Tarih: 22.04.2020 18:19

Gelecek Partisi itirazını yineledi! 'İnfaz Kanunu Düzenlemesi hukuka ve demokratik toplum gereklerine aykırıdır'

Facebook Twitter Linked-in

İnfaz Düzenlemesinin tartışılmaya başlandığı günden bugüne söz konusu düzenlemeye, 'eşitlik, adalet, hukuk ve temel hak ilkelerine' aykırı ve yoksun olduğu sebepleri ile itiraz eden Gelecek Partisi, yaptığı açıklama ile bu itirazını bir kez daha dile getirdi.

Gelecek Partisi tarafından yapılan açıklamada,  'Korona virüsü salgını nedeniyle tutuklu ve mahkumların sağlıklarını ve can güvenliklerini koruma gerekçesiyle yapılan infaz düzenlemelerinde mahkumlar arasında ayrımcılık yapmak; başta Anayasa ile AİHS olmak üzere hukuk devleti ilkesi gereği koruma altına alınan temel insan haklarına aykırıdır.' denildi. 

'Devletin koruma garantisi altında bulunan tutuklu ve mahkumların başta can ve sağlıkları olmak üzere, mahkumiyetlerini uluslararası sözleşmelerde belirlenmiş ölçülere ve insan onuruna en uygun şekilde çekebilmelerinin şartları acilen sağlanmalıdır. Başta koğuş ve odaların kapasitesini kat kat aşan barındırma uygulamalarından acilen vazgeçilmelidir.' ifadelerinin yer aldığı itiraz açıklaması şöyle devam etti: 

YENİ CEZAEVLERİ YAPMAK YERİNE, SUÇ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALINMALIDIR

AİHM ve AYM’nin koyduğu ölçülerle tutuklu yargılanmasında zorunluluk bulunmayan tüm tutukluların tahliyesi için gereken inisiyatifler kullanılmalı, hukuka aykırı tutuklama kararları kaldırılmalıdır.

Mahkum anneler, yaşlı, engelli ve aşırı hastalar lehine yapılmış bulunan iyileştirmeler yeterli olmayıp daha etkili tedbirlerin alınması gereklidir.

Yeni cezaevleri yapılmasına ve her türlü infaz düzenlemesine rağmen çözülemeyen, devamlı yükselen tutuklu ve mahkum sayısındaki artışın gerçek sebepleri üzerinde yoğunlaşmalıdır. Yani, suçun önlenmesi için tecrübe ve bilimin gerekleri doğrultusunda doğru tedbirler alınmalıdır.

Gereksiz yere suç ve suçlu üreten ceza yasaları elden geçirilmelidir.

 İNFAZ YASASI, ANAYASAYA KARŞI HİLEDİR

Başta hukukçular olmak üzere, herkesin kabul ettiği üzere bu teklif bir af yasasıdır. Ancak iktidar partileri sürecin başından beri affın getireceği siyasi sorumluluğu üstlenmemek, teklifi mecliste kolayca görüşmek ve AYM aşamalarını düşünerek affa ‘af’ dememiş, sıradan bir kanuni düzenleme yaparak Anayasa ve TBMM içtüzüğünü arkadan dolanmışlar, Anayasaya karşı hile yapmışlardır!

İktidar partileri neredeyse sıfır diyalog içerisinde, geniş toplum kesimlerinin bilgisinden kaçırarak teklifi hazırlayıp, TBMM’ye sunmuşlardır. Diğer partiler ve ilgili STK’ların ve bilim adamlarının görüş ve önerileri dikkate alınmadan yapılan bu düzenlemenin demokratik meşruiyeti de yoktur!

Kanuna karşı hile ile yapılmış, demokratik meşruiyeti de bulunmayan ve Anayasa ile AİHS’e ve demokratik toplum gereklerine açıkça aykırı düzenlemenin AYM tarafından iptal edilmesi hem hukuk devleti, hem de toplumsal ihtiyaçlarımız bakımından zarurettir.

SUÇ ŞEBEKELERİ TAHLİYE EDİLMİŞTİR

Cumhurbaşkanı tarafından ifade edilen ve toplum tarafından da kabul gören “devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebilir, şahıslara karşı işlenen şuçları affetmek yetkisi yoktur” yaklaşımının tam tersi bir düzenleme yapılmıştır. Devlete karşı işlenen suçlar istisna tutulurken, şahıslara karşı işlenmiş suçların ceza infaz indirimi (af) kapsamına alınması kabul edilir değildir!

Şiddet çağrısı yapmayan inanç ve düşünce özgürlüğü kapsamındaki açıklamaları, cebir ve şiddet içermeyen eylemler veya özünde yasalar tarafından teminat altına alınmış bir takım hak ve özgürlüklerin kullanılması niteliğindeki eylemleri nedeniyle tutuklama tedbirine veya mahkumiyete maruz kalmış gazeteciler, aydınlar, iş insanları ve sade vatandaşlar cezaevlerinde tutulmaktadır. 

Buna karşın, masum vatandaşları dolandıran, devletin kendisine emanet ettiği değer ve kıymetleri zimmetine geçiren, makamını veya kamu görevini suistimal eden, rüşvet alan, hırsızlık ve evrakta sahtecilik, yağma (gasp) yapan ve tehlikelilik bakımından topluma zarar verme potansiyeli çok daha yüksek olan örgütlü suç şebekeleri tahliye edilmiştir.

İNSAN ONUR VE İHTİYAÇLARI GÖZETİLEN YENİ CEZA İNFAZ KANUNU YAPILMALIDIR!

İnfaz Kanunu;

Uzmanlaşmış hukukçular dışında kimsenin anlayamadığı,

Tutarlılığı kalmayan,

Tahliye tarihi baştan öngörülmesi ve uygulanması kolay olmayan kişilerin ve cezaevleri yönetimlerinin kişisel insiyatifine açık,

Her suç tipi için ayrı, belki 10’dan farklı infaz sistemi içeren bir kanun haline gelmiştir. 

Türkiye’nin;

Açık, sade, kolay anlaşılır ve uygulanabilir, mahkumlar tarafından da öngörülebilir bir infaz ve tahliye sistemi öngören,

Çağdaş, mağdurun hakkını korurken mahkumun da ıslahına odaklı, Tutuklu ve mahkumların başta sağlık ve can güvenlikleri olmak üzere insan onur ve ihtiyaçlarını kamilen temin edebilecek yeni bir CEZA İNFAZ KANUNU yapması zorunludur.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —