Sitemiz Enpolitik yazarı, iletişim Dr., İTÜ TMDK Sanatçı Öğr.Üyesi Göktan Ay’ın, İTÜ TMDK Çalgı Eğitimi Bölümü mezunu, Bağlama Sanatçısı Nedim Çiçek ile yaptığı “Haydar Haydar türküsü nota yazımı” konulu söyleşiyi yayımlıyoruz…
AY: Nasılsınız? Sizlerle İstanbul Türk Musıkisi Devlet Konservatuarı’nın ilk kurulduğu (1975) yıllarda birlikte eğitim görmüştük. Siz, orta-lise bölümünde iken (1976) biz lisanstaydık. Sonra hocanız olmuştum. Birçok projede, birlikte çalışmalarda bulunduk…O günlerin özelliği neydi?
ÇİÇEK: Öncelikle böyle önemli bir platformda bana yer verdiğiniz için teşekkür ederim.Konservatuar yıllarına dönecek olursak, şu anki duygu yoğunluğumu ve heyecanımı tarif edemem.Ben okul numarası 05 olan bir öğrenciyim sebebi ise okulun ilk kurulduğu yıl sınavı kazanan orta okul bölümünden eğitime başlayan ilk T.H.M Bağlama öğrencisiyim.Çok şanslı hissediyordum kendimi, branş derslerinde ayrılıp, çok değerli hocalardan bire bir eğitim aldım
AY: Ders veren sanatçı hocalar kimlerdi? Onlar size hangi konularda örnek oldu?
ÇİÇEK:İlk bağlama hocam Sn.Dr.Şenel ÖNALDI ile başladık daha sonra, mezun olana kadar süreç Nida TÜFEKÇİ hocam ile devam etti, yine; Demirhan ALTUĞ, Tülin YAKARÇELİK, Nami ŞENEL, Faris AKARSU, Hurşıt UNGAY ve bir çok değerli sanatçı hoca ile çalışma imkanım oldu. Hatta bir dönem siz de, Beden Eğitimi dersi yerine konulan T.H.O dersimizde bize “Tokat yöresi” oyunlarını öğretmiştiniz. Hocalarımdan çok değerli bilgilerin yanı sıra “çalışma disiplini ve eğitim teknikleri” konusunda önemli bilgiler edindim.
AY: Sınıfınızda kimler vardı. Bildiğim kadarı ile istisnasız hepiniz alanınızda çok iyi yerlere geldiniz. Şimdi, bu başarı yakalanamıyor? Neden?
ÇİÇEK: Vallahi saymakla bitmez, o kadar uzun bir öğrencilik dönemi geçirdim ki, mezun olduğum 1992 yılına kadar bütün arkadaşları mezun ettim dolayısı ile, hepsi ile sınıf arkadaşı oldum. Rahmetli Nuray Hafiftaş, Güray Hafiftaş, Orhan Hakalmaz, E.Şafak Gürler, Hakan Şensoy, Cihat Aşkın, Adnan Koç, Ünal Yürük, Kadir Verim, Ferda Anıl Yarkın, Mustafa Öztürk, Zeynep Yılmaz, Nihat Erdağ v.b. saymakla bitmez.
Benim zamanımda “arkadaşlık arası paylaşım ve çalışma ortamı” çok iyiydi. Hep iç içeydik bu da bende farklı yönleri geliştirdi bu konuda kendimi şanslı hissediyorum
AY: Rahmetli Nida Tüfekçi, metronomsuz derse girmez, hızı artırarak parmaklarınızın seri olmasını sağlardı. Çok sert görünmesine rağmen; şakayı seven, sevecen bir kişiydi. Özel bir anınız var mı?
ÇİÇEK: Evet, Nida Hoca’nın hakkı ödenmez, çok değerli bilgiler kazandırdı. Her şeyden önce “disiplin” ve “sanatçıda olması gereken özellikleri” aktardı. Bunun yanı sırada dediğiniz gibi “sert bir hocaydı” titretirdi bizi. “Haytalık yapma, bağlama çalış” demesi hiç aklımdan çıkmıyor.
AY:Tüfekçi hocamızın bir özelliği, derse çeşitli sanatçıları/aşıkları getirerek onları size tanıtmak, onlardan eserleri dikte yaptırmaktı. Elinde çok sayıda olan bantlardan da kayır yaptırdığını biliyoruz. Rahmetli Ali Ekber Çiçek’te bu misafirlerden biriydi. Bu gelişmeyi anlatır mısınız?
ÇİÇEK:Evet, o dönemlerde; çok önemli sanatçılarla tanışma ve çalışma imkanı buldum…Ali Ekber ÇİÇEK ile, Nişantaşı’ndaki yanan okulda tanşma ve çalışma imkanım oldu.3 gün süren büyük bir çalışmanın ardından Nida Hoca gözetiminde “HAYDAR HAYDAR” ezgisi notaya alınmış oldu.
AY: A.E.Çiçek’in bağlamasında, kendi eseri olan “Haydar Haydar” ezgisini dikte yaptığınızı biliyoruz.Haydar Haydar’ın notasını kim yazdı? Başlıklı yazımda bahsetmiş ve şu anda TRT kayıtlarında “Notaya Alan” olarak gözüken C.Etili’nin almadığını ispatlamış ve isminin notadan silinmesini istemiştim. A.E.Çiçek, her çalışında aynı mı çalıyordu? Notaya alırken zorlandınız mı?
ÇİÇEK:Çeşitli sanatçılar tarafından notaya alındı. Bağlama çalmayı bilen bilmeyen, yada hazıra konanlar, notaların altına üstüne isimlerini yazmaya çekinmediler maalesef. Siz, gerçekleri ve şu anda TRT repertuvarında ismi yazılan kişinin notaya almadığını ve isminin silinmesi gerektiğini bir yazınızda ispat etmiştiniz.
https://www.enpolitik.com/haber/288600/haydar-haydarin-notasini-kim-yazdi.html
Eseri dikte etmek gerçekten zordu ama şansımız birebir çalışmaktı, sanıyorum 3 ders rahmetli A.E. ÇİÇEK karşımızda çaldı.
AY: “HaydarHaydar” ezgisinin “THM’nin Senfonisi” olduğu söylenir. Doğru mu? Başka böyle ezgiler var mı?
ÇİÇEK:Gerçekten Halk Müziğimizin önemli eserlerinden biridir; hem “armonizasyon” açısından hem de eserin “kendi içinde değişen ritmik yapısı açısından” notasyonu ayrı bir zorluktu. Notaya almak ve icra etmek için “çok iyi bir bağlama icracısı” olmak tüm teknik tavırlara ve iyi bir müzik duyumuna sahip olmak gerekir.
AY: Notaya aldıktan sonra siz üzerinde neler yaptınız. Mesela, yeni öğrencilerin çalmasına yardımcı olacak işaretlemeler yaptınız mı?
ÇİÇEK:Evet, daha sonra “öğret öğren yöntemi” ile çeşitli kurumlarda bağlamaya gönül vermiş arkadaşlara eseri öğretirken, farklı notasyon ve çalım teknikleri gelişti bende. Çiçek hoca zamanında notaya alırken, her defasında aynı formu yakalamak mümkün olmuyordu.Eser bende oturunca Hocanın Rahmanlar’daki evinde, benim yapmış olduğum “çalışmanın ve çalma tekniklerinin” üzerinden geçerek “düzgün bir forma ulaştırdığımı” düşünüyorum.
AY: Şimdi “Haydar Haydar” ezgisinin, Nedim Çiçek tarafından dikte edilmiş ve düzenlenmiş şeklini sunuyoruz.
AY: “Haydar Haydar” konusunda en ciddi, ikinci yazı oldu. Türk Halk Müziği’nde önemli bir konuyu tarihe mal etmiş bulunuyoruz. Bilim her zaman doğruları gösterir. Sanatçılar da bilimin bu gücünü fark edip ona göre davranmalılar...Teşekkürler…
ÇİÇEK: Ben teşekkür ederim.