Bilim ve Sanat Vakfı’na bağlı İstanbul Şehir Üniversitesi’ne ‘borç’ gerekçesi ile el koyan hükümet, koronavirüsle mücadele edilirken şaşırtan bir adım daha attı.
Önce bütün hesaplarına Halkbank tarafından el konan ardından hükümet tarafından kayyum atanan Şehir Üniversitesi’nin kapanması için dayanak hazırlığında olduğu öğrenildi.
Hem güçlü akademik kadrosu hem de dünya bilimine katkı sunan çalışmalarıyla adından söz ettiren Şehir Üniversitesi’nin kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Meclis’e 8 Nisan’da sunulan teklifin 13’üncü maddesinin, Şehir Üniversitesi’ni kapatmaya imkan tanıyacak şekilde hazırlanması dikkat çekti. Düzenlemeye göre, kayyum atanarak garantör üniversiteye devredilen bir vakıf üniversitesinin borçlarını ödeme durumu her dönem sonu kontrol edilecek. Garantör kurum kararı ve YÖK onayıyla okulun faaliyet izni kaldırılabilecek. Bu durumda kurucu vakfa atanan kayyumun görevi sona erecek ve vakıf üniversitesinin tüm mal varlığı garantör üniversiteye devredilecek.
AK Parti, TBMM Başkanlığı’na sunduğu ‘Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklif’ ile kayyum atanan üniversiteyi tamamen kapatmak için ‘özel’ düzenleme yapmak için harekete geçti. AK Parti Grup Başkanvekilliği tarafından 8 Nisan’da sunulan teklifin komisyonlarda görüşüldükten sonra Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
Vakıf üniversitelerinin faaliyetlerinin durdurulması, öğrencilerinin eğitiminin devamı gibi konularda da düzenlemeye yer verilen teklifin 13. maddesinin, Şehir Üniversitesi’ni kapatmaya imkan tanıyacak şekilde hazırlanması dikkat çekti. Düzenlemeye göre, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 11. maddesinde yapılan değişiklikle kayyım atanarak garantör üniversiteye devredilen bir vakıf üniversitesinin ekonomik olarak borçlarını ödeyip ödeyemeyeceği her dönem sonu kontrol edilecek. Garantör üniversitenin kararı ve YÖK’ün onayı ile üniversitenin faaliyet izni kaldırılabilecek. Bu durumda kurucu vakfa atanan kayyımın görevi sona erecek ve vakıf üniversitesinin tüm mal varlığı garantör üniversiteye devredilecek.
Mevcut yasada bir vakıf üniversitesinin denetlenmesi ve hangi koşullarda garantör üniversiteye devredileceği gibi konularda yeterli düzenleme olmasına rağmen ‘kapatma’nın önünü açmak için kanun maddesine nokta atışı eklemeler yapılması dikkat çekti.
Şehir Üniversitesi’ni tamamen kapatmaya yasal dayanak hazırlayan düzenleme şu şekilde: “Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izinin kaldırılması, kurucu vakfın tüzel kişiliğini etkilemez. Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurum adına mülkiyeti Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlara ilişkin tesis edilen irtifak hakları ile verilen kullanma izinleri iptal edilir ve bu taşınmazlar ile fiilen kullanılan taşınmazlar aynı amaçla kullanılmak üzere garantör üniversiteye tahsis edilir.”
“Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin kaldırılması halinde, kurucu vakfa atanan kayyımın görevi sona erer.” “Faaliyet izni geçici olarak durdurulan vakıf yükseköğretim kurumunun, eğitim öğretim faaliyetleri için mülkiyetinde yeterli taşınmazı bulunmadığının veya mevcut malvarlığıyla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüremeyeceğinin garantör üniversite tarafından tespiti ve yükseköğretim kurulunca onaylanması halinde, üçüncü fıkra uyarınca faaliyet izni kaldırılır.”
Şehir Üniversitesi’ne önce Halkbank, kredi borcu nedeniyle hesaplarına tedbir kararı koymuş daha sonra ise üniversite garantörü olan Marmara Üniversitesi’ne devredilerek kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’na da kayyım atanmıştı. Bu süreçte akademik kadrosu ve bilimsel çalışmaları ile öne çıkan Şehir Üniversitesi’nin akademik faaliyetlerine devam edeceği ve kapatılmayacağı açıklanmıştı.