Hiçbir zaman Suriye’deki rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki bütün komşularımızla barış içerisinde yaşayalım, arzumuz budur bizim.
KOMŞUDA YANGINA BENZİNLE GİTTİK
– Komşunda yangın çıkarsa, elinde bir kova suyla koşacaksın. Biz ne yaptık, komşuda başlayan yangına elinde bidon benzinle gittik. Doğruyu duymaya, doğruyu söylemeye tahammül edemiyorlar.
NİYE VAZGEÇTİN? SENİ KİM YÖNLENDİRDİ?
– Erdoğan, 2013 yılındaki Anneler Günü’nde şu konuşmayı yapıyor: “Bizi Suriye’deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir.” Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?”
– Sana Büyük Orta Doğu Projesi’nin eşbaşkanlığını kim verdi? Çık milletin önüne açıkla! Orta Doğu’yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla!
ORTA DOĞU’NUN PARÇALANMASI KİMİN İŞİNE YARIYOR?
– Bütün milletimin, vicdan sahibi olan herkesin vicdanına sesleniyorum: Özgür Suriye Ordusu’nu Amerika’nın telkiniyle neden beraber kurarsınız, hangi gerekçeyle kurarsınız? Suriye’nin parçalanması, Orta Doğu’nun parçalanması kimin işine yarıyor? Orta Doğu’yu anlamak istiyorsan, Falih Rıfkı Atay’ın Zeytindağı kitabını okuyacaksın…
23.49’A KADAR TEK KELİME AÇIKLAMA YAPILMADI
– Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49’a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. “Yarın kapalı oturum yapılmalı” dedi.
– Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM’nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci “birlik ve bütünlük” içinde aşma gayretimizdi.
TÜRK ORDUSU TBMM’NİN ORDUSUDUR
– Öncelikle Türk Ordusu, TBMM’nin ordusudur. Anayasamıza göre Başkomutanlık TBMM’nin manevi varlığından ayrılmaz bir bütündür. Onlarca şehidimiz varken TBMM’nin kayıtsız kalarak olağanüstü toplanmaması düşünülemez!
BU NASIL BİR KİBİR? NASIL BİR YÖNETİM ANLAYIŞI?
– 33 şehidimizin ardından Erdoğan üç gün sonra ilk kez televizyona çıktı. Şehitlerimiz varken ekonomiden, projelerden bahsetti. Bir de benden bahsetti. Nasıl bir kibir, nasıl bir yönetim anlayışıdır anlamakta zorlanıyorum.
ŞEHİTLER TEPESİ ZATEN BOŞ DEĞİL Kİ…
– Bir Cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa memleketi yönetemez, 83 milyonun Cumhurbaşkanı olamaz. Neden diyoruz Cumhurbaşkanı tarafsız olsun? Çünkü Cumhurbaşkanı bulunduğu konum gereği devletin sigortasıdır.
– Şehitler Tepesi zaten boş değil ki, o tepede zaten 100 binlerce şehit var, o tepede dalgalanan bayrağımız var. Sen öyle bir pozisyon alıyorsun ki, “Neden ben buraya daha fazla şehit defnetmiyorum, sürekli şehitler gelecek” diyor. İnsanda biraz vicdan olur!
SARAY’DA OTURUP MİLLETE BİLGİ VERMİYORLAR
– O gece Türkiye uyumadı. Hava desteği olmayan T.C. askerine yapılan saldırının acı sonuçlarını Hatay valisinden yüreğimiz ağzımızda öğrendik. Bu görev Hatay Valisi’nin değil!
– Milletin önüne çıkıp bir açıklama yapmadılar. Niye yapmadılar? Aklı baliğ olan herkese sormak isterim: Ordumuza büyük bir kumpas kurulmuş, onlarca şehidimiz var, beyler Saray’da oturuyorlar, bir Allah’ın kulu çıkıp millete bilgi vermiyor.
– O gece çıkmadılar, ertesi gün de çıkmadılar, iki gün sonra da Genelkurmay Başkanı başsağlığı dileği için bir tweet attı. Çok önemli bir şey, yeni öğrenmiş herhalde…
GENELKURMAY BAŞKANI’NIN HİÇBİR KOMUTA YETKİSİ YOK
– Orduda bir hiyerarşi vardı. Emir komuta zinciri bozulmaz. Mete Han’dan bu yana ordumuzun emir komuta zinciri bozulmamıştır. İlk kez, 20 Temmuz sivil darbesinden sonra orduda emir komuta zinciri bozulmuştur. Genelkurmay Başkanı’nın hiçbir komuta yetkisi yoktur.
TOPUĞUNUZ KIÇINIZDA PUTİN’E KOŞTUNUZ
– Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye’yi düzlüğe çıkaramaz. Putin’e meydan okur, Merkel’e meydan okur, Trump’a meydan okur. Onlar vururlar, koşa koşa ayaklarına gider. Benim askerime mermi sıkan herkes benim düşmanımdır. Ben niye ayağına gideyim? Topuğunuz kıçınızda Putin’e koşuyorsunuz?
– Nerede Genelkurmay Başkanı? OHAL kararnameleriyle, sivil darbeyle neler yaptılar Genelkurmay Başkanı’na? Nerede bu Askeri Hekimler? Yaralılarımız vardı. Askeri hekimler olsaydı belki de orada çoğunun hayatı kurtulabilecekti…
– Hangi milletvekilinin çocuğu İdlib'de? Hangi üst düzey yöneticinin çocuğu, hangi para babasının çocuğu Suriye'de, İdlib'de? Kimin çocukları orada? Saray sosyetesinin çocukları orada mı? Hepsi bedelli askerlik yaptılar.