Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik'e açıklamalarda bulundu.
Bahçelinin gündeme ilişkin yaptığı açıklamalarda ise İYİ Parti’nin Memleket Masası ve Kılıçdaroğlu’nun yeni kurulan partilere vekil verebileceği çıkışının ardında bir erken seçim beklentisi olduğunu bildirdi.
MHP Lideri Bahçeli “Memleket Masası” teklifi ile ilgili asıl planın başka olduğunu iddia ederek, “139 milletvekili arasından 15-20 kişiyi verebilir fakat verilenlerden sonra Meclis'te grubu olan partiler olacak. Bunlar Gelecek Partisi, Babacan'ın partisi (DEVA), İP ve CHP... HDP'yi de biraz dinlenmeye alacaklar. Çünkü HDP gündemde olduğu müddetçe bunlara karşı bir alerji doğuyor Türkiye'de. Burada Cumhur İttifakını ya da Recep Tayyip Erdoğan'ı yıpratacak tarzda bir muhalefete, ağız birliğine gidecekler. Bunun adına da 'Memleket Masası' diyecekler' dedi.
Gelecek Partisi’nin Kurucularında PKK ile İlintili Kişiler Var
Ahmet Davutoğlu Başkanlığındaki Gelecek Partisi’nin kurucular kurulunda PKK ile bağlantılı kişiler olduğunu iddia eden Bahçeli, “Davutoğlu’nun kurucular kurulunda 20-25 kadar Güneydoğu’da siyaset yapan, meslek sahibi olan ve PKK ile ilintili olan insanlar var. Esas sorun bu” ifadelerine yer verdi.
Devlet Bahçeli’nin bu sözlerin Gelecek Partisi kurucularından cevap gecikmedi.
'Kaybettikçe iftiralara, isnatlara, asılsız iddialara sarılıyorlar'
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Sayın Bahçeli’nin ifadeleri ‘Gelecek Partisi’nde PKK’lılar var’ şeklindeki demeci doğru değildir. Cumhurbaşkanı ittifakı kaybediyor. Kaybettikçe iftiralara, isnatlara, asılsız iddialara sarılıyorlar” tepki gösterdi. Özdağ ayrıca ülkenin tek ve asıl gündemi olan 'ekonomi'nin bu gibi çıkışlarla gözlerden kaçırılmak istendiğine dikkat çekti.
Özdağ açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
“Elinde bilgi ve belge olmadan konuşmak yakışmaz. İddialarını ispata davet ediyoruz Sayın Bahçeli’yi. PKK’ya karşıyız, FETÖ’ye karşıyız. Türkiye’nin bütün illegal örgütler de dahil bu örgütlerle mücadelesini sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu mücadele hukuk çerçevesinde yapılmalıdır. Bu mücadele kesintisiz sürmelidir. Terör ve teröristle mücadele edilirken aynı zamanda bölücülükle de mücadele edilmelidir. Buna da inanıyoruz. Elindeki bilgi ve belgeleri savcıya vermeye davet ediyoruz Sayın Bahçeli’yi. Türkiye bir hukuk devletidir. Her ne kadar yargı siyasalallaşsın diye çalışanlar olsa da buna rağmen Türkiye bir hukuk devletidir. Onları varsa eğer ellerindeki bilgi ve belgeleri savacılığa vermeye davet ediyoruz. İddialarını ispat etmeyenlere ne deneceğini en iyi Sayın Bahçeli bilir.
Türkiye’nin gerçek gündemini değiştirmek istiyorlar. Sanal darbe söylentileriyle… ‘Bunların içinde PKK’lılar var, bunlar FETÖ’cü’ gibi asılsız iddialarla gündemi değiştirmek istiyorlar. Yönetemediklerini unutturmak istiyorlar. Türkiye’nin gündemi ekonomidir, işsizliktir, yolsuzluktur, yoksulluktur, fakirliktir, mutfakta tencerenin kaynamamasıdır. Cebin yakmasıdır. Enflasyonun artmasıdır. Paranın değerinin düşmesidir. Genç işsizliğin yüzde 26’lara çıkmasıdır. Gündem budur. Sürekli bunu hatırlatacağız.”
Cuma İçten;
Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Gençlik ve Spor Politikaları Başkanı Cuma İçten ise Bahçeli’nin sözlerine şu şekilde cevap verdi; “Sayın Bahçelinin açıklamasını üzüntü ile öğrendim.
Cumhur ittifakı kurulduğu günde beri gerek Ak Parti’de gerek MHP’de eksen kayması oldu. Bu durum kamuoyu tarafından net görülmektedir. Bahçeli’nin bugün bizim için sarf ettiği cümlelerin çok daha radikallerini Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Parti için kullanmıştır. Dün terörist dedikleri ile bugün ortaklık yapmaktadır. Bunun YouTube’da ve Google’da binlerce örneği vardır. Sayın Bahçeli kendisi gibi sabah başka akşam başka düşünenler ile ittifakta bir beis görmeyebilir ancak kamuoyunun gözü önünde cereyan eden bu çelişkilerin notlarını seçmen geçmişte verdiği gibi tekrar vereceğine inancım tamdır.”
'Sayın Bahçeli’nin rakamlarla, kelimelerle uğraşan garip bir zihin dünyası olduğunu biliyoruz'
Nedim Yamalı;
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Nedim Yamalı Fox TV Ana Habere yaptığı açıklamada, Bahçeli’nin açıklamasına çok sert yanıt verdi.
Nedim Yamalı şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Bahçeli’nin rakamlarla, kelimelerle uğraşan garip bir zihin dünyası olduğunu biliyoruz. FETÖ’nün güçlü zamanlarında gizlice dinlediği üç tane tepe isim vardı. Bunlar; Sayın Cumhurbaşkanı, Hakan FİDAN ve Sayın Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu.” diyen Yamalı,” Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık’tan uzaklaştırılmasında ki karanlık noktalarda dahi FETÖ izlerini görebiliriz. Bahçeli’nin bu sözleri devletin FETÖ ile mücadelesine katkı sağlamaz. Çünkü bu tarz söylemler,bu yapının olduğundan daha büyük ve etkili olduğunun izlenimini verir ki bu da bu yapıya hizmet eder.” şeklinde konuştu.
Erken seçim tartışmaları, darbe söylemleri, üç hilalin tekrar iktidar konusunda ise “Bu sözlerin muhatabı biz değiliz.Konunun muhattabı ortağı AK Parti’dir. AKParti, bu konuda neden sessiz, ne saklıyorlar? Çünkü ülkede ekonomi yönetimine olan güven sıfıra inmiş, ekonomik belirsizlik artmış ve bir sene sonra ne olacağını bilmiyoruz. Gündem değiştirmek için çabalıyorlar.Fakat bu sözler memleketin birlik ve bütünlüğüne hizmet
etmez.” şeklinde konuştu.
Kurucularımız ile ilgili çirkin iddiaları kabul etmiyoruz
“Türkiye’deki her Kürt vatandaşını terörist gören, siyasetle uğraşan, siyasi söz söyleyen her Kürt vatandaşını PKK ilintisi görmek hastalıklı bir yaklaşımdır.”
Vahdettin İnce;
Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanı Vahdettin İnce ise şu ifadelere yer verdi:
“Karadenizli olup da siyaset yapmak mesele değilse neden Güneydoğulu açısından mesele olsun? Meslek sahibi olmak Egeliler için de mesele mi? Onlar için olmuyorsa Güneydoğu’da yaşayanlar için neden olsun? PKK ile ilintili olmak ne demek? Güneydoğulu ve meslek sahibi olmak anlamında mı kullanılmıştır? Yoksa hem Güneydoğu’da siyaset yapmak hem meslek sahibi olmak üstelik Kürt olmak PKK ile ilintili olmak için yeterli bir delil midir? “Hem Kürt hem şoför mahalli” mi demek istiyor Sayın Bahçeli? Sayın Bahçeli bunları da izah ederse memnun oluruz. “PKK ile ilintili” nitelemesine muhatap olmamak için Güneydoğu’dan göç mü etmeli insanlar ya da mesleksiz, vasıfsız mı olmalı? Bütün bunlar derin muammalar ve ben şahsen işin içinden çıkamıyorum.”
Seyfettin Bilen;
Gelecek Partisi Kurucularından Seyfettin Bilen, tepkisini şöyle ifade etti:
“Ben Adıyamanlıyım, Gelecek Partisi’nin kurucusuyum. Türkiye Cumhuriyeti’nin 7 bölgesi 81 ili benim memleketimdir, bölgemdir, vatandımdır. Bahçeli bu ülkenin sahibi değil, bu ülkenin sahibi bu topraklara aidiyet duygusuyla bağlanan bütün millettir. Vatan sevgimizi sorgulamak da kimsenin haddi değildir.
Benim önerim, ülke için samimiyetle ve gayretle çalışan insanlara sataşmak yerine, “Neden bu hale düştük” sorusunu kendilerine sorsunlar. Zaten bu ötekileştirme dilinin ülkeyi getirdiği nokta bellidir. Bizimle ilgili bir planları varsa da bu ithamlar bizi durduramayacak, bu panik halleri bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Allah’ın izniyle başaracak, geleceğimizi milletimizle beraber çizeceğiz.'
Şanlıurfa İl Başkanı Abdullah Yeşil;
“Bu açık bir iftiradır. Kınıyoruz” diyen Yeşil, “Biz kanton ilan ettikleri Suruç’ta PKK’ya karşı mücadele ederken, Bahçeli orada yoktu. Bahçeli Osmaniye’nin doğusuna gidebiliyorsa gelsin bu ülkeye sahip çıksın. Mücadeleyi biz veriyoruz. Bu ülkeyi bölecekse Bahçeli ve benzeri insanlar bölecek. Güneydoğu insanı PKK’nın yanında değildir, vatanın birliğinin beraberliği yanındadır”
Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün;
'Devlet Bahçeli neredeyse çeyrek asırdır başında bulunduğu partisine bir arpa boyu mesafe aldıramamıştır. Bu gerçeğe rağmen koltuğa yapışıp kalmış, şimdiden tarihe en başarısız genel başkanlardan biri olarak adını yazdırmıştır.
Daha kısa bir süre önce , yenilenen İstanbul yerel seçim sürecinde, terör örgütü PKK’nın çocuk katili elebaşısı Öcalan’ın devlet televizyonunda bildirisi okununca, üç beş oy uğruna olumlu bulduğunu ifade etmiştir. Yine kırmızı bültenle aranan başka bir terörist Osman Öcalan’ın mülakatı yayınlanınca, herkese laf yetiştirmeye çalışan Bahçeli, burada da sessiz kalmıştır.
Şu anda payanda olduğu iktidarın ülkeyi büyük bir yıkıma sürüklediğini gördükçe; bütün bu hatalarını ve başarısızlıklarını örtmek için bu mübarek günde Gelecek Partisi’nin tertemiz kurucularına saldırmayı tercih etmiştir. Sayın Bahçeli Gelecek Partisin’den FETÖ’cü ve PKK‘lı çıkmaz.'
Gelecek Partisi Çevre ve Şehircilik Politikaları İzleme Kurulu Başkanı Cesim Gökçe;
En başta şunu koymak gerekiyor bu söylenenlere karşı. PKK’nın en sevmediği insan Ahmet Davutoğlu’dur. Çünkü Davutoğlu Kürtlerin sevgi ve sempatisini kazandığı için PKK Ahmet Davutoğlu’nu sevmez.
Cumhur ittifakı niçin bu kadar kutuplaştırıcı, hırçın, sert bir üslupla siyaset yapıyor? Niçin yeni kurulan partileri belgesiz, delilsiz isnat ve iddialarla suçluyorlar? Bu telaş niçin? Oyları düştüğü için. Yeni kurulan partiler azımsanmayacak oranlarda oy alabileceği için.
Oylarını tutmak ve konsolide edebilmek için ötekileştirme ve düşmanlaştırma politikası güdülüyor. Giderek otoriter bir anlayışa evrilme yaşanıyor. Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi davranmayan, demokrasiden , hukuk devletinden ve özgürlüklerden yana olan herkesi ötekileştiriyorlar. Kutuplaştırmaya doğru evrilen bir hal var. Burada kendi saflarında yer almayan kim varsa vatan haini ve Trörist gibi lanse etmeye çalışıyorlar. Bu sağlıklı bir ruh hali değil. Bu tür haksız ve mesnetsiz ithamlardan vazgeçsinler, bu yol yol değil, bu tutum tutum değil, bu üslup üslup değil. Güneş balçıkla sıvanmaz. Herkesi ötekileştirmek, kutuplaştırmak, hainlikle itham etmek sağlıksız bir ruh hali. Ama bir kere şunu söylemek lazım. Tecrübesi, entelektüel kişiliği, ilmi derinliği, bilgi ve birikimi, Başbakanlık tecrübesiyle Ahmet Davutoğlu’nun bu işi göğüsleyeceği açıkça ortaya çıktı.
Gelecek Partisi’nin kuruluşundan sonra sayın Bahçeli’yi bir telaş aldı. Gelecek Partisi nedense Bahçeli’yi daha fazla tedirgin ediyor. Herhalde Gelecek Partisi’nin onların kurguladığı oyunu bozacak bir desteğe sahip olduğunu öngörüyor. Sayın Bahçeli’nin bu tepkisel, hırçın ve telaşesinde Gelecek Partimizin MHP tabanındanda oy alacağının bir göstergesi.
Gelecek Partisi’nde PKK ile ilişkili insanların olduğu söylemi kesinlikle açık bir bühtandır, iftiradır, doğru değildir ve tabanını konsolide etmeye dönük manevralardan ibarettir. Bu ülkenin 83 milyon vatandaşının hepsini kucaklayamayanlar, gerginlikten beslenenler, marjinal siyaset yapma durumunda kalanlar ötekileştirici, kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı dili kullanma ihtiyacı hissederler. Böyle ötekileştirerek, kutuplaştırarak, dümanlaştırarak, iftira atarak sağlıklı bir yere varmak mümkün değildir. Bu anlayıştan bir an evvel vazgeçmelerini öneririm. Gelecek Partisi her geçen gün güçlenerek destek alan bir partidir. Hızla yükseliyoruz. Bunu da anketlerde görüyoruz. Bize olan teveccühün önünü kesmek niyetindeler ama başaramayacaklar, hızla taban kaybediyorlar.
Sayın Bahçeli’nin bu tür açıklamaları ülkenin barışana, huzuruna ve kardeşliğine faydadan çok zarar getirir. Otoriter anlayışlarla bir yere varılmaz.
Türkiye’de neden siyasi parti kuruluyor. Çünkü buna ihtiyaç var. Üstelik Ak Parti’nin içinden çıkan 2 parti var.
AK Parti temel ilke ve prensiplerinden uzaklaştığı ve siyaset üretemediği için yeni partilere ihtiyaç hasıl olmuştur. Her yeni partiye PKK’lı mı diyecekler? Böyle bir anlayış sorunlu bir anlayıştır.
CHP’den Menderes’in Partisi doğdu. 60 ihtilalinden sonra Adalet Partisi geldi (Demokrat Parti’nin devamı olan). Refah Partisi’nden de AK Parti çıktı. AK Parti’den de yeni partiler çıkıyor. AK Parti, ittifak stratejisi ile milliyetçi ve devletçi hüviyete büründü, Temel hak ve özgürlüklerden, değer ve ilkelerden demokratik hukuk devletinden sapma var. Kuşatıcı, kapsayıcı özelliğini tükettiği için yeni partiler ortaya çıktı.
