Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanlığı imzasıyla yayımlanan açıklamada “Emniyet ve yargı bürokrasisinin bu tutumu, “eski Türkiye” fotoğrafını ve 28 Şubat günlerini bir kez daha hatırlatmış; bürokrasinin sehven gerçekleştirdiği itinasız ve izansız bir tavır olmaktan ziyade, son yıllarda bu ortama zemin oluşturma gayretlerinin bir uzantısı olarak algılanmıştır. “ ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tamamı şöyle;
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinesinde, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ve Elazığ Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapıldığı açıklanan FETÖ/PDY operasyonunda ele geçirilen materyaller arasında olduğu anlaşılan Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili tefsiri, Kütüb-ü Sitte ve İslam Fıkıh Ansiklopedisi basın yoluyla afişe edilmiştir.
Emniyet ve yargı bürokrasisinin bu tutumu, “eski Türkiye” fotoğrafını ve 28 Şubat günlerini bir kez daha hatırlatmış; bürokrasinin sehven gerçekleştirdiği itinasız ve izansız bir tavır olmaktan ziyade, son yıllarda bu ortama zemin oluşturma gayretlerinin bir uzantısı olarak algılanmıştır.
Hukuk devleti olma iddiasına ve Yargıtay 16. Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında, terör örgütü lideri F.G’nin kitapları bile örgüt üyeliği suçuna delil olarak sayılamayacağı belirtilmesine rağmen, Türkiye’de milyonlarca evde bulunan bu nadide eserlerin örgütsel doküman gibi sergilenmesi halkımızın haklı tepkisine neden olmuştur.
Başka alanlarda da görünürlüğü artan ve Yüksek yargı kararlarının umursanmadığı, bunlara adeta meydan okunduğu intibaı veren uygulamalardan bir an önce dönülmelidir.
Bu fotoğrafın hangi aklın ve ideolojik çevrelerin ürünü olduğu acilen soruşturulmalı ve halkımıza bu konuda açıklama yapılmalıdır!
Gelecek Partisi
İnsan Hakları Başkanlığı