ÜlkeTV'de Arafta Sorular Programı'na konuk olan yazar Sevda Noyan’ın son dönemde gündeme gelen darbe tartışmalarının ardından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin konuştuğu ve canlı yayında 15 Temmuz'un kursaklarında kaldığını,aralarında komşularının da bulunduğu 50 kişiyi öldürebileceklerini ve liste yaptığını açıklayan Noyan hem sosyal medyada hem de basında büyük tepki topladı. Gazeteci- yazar Veysi Dündar konuyla ilişkin yazmış olduğu yazısında, “Bunlar nasıl cümleler? Bunlar ne tür hezeyanın mahsulüdür? Bunları değil düşmanlarınız, değil yandaşınız, kardeşiniz kullansa hoş karşılanmaması gereken beyanlar olarak algılanmalı, derhal soruşturma açılmalı... Bundan daha tavizkar iç savaş çığırtkanlığı olabilir mi? Ufukta neler belirdi de, haberimiz olmadı..?” dedi. Dündar yazısının devamında, “Ülkede döviz kurundan bahsetmek yasak. Ana muhalefet liderini değil sadece muhalefetteki herhangi bir lideri ekrana çıkartmak RTÜK tarafından cezaya tabi, herhangi bir tv programında bu kelamları etmeyi geçtim tek cümleyi bile twit olarak atmak hapis için kafi iken; bu hanımların kemiksiz olan dillerinden dökülenler hangi cesaretin mahsulüdür? RTÜK’ün Halk Tv’de Canan Kaftancıoğlu’nun, Habertürk’te Meral Akşener’in sözlerine zorlama yorum ile verdiği ceza hepimizin malumu.Ülke Tv için de bir yaptırım olacak mı?” ifadelerini kullandı.
Veysi Dündar’ın “Korona Günlerinden Tımarhane Günlerine... “ başlıklı yazısının tamamı şu şekilde:
Sevda Noyan’ın sözlerini Nevşin Mengü’nün Twitter sayfasından izledim, öyle haberdar oldum. Programın sunucusu Esra Elönü’de güya espri yapar gibi oysa içten içe büyüktükleri nefreti tamamlıyor kurduğu cümle ile “sadece ayak değil dört ayaklarını denk alsınlar.”
Bunlar nasıl cümleler? Bunlar ne tür hezeyanın mahsulüdür? Bunları değil düşmanlarınız, değil yandaşınız, kardeşiniz kullansa hoş karşılanmaması gereken beyanlar olarak algılanmalı, derhal soruşturma açılmalı... Bundan daha tavizkar iç savaş çığırtkanlığı olabilir mi? Ufukta neler belirdi de, haberimiz olmadı..?
Sevda Noyan; eskiden “solcu ve marksist” idi. Uzun süreli AKP iktidarı bir dünya yandaş devşirdi. Şimdilerde sözüm ona hanımefendi “milliyetçi muhafazakar” oldu. Şu sözlerin tv ekranında paylaşılmasına ne demeli? Ev ortamında bile söylenecek kelamlar değil.
“15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk.
Yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın. Bizim aile en az 50 kişiyi götürür. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Bizim sitede var 3-5 aile. Benim listem hazır açıkçası.”
Bu cümlelerden; evde hem cephaneliğin olduğunu, hem de listenin hazır olduğunu anlıyoruz...
Her cümle fecaat, her cümle ölüm tellallığı. Her cümle tehdit. Her cümle ayrılıkçı. Ötekileştirici. Bundan âlâ iç savaş çığırtkanlığı olur mu? Allah bu kadının komşularına sabır versin. Komşularını mimlediğini söylüyor.
Ülkede döviz kurundan bahsetmek yasak. Ana muhalefet liderini değil sadece muhalefetteki herhangi bir lideri ekrana çıkartmak RTÜK tarafından cezaya tabi, herhangi bir tv programında bu kelamları etmeyi geçtim tek cümleyi bile twit olarak atmak hapis için kafi iken; bu hanımların kemiksiz olan dillerinden dökülenler hangi cesaretin mahsulüdür?
RTÜK’ün Halk Tv’de Canan Kaftancıoğlu’nun, Habertürk’te Meral Akşener’in sözlerine zorlama yorum ile verdiği ceza hepimizin malumu.
Ülke Tv için de bir yaptırım olacak mı?
Heyhat hukuk sistemimize... Umarım farkındalık yaratacak cesur savcılarımız vardır. Ve bu densizliğin mahkemede hesabı sorulur. Böyle başıboşluk, böyle ağzı kemiksiz beyan nasıl ekranlardan gülerek sunulur? “Değil iki ayak, dört ayağınızı denk alın” denir.
Bu halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama içeriklidir, suç türüdür. Ve bu suç, şekli bir suçtur. Tehlike suçlarındandır. Sonucun meydana gelmesi şartı aranmaz. Bu içeriğe mahsuben eski TCK’nun 312/2, yeni TCK’nun 216. maddesini bırakıp herkesi bu maddeleri okumaya davet ediyorum.
“Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin liradan onikibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Bu tahrik umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.”