Tarih: 03.06.2020 17:57

Haksızlıklara sıkılan efsane bir yumruk: Muhammed Ali rahmetle anılıyor...

Facebook Twitter Linked-in

Spor dünyasında 'tüm zamanların en büyüğü' olarak anılan ve 2016 yılında 74 yaşında hayatını kaybeden efsanevi boksör ve ünlü ırkçılık karşıtı Müslüman aktivist Muhammed Ali vefatının 4. yılında rahmet ve saygı ile anılıyor.

'Kelebek gibi uçarım arı gibi sokarım', 'Ben en büyüğüm' sözleri ve maç sırasında sürekli hareket etmesi, dans edercesine ringte salınması, nakavtları ile ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali, uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele ederek3 Haziran 2016 tarihinde solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirirdi. Ali'nin ölümü sadece spor dünyasını değil uluslararası kamuoyunu da yasa boğdu. 

'Adım Peygamberimin adı onu yere yazdırmam' diyerek yıldızlar sokağında adı duvarda yazan tek ve efsane yıldız Muhammed Ali, bir gün bir televizyon programında kendisine sorulan 'Bir koruman var mı? sorusuna ise 'Evet bir korumam var, Allah' yanıtını veriyor. Mekanı cennet olsun... 

Muhammed Ali kimdir?

Müslüman olmadan önceki ismi 'Cassius Marcellus Clay Jr.' olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de Kentucky Louisville'de doğdu. Afro-Amerikan ve İrlanda kökenlidir. 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası'nda amatör kayıtlara girdi. Yine 1960'ta Roma'da ağır hafif siklette altın madalya alarak profesyonel lige döndü. 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları'nda altın madalya aldıktan sonra ünü giderek artmaya başladı.

1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra dinini değiştirdiğini ve İslam'a geçtiğini açıkladı. Muhammed Ali ismini aldı ve çok sevdiği boksa 1967'den 1970'e kadar ara vermek zorunda kaldı.

'Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.' diyerek Vietnam Savaşı'na gitmediği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. Ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı. 1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü.

1971'de Joe Frazier ile 'Asrın maçı'na çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa kaybetti. Uzmanlar üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali'nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı görüşünde hemfikirdi. Fakat o en kısa zamanda tekrar şampiyon olmak istiyordu. Ardından çenesinin kırıldığı maçta Ken Norton'a sayı ile yenilince, kendi ve yakınları dışında birçok kişi kariyerinin bittiğini sandı. Fakat o azmedip art arda unvan için rakip olan boksörleri bir bir yendi. Ken Norton'i yenip rövanşı aldı.

1973'te Joe Frazier ile unvan maçı için anlaştı. Arada sadece Joe Frazier-George Foreman maçı kalmıştı. Frazier sürpriz bir şekilde iki raundda nakavt oldu. Ali böylece, önce Fraizer ile maç yapıp arkasından da Foreman'la maç ayarladı ve iki maçı da nakavt'la kazandı. Böylece hem kaybettiği unvanını alacak hem de daha bitmediğini gösterecekti. 1974'te Foreman’ın bahisçilerde 7'ye 1 favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci raundda nakavt edip hak ettiği unvanı Floyd Patterson'den sonra tekrar elde eden ikinci boksör oldu. 1978'de L. Spinks'e yenilip ardından aynı yıl rakibini yenince Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör oldu. O zamanlar sadece 2 Dünya Boks Federasyonu olması değerini daha da farklı kılıyordu. 2008 yılı itibarı ile 8 Dünya Boks Federasyonu bulunuyordu. Muhammad Ali'nin etkin döneminde en iyi boksörler, unvanı elde edebilmek için, mutlaka karşı karşıya gelirlerdi. George Foreman'in 1994 yılında 20 sene aradan sonra tekrar Dünya Şampiyonu olması ve unvanını çok kez savunması, o dönemin boksunun birçok ülkede neden 'Altın 70'li yıllar' diye anıldığını bize anlatıyor.

1978'de boksu Şampiyon olarak bıraktı. Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.

Onunla aynı ringi paylasan bir boksör, 'Muhammed ali'nin her yumrugundan sonra 10 sn. kendinize gelemezdiniz' diyor...

Ona sadece bir boksör olarak bakmamak gerekir. Çünkü o gücüyle olduğu kadar, kişiliğiyle inancıyla da hep daha iyisini yapmaya çalıştı. 1960 Roma Olimpiyatları'ndan döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri'ne attı ve 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda bu madalyanın yerine başka bir altın madalya kendisine verildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —