Dün devlet aklının bir anlığına da olsa ortadan kalktığına, donup kaldığına şahit olduk. Sonunda da kolektif aklın olmadığı bir ortamda neler yaşanır onları izledik. Akşam saat 10’da sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Gece 24’te uygulamaya konacak bir sokağa çıkma yasağıydı bu. Bugün de İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu gerekçe olarak başka ülkeleri gösterdi. Gündüz vakti haber verilen sokağa çıkma yasaklarında marketlerde yağmaların olduğunu söyledi.
Peki siz geç açıklayınca insanlar sokağa çıkmadılar mı? 250 bin kişi sokağa çıktı diyorsunuz. Bunu az mı görüyorsunuz? Bir kişinin koronavirüsü 16 kişiye bulaştırdığı ortada. Bilim insanları bunu daha önce söyledi. 16 çarpı 250 bin 4 milyona yakın kişi demek. Hem zaten siz dün akşam sokağa çıkanların 250 bin kişi olduğunu nasıl hesapladınız? Bütün Türkiye’den bize videolar geldi. Herkes sokaklardaydı. Günlerdir alınan tedbirler bir anda berhava edildi. Sağlık Bakanlığı daha önce bir ay sonra karantinanın ortadan kalkacağını açıklamıştı. Şimdi bu tarih 2 ya da 3 ay sonraya ertelendi. Bir iletişim faciasına neden olan sokağa çıkma yasağı yüzünden hem de.
'Soylu demek ki kumda oynuyormuş'Milletle kurulamayan iletişimin ağır bedelleri olmayacak mı? Ekonomiye, tarıma? Psikolojimize zarar vermeyecek mi? Sayın Soylu kusura bakmasın daha önce böyle “Kumda oynamıyoruz beyler, devlet yönetiyoruz” diyordu.
Demek ki devlet yönetmiyormuş kumda oynuyormuş kendisi.
Çok büyük bin yıllık devlet yönetme tarihi olan, 100 yıllık Cumhuriyet tarihi olan Türkiye’de böyle bir uygulama yapılmamıştır. Yöntem de yanlıştır tarih ve saat de yanlıştır. Daha sonraki demeçler de yanlıştır. Kusura bakmasın. Tırnak içinde söylüyorum. Bunlar tevil götürmez. Bu sözlerin tevil götürecek hiçbir yanı yoktur.
'Soylu’nun bu ülkeye bir özür bir de istifa borcu var'Bu kadar sorumsuzca alınan karardan sonra, ki biz kararı destekliyoruz. Karar sayın cumhurbaşkanıyla ve bütün bakanlar kuruluyla birlikte duyurulmalıydı. Kamu spotlarıyla yayınlanmalıydı. Gerekirse telefonlara mesajlar atılmalıydı. Bir gün öncesinden yasak bilgisi verilmeliydi. Sosyal mesafeye dikkat edin, alışverişlerde kurallara dikkat edin denmeliydi. Sivil toplum kuruluşları devreye sokulabilirdi. Valilikler, emniyet müdürlükleri bir gün önceden tedbir alabilirdi böylelikle.
Soylu yanlış karar almıştır. Zamanlama da yöntem de yanlıştır. Uygulama da yanlıştır. Hala yanlışını kabul etmemiştir. Soylu’nun bu millete hem bir özür hem de bir istifa borcu vardır.