Tarih: 16.05.2020 10:47

Dündar yazdı: “İleri demokrasinin en ileri hali bu mu olmalıydı?”

Facebook Twitter Linked-in

Gazeteci- yazar Veysi Dündar RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in yapmış olduğu açıklamaları köşesine taşıdı. Dündar yazısında, “Ekranlarda biri ölüm listesi hazırladığını söyler, bir diğeri halkın karısını kızını tecavüz etmekle tehdit eder, RTÜK Başkanı da çıkar, ceza vermesini beklerken, ana haberlerdeki yorumları kaldırmaktan ve sansürle amel etmekten bahseder...  Akıldan ve rasyonaliteden, aslında hakikatten daha ne kadar uzaklaşacağız Allahu alem...” dedi. 

Veysi Dündar’ın “RTÜK Başkanının Çok Demokratik Açıklamaları(!) “ başlıklı yazısının tamamı şu şekilde:
RTÜK Başkanı ‘emir gelirse haber bülteni sunucularının, yorum yapmadan haber sunmasını gerektiren bir kural getireceklerini’ söyledi dün açıklamasının bir kısmında.
Bir dönem özel tv’lerin de hayatımıza dâhil olmasıyla beraber yaşamlarımızın nasıl da rengarenk bir şekil aldığını hatırlarsınız.
Öyle ki; anchormanları say say bitmezdi. Film izler gibi izlerdik onları hatırlayınız. Rahmetli Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Uğur Dündar ve haberlere yorum katma rekortmeni Reha Muhtar. 
İktidara muhalif kanal sayısı, bir elin beş parmağını geçmez. İktidara yakın kanal sayısı ise beş elin parmaklarını geçecek kadar çok.
Bu bile iktidarı ve özellikle bağımsız olması beklenen RTÜK’ü rahatsız etmiş. Yorum yapan bir Fatih Portakal’ın kalmış olmasından zerre alınmadan utanmadan üstelik.
Problemin kökten çözümü için RTÜK’e bir kaç tavsiyem olacak. Mümkünse sunucu da olmasın diyorum, haber öylece ekrandan aksın. Okumayı bilenler ekrandan okur, bilemeyenler resimleri izlerler. O da kesmezse şayet, belgesel sunsunlar izleyelim bilhassa penguenlerin hayatını. 
Bürokrasi ile fuzuli uğraşmamak adına, zira biz neyin yasak neyin serbest olduğunu kestiremeyeceğimiz için -çünkü anlık yorumlarına ve keyfi uygulamalarına bağlı- muhalif yorum sayılacak her cümle yasaklansın. 
Bu arada nazardan kaçırdığınız bir durum da göze çarpmakta. Aynayı yandaş kanallara çevirdiğimizde zararı en çok bu kanallar çekecektir. Çünkü bu kanallar kadar, haberlerde yorum yok.
Bu gidişat ve bütün haberlerin aynı formatta, tek merkezden yayınlanmasının kendi intiharları olacağının farkında değiller mi?
Kendi seçmenleri bile artık yandaş kanalları izlemiyor. 
Bu ülkede; RTÜK başkanına söz hakkı düşüyor da, görevleri halkı bilgilendirmek olan haberciler neden söz söyleyemeyecek, yorum yapamayacaklar soruyorum?
Kuzey Kore geliyor aklıma. Şu sevimli toparlak liderli ülke. Oradaki uygulamayı esas aldığımızda bize bu kadar sevimli görünür mü? 
Devletin televizyonu olan TRT tek başına haber sunsun. Hatta TRT Propaganda TV’yi kurup, diğer kanalları da haber yapmaktan men etsinler. Hatta siyasi tartışma programları da yasaklansın. Yurdumun bütün insanlarıyla birlikte belgesel izlemeye devam edelim.
Sonra da Avrupa Birliğine giriyoruz, diyelim. 
Gelelim bir diğer gündemi meşgul eden konuya.
RTÜK başkanının “Sevda Noyan” yorumu ise tam evlere şenlik. “Noyan olayı çok büyütülecek bir konu değil. Darbeyi övenlerin karşısında söylenenleri biz cezalandırmak gibi bir pozisyonda değiliz” diyor.
Bu kadar mı ikircikli, bu kadar mı taraf olunur. Vallahi açıklamaları okurken benim yüzüm kızarıyor. Bu sözlere içerleyen tüm insanlar darbe sevici, Sevda Noyan ise darbe bükücü. Pes vallahi pes. 
Bunu AKP/MHP üyesi haricinde kim söylese içerideydi şimdi. Aksine darbeye teşebbüsle suçlanırdı. 
Canan Kaftancıoğlu ve bazı muhalif isimler 10 yıl önce attıkları tweetlerden yargılanırken, iç savaş çığırtkanlığı yapan Noyan’ın beyanları normal sayılıyor. Kaftancıoğlu’nun katıldığı son tv programında darbe çağırışımı yapan beyan denilerek verilen 5 hafta program yapılamaz cezası ve Can Ataklı, Ayşenur Arslan, Hakan Aygün için verilen cezalar da cabası...
Dolar 10 tl mi? Yiyecek ekmek mi yokmuş?
Ekonomi mi kötü? Kasmayın, kurcalamayın, açıklamayın demektir bu. 
Velhasıl oylar düşüyor. Erdoğan’a yaranma derdindeki neferleri, kime saldıracaklarını şaşırmış vaziyetteler. Oysa bu zihniyet hem kendilerine hem ülkeye kaybettiriyor.
Ekranlarda biri ölüm listesi hazırladığını söyler, bir diğeri halkın karısını kızını tecavüz etmekle tehdit eder, RTÜK Başkanı da çıkar, ceza vermesini beklerken, ana haberlerdeki yorumları kaldırmaktan ve sansürle amel etmekten bahseder... 
Akıldan ve rasyonaliteden, aslında hakikatten daha ne kadar uzaklaşacağız Allahu alem...
Eskilerin deyimiyle “elimde kandil, gözümde mendil” saygın tek bir kurum arıyorum. 
İleri demokrasinin en ileri hali bu mu olmalıydı?
Ne yazık!
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —