Bir sabah hiç bilmediğiniz ve anlayamadığınız bir dünyaya gözleriniz açmak, tümüyle içine kapanmak ve gercek dünyayla araya aşılamaz bi duvar koymak..
Otizm bir engel veya eksiklik değil, doğru eğitim ve yöntemlerle kontrol altına alınabilecek gelişim bozukluğudur. Bu anlamda Birleşmiş Milletler'in (BM) 2008 yılında farkındalık oluşturmak için ilan ettiği 2 Nisan'ı Dünya Otizm Farkındalık Günü otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak için dikkatleri otizme çekiyor.
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu ve Parti Yönetim Kurulu üyesi Aynur Algül de Dünya Otizm Farkındalık Günü'ne özel verdiği demeçte, otizmin ne olduğunu, belirtilerini ve otizmli kişi ve kişi yakınlarının sorunlarına, sosyal yaşamlarına vurgu yapıyor ve 'Bilim alanında ve müzik, edebiyat, resim gibi sanat dallarında çeşitli ünlü otizmliler bulunmaktadır ve ortaya koydukları çalışmalarla dünyaya yön vermişlerdir' diyor.
Algül, öncelikle otizmi tanımlıyor ve şöyle devam ediyor:
'Otizm spektrum bozukluğu ya da eski adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluklar, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Kullanım kolaylığı nedeniyle çoğunlukla 'otizm' olarak ifade edilmektedir. Günümüzde otizmin neden kaynaklandığı bilinmemekle beraber, genetik temelli olduğuna dair bulgular mevcuttur. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır.
Otizmin çocuk yetiştirme tarzı ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur ve otizme her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlamak mümkündür.
Otizme dair belirtiler bazı çocuklarda gelişim basamaklarının erken dönemlerinde başlarken, bazı çocuklarda öncelikle normal seyreden gelişimde gerileme veya aksaklıklar görülür. Konuşmada gecikme, daha önce söyleyebildiği tekli kelimeleri unutma gibi durumlarda otizm şüphesi ortaya çıkar.
Temel belirtileri, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde gerilikler ve ilgi alanı, davranış ve etkinliklerin tekrarlayıcı ve sınırlı olmasıdır. Otizm bir hastalık ve eksiklikten ziyade, hayat boyu süren geniş yelpazeli bir uyum sorunudur. Otizmli bireyler, çoğunlukla ikili iletişim yerine tek taraflı, kendilerini ifade etmeye çalıştıkları bir iletişim biçimini tercih ederler.
Bu tutumları nedeniyle ötekileştirilmemeleri, kendilerini ifade edebilmelerine ve anlaşılmalarına zemin oluşturulması gerekir. Sosyal alanlardan ve okullardan uzaklaştırma, dik dik bakma, acıma ve hayrete düşme gibi ötekileştirici ve ayrıştırıcı tutumlardan kaçınılmalıdır.
Belli orandaki desteklerle beklenen sosyal tepkileri göstermeleri mümkün olabilir. Otizmli bireyler yalan söylemez, insanları aldatmaya dönük davranışlarda bulunmaz, suç sayılabilecek hiçbir davranışı bilerek ya da kasıtlı, şekilde sergilemez, kin ve nefret gütmez, görev ve sorumluluk durumunda kaytarmazlar.
Onlarla iletişim kurarken bazı hususlara dikkat edilmesi faydalı olacaktır. Her otizmli aynı değildir ancak bazı sıkıntıları ortaktır, birinin konuşmasını başka seslerden ayıramayabilirler, ima, işaret gibi ince ayrıntıları ıskalarlar, konuşmaları bir bağlama oturtarak yapmak gerekir, ne zaman söze gireceklerini bilmeyebilirler, konuşmaları bize farklı gelebilir, sosyalleşmekte zorlanırlar, duyguları beklenmedik şekilde yansıtırlar, sözlerini tekrar edebilirler, yazı dili onlarla iletişimi kolaylaştırabilir.
Bilim alanında ve müzik, edebiyat, resim gibi sanat dallarında çeşitli ünlü otizmliler bulunmaktadır ve ortaya koydukları çalışmalarla dünyaya yön vermişlerdir.
Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen gelişimsel bir farklılık olan otizm tanısı 1985’de her 2.500 çocuktan 1’ine konulurken, bugün doğan her 59 çocuktan 1’i otizm riski ile dünyaya geliyor. Birleşmiş Milletler bu hızlı artışı tüm ülkelerin gündemine taşımak için 2008 yılında 2 Nisan’ı Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan etti.
Bu anlamlı gün nedeniyle her yıl dünyanın dört bir yanında otizme dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacı ile ‘Mavi Işık Yak’ (Light It Up Blue) kampanyası düzenleniyor.'
