Bodrum’da, bir beach club ile 5 yıldızlı otelin sahillerine 'beyaz kum' diye kuvars tozu dökmesine tepkiler sürerken, dış müdahalenin plajlardaki doğal yapıyı bozduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Sunlu, 'Denizdeki yaşamı olumsuz yönde etkileyecektir. Bu bölgelerin üstünün ani olarak farklı malzemelerle kaplanması sonucunda dibe bağımlı olarak yaşayan bitkiler, süngerler ve midyeler gibi omurgasız canlıların üstleri tamamen örtülür. Maalesef yaşamlarını devam ettiremezler' dedi.
Bodrum'un Yalıkavak Mahallesi'ndeki bir beach club ile Gündoğan Mahallesi'ndeki denize sıfır 5 yıldızlı otel, sahile 'beyaz kum' diye kuvars tozu döktü. İhbar üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Bodrum Belediyesi Çevre Kontrol Koruma Müdürlüğü ekipleri baskın düzenledi. Sahile, Maldivler'in sahillerinde bulunan 'beyaz kum' görüntüsü vermek isteyen 2 işletme hakkında işlem yapıldı. Otele, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü 310 bin TL, Bodrum Belediyesi ise 35 bin TL ceza kesti. İşletme sahipleri hakkında ayrıca soruşturma başlatıldı. İşletmeler sahile serdikleri kuvars tozunu kaldırdı.
Gökçebel Sahili'ndeki bir otelin benzer girişimi de durduruldu. Bodrum Belediyesi, otelin sahiline beyaz kum sermesine izin vermedi. Tutanak tutularak, kumdan alınan örnekler, analize gönderildi. Otel yetkilileri ise kepçeyle kumları toplattı.
“3-4 AY SONRA KIYISAL BÖLGELERDE KİRLENMEYE NEDEN OLACAK”
Plajların deniz bilimlerinde çok önemli bir bölgeyi oluşturduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Sunlu, 'Bu bölgeler denizle karayı birleştiren geçiş bölgeleridir. Kayalık da olsa, kumluk da olsa plajların da kendine özgü bir biyolojik çeşitliliği var. Biz buralara dışarıdan müdahale ettiğimiz zaman, istediğimiz kadar doğal malzemeyle yapalım, mermer tozu ilave edilirse bu bölgede homojen bir karışım elde edilme şansı yok. Plajlardaki yapı kayaçların parçalanması sonucu oluşuyor. Her kum taneciğinin bir büyüklüğü ve ağırlığı var. Dışarıdan herhangi bir malzeme karıştırıldığı zaman homojen bir karışım elde edilemiyor. O bölgeye has olmayan, üstte kalan malzeme, yağmur suları, rüzgar ve dalga hareketlerine bağlı olarak çok ciddi bir erozyona tabii olacak. Yaklaşık 3- 4 ay sonra dökülen malzeme taşınarak kıyısal bölgelerde kirlenme oluşturacaktır' diye konuştu.
“DENİZDEKİ YAŞAMI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYECEKTİR”
'Supralittoral zone' denilen plaj bölgelerine serilen malzemelerin çok büyük bir oranda denize taşınacağını ve denizdeki yaşamı olumsuz yönde etkileyeceğini anlatan Sunlu, 'Bu bölgelerin üstünün ani olarak farklı malzemelerle kaplanması sonucunda dibe bağımlı olarak yaşayan bitkiler, süngerler ve midyeler gibi omurgasız canlıların üstleri tamamen örtülür. Maalesef yaşamlarını devam ettiremezler, bu da biyolojik çeşitlilik üzerinde baskı oluşturur. Mermer tozu veya kuvars tozu denizde dalga ve akıntı hareketlerine bağlı olarak tekrar suyun yüzeyine çıkma ve suyu bulandırma etkisi yaratabilir. Suyun berraklık ve ışık geçirgenliğini etkiler. O bölgede yüksek ışık şiddetine ihtiyaç duyan yosunlar ve alglerin üstleri kaplanır ve fotosentez yapma hızları etkilenir. Bu tür bölgelerde dışarıdan yapılacak müdahalelere dikkat edilmeli' dedi.
