Yunusemre Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yürütülen ancak vatandaşların büyük tepkisine yol açan çalışmalarla ilgili Manisa Lalapaşa ve Mutlu Mahallesi sakinlerinin mağduriyetlerinin giderilmesi hususundaki feryatlarına Gelecek Partisi destek verdi.
Yunusemre Belediyesinin kentsel dönüşüm projesinde yapmak istediği ancak doğru ve yeterli bilgilendirilmemiş olunması ve yaşanacak mağduriyetlerden dolayı tepkilere dikkat çekmek için toplanan Lalapaşa ve Mutlu Mahallesi sakinlerini, Gelecek Partisi Manisa İl Başkanı Mustafa Keskin, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Manisa İl Koordinatörü Gizem Satıoğlu Öcmenler ve parti yöneticileri ziyaret etti. Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi’ye çağrıda bulunan Gelecek Partililer, “Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler ama Yunusemre Belediye Başkanlığının yanlış, plansız hesabı mahkemeden dönmüş, mahalle sakinlerinin tepkisine yol açmıştır. Modern şehirleşmeye evet ama gönül rızaları alınmayan, vatandaşların mağduriyet yaşamasına hayır!” dedi.
Konuyla ilgili Lalapaşa ve Mutlu Mahellesi sakinlerini ziyaret edenÖcmenler ile Keskin, burada yaptıkları konuşmada “Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bir dizi programlar çerçevesinde Manisa’ya gelip, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaret edip, Yunusemre Belediyesinde ise kentsel dönüşüm yapılacak mahalleleri ziyaret edeceğini bildirmiş olmasına ve programında yer alıyor olmasına karşın es geçmesi ve de Yunusemre Belediye Başkanlığını ziyaret etmeyişi acaba kentsel dönüşüm projesi kapsamında ve bazı hususlarda acaba hukuksuzluk mu var sorularını ister istemez akıllara getirmiştir. Yunusemre Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çerçi’yi, “Ben ne dersem o olur” mantığını terk edip mahalle sakinlerinin sıkıntılarına ve mağduriyetlerine son vermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
VERİLEN TEKLİFİN ELLE TUTULACAK YANI YOK!
Yunusemre Belediye Başkanlığı tarafından yapılması planlanan kentsel dönüşüm projesi kapsamındaki Lalapaşa ve Mutlu Mahallelerindeki bölgenin Bakanlar Kurulunca 08 Nisan 2015 tarihinde Riskli Alan ilan edildiğini ve riskli alan ilanının resmi gazetede yayımlandığını kaydeden Öcmenler, “Yine Bakanlık Oluru ile riskli alan olarak ilan edilen alanlarda yapılacak tüm işlemler için Yunusemre Belediye Başkanlığı geçici olarak yetkilendirilmiştir. Parselasyon Planı hazırlanmış akabinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış olduğu bildirilmiştir. Ancak plan askı tarihlerine, imar planlarının kesinleşme tarihlerine ve plan onay süreçlerine ilişkin detaylı bilgilendirme davaların açılması sürecinden önce yapılmamıştır. Ancak uzlaşma görüşmelerinde konuyla dava dilekçesinde de belirtilmiş olduğu üzere bölgede bulunan maliklerin yaşamasının imkanı kalmayacak şekilde teklifler yapılmıştır. Taşınmaz maliklerine ve riskli alan ilan edilen alanda malik yani mirasçı olanlara teklif edilen metrekareler bir ailenin mevcut yaşama alanı göz önüne alınmadan, yapılacak inşaatlara göre nüfus artışı gözetilmeden yapılan bir planlama olduğu dava açılmadan önce mahalle sakinlerinin hukuksal haklarını koruyan ve kollayan avukatlarınca yapılan araştırmalarda tespit edilmiş olup dosyaya dava sürecinde alınan bilirkişi raporu ile de yapılan iş ve işlemlerin hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir. Bu duruma örnek vermek gerekir ise; kadastral olan yani planlama öncesinde 100 metrekare net alanlı taşınmazı bulunan hak sahiplerinin taşınmazlarında imar planı ve parselasyon planı neticesinde 40 metrekare brüt alanlı apartman daireleri ya da hisseli daireler teklif edilmektedir. Yani teklifin elle tutulacak, mantıkla açıklanacak hiçbir tarafı bulunmamaktadır” diye konuştu.
MAHALLE SAKİNLERİNİN HAKKI RANTA KURBAN EDİLMEMELİ
Açıklamasını bir örnekle devam eden Öcmenler, “Örneğin, 100 metrekare net alanı bulunan bir kişiye yüzde 36 DOP kesintisi yapıldığında 64 metrekarelik bir alan kalmaktadır. Bu durumda da 64 metrekarelik taşınmaz emsali 2,5 olarak yapılacak inşaat neticesindeki alanı ise 160 metrekaredir. Bu durumda Belediye tarafından müteahhit ile yapılan anlaşmada yüzde 50’lik bir anlaşma halinde dahi taşınmaz maliklerine 80 metrekarelik net alanı bulunan bir taşınmaz sağlanması gerekmektedir. Bu durumda dahi 40 metrekarelik alanın nereye gittiği nereye gittiği anlaşılamamakta olup bu durum maliklerin ve mirasçıların 40 metrekarelik alanlarının rantsal bir dönüşüme gittiğinin tespitidir. Bu rant ise izah edilememektedir. 100 metrekarelik alanda yaşayan bir aileye 40 metrekarelik alan öngörülmesi ise tamamen insanların insanca yaşama hakkını elinden alır şekilde yapılan bir planlama olup bu alanda yaşayan insanlara mevcut taşınmazlarını satmak zorunda bırakılması durumuna sürüklemektedir. Ayrıca yapılacak inşaatlar neticesinde çevrede lüks binalar yer alacak olup bu durumda da bu bölgeye oldukça yoğun bir yerleşim olacaktır. Yapılan imar uygulaması ve parselasyon planı ile birlikte milli parklardan olan Spil Dağı’nın bu kadar yakınındaki bir alan doğal yapısını ve çevresini kaybederek lüks bir semt haline gelecek ve etrafında nitelikli sosyal donatı alanları bulunmayacaktır. Bu durum mahkemece de dosyaya sunulan bilirkişi raporları ile açıkça tespit edilmiş durumdadır” dedi.
MAHALLE SAKİNLERİNİN MAĞDURİYETİ SON BULMALI
Halktan yana belediyecilik anlayışının bir kenara itilerek mülkiyet hakkı olmak üzere yaşamsal haklarını korumak bir tarafa tamamen ranta dayalı bir anlayışla ve mantık çerçevesinde kentsel dönüşüm çalışmalarının sürdürüldüğünü ve bunun da çeşitli tepkilşkanı Mustafa Keskin Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi’yi mahalle sakinlerinin çağrısına ve tepkilerine kulak vermeye davet etti.
