İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'ya yürüyüşlerine izin verilmeyen barolara destek verirken, emeklilik düzenlemesine yönelik eleştirilerini sıraladı.
İYİ Parti lideri Akşener partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Bursa'da yaşanan sel felaketiyle başladı. Akşener, 'Pazar günü Bursa Kestel’de yaşanan sel felaketinde, hayatını kaybeden 6 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Allah milletimizi, memleketimizi, afetlerden, felaketlerden korusun' dedi.
BAROLARIN YÜRÜYÜŞÜ
Baro başkanlarının Ankara'ya başlattığı yürüyüşün polisler tarafından engellenmesini eleştiren Akşener, 'Biliyorsunuz, milletçe sadece doğal afetlerle mücadele etmiyoruz. Hukuk Devleti, Hukukun Üstünlüğü, Tarafsız Yargı kavramları da, iktidar eliyle tasarlanan siyasi afetlerle karşı karşıya. Yargının 3 ayağından biri savunmadır, yani avukatlardır. İktidar ve küçük ortağı, getirmeye çalıştıkları bir düzenleme ile baroları da ayrıştırmak istiyor. Dün, bu düzenlemeye karşı, demokratik bir şekilde tepki veren baro başkanları, gündüz, saatlerce güneşin altında, gece de, sağanak yağmurun altında bekletildiler, itilip kakıldılar. Güneşten ve yağmurdan korunmaları için gönderdiğimiz, tentelerin bile kurulmasına müsaade edilmedi. İlin valisi çıkıp, çaresizlikle İçişleri Bakanlığı’nı işaret ederek, '250 metre yürümelerine izin veremediğini' ifade etti. Yapılan kasıtlı provokasyona rağmen, demokrasi çizgisinden ayrılmayan ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın, iktidara bizleri ayrıştıramayacağını gösteren, Baro Başkanlarımıza ve cübbesine düğme diktirmemiş avukatlarımıza, sağduyularından ötürü teşekkür ediyorum' dedi.
SOSYAL DÜZENLEME
Emeklilik düzenlemesi üzerine yapılan çalışmaları eleştiren Meral Akşener, 'Akıllarınca, salgın sürecinde bir önlem olarak kullanılan, esnek çalışma uygulamasını, sabit hale getirecekler. Deprem vergilerini nasıl sabit vergi haline getirip, 18 yıldır milleti yoldularsa, şimdi de salgını fırsat bilip, gençlerimizin sosyal haklarını tırpanlamaya hazırlanıyorlar. İşten çıkarmaları kolaylaştırıyorlar. İYİ Parti meclis grubu, bu girişime karşı sonuna kadar direnecek. Ülkemizin geleceğini ipotek altına alan bu iktidarın, gençlerimizi daha fazla incitmesine müsaade etmeyeceğiz' ifadelerini kullandı.
EKONOMİ ELEŞTİRİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize, hiç olmadığımız kadar yakınız' sözlerini eleştiren Akşener şunları söyledi:
'Türkiye, 2019 yılında, 755 milyar dolarlık milli gelirle, dünyanın 19’uncu ekonomisi oldu. 10’uncu sıradaki Kanada’nın milli geliriyse, 1 trilyon 730 milyar dolar. Türkiye 2020’de yüzde 100 büyüse dahi, ilk 10 ekonomi arasına giremiyor. Mevcut durumda, bırakın ilk 10’u, ilk 20’de kalamama riskimiz var.'
Akşener, işsizlik sorununa da değinirken, 'Yalan yanlış veriler üzerinden, siyasal kampanya yaparak kriz yönetme devri çoktan geçti. Temenniyle ülke yönetme devri artık bitti. Çünkü milletimiz hayatın içinde ve gerçeği tüm açıklığıyla yaşıyor. Akrabayla, eşle, dostla, yandaşla doldurdukları TÜİK, ne derse desin, genç işsizliği Türkiye’nin en önemli sosyoekonomik problemidir' ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET SİSTEMİNE ELEŞTİRİ
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiren İYİ Parti lideri, “AK Parti ve İYİ Parti iktidarı arasındaki en büyük fark; bu sofrada yemeği kimin yiyeceği, hesabı kimin ödeyeceğiyle ilgilidir. Söz veriyorum, iktidara geldiğimizde, kimse size yemediğiniz yemeğin hesabını ödetemeyecek. Biz işte bunun için varız. İYİ Parti işte bunun için var. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Bunu kuvvetler ayrılığı ile başarabiliriz. Bunu demokrasi ile başarabiliriz. Bağımsız yargı ile, bağımsız medya ile, bağımsız denetleme kurumları ile başarabiliriz. İktidarı denetleyen kurumlar güçlü ve bağımsız olursa, ülkenin kaynakları da o kadar adaletli dağılır. Yani, iktidar istediğine ihale dağıtamaz. Yani, ülkenin tüm kaynakları, birkaç müteahhitemüteahhite peşkeş çekilemez. Yani, devletin her kurumu, her çalışanı denetlenir ve yolsuzluk yapılamaz. Hedefimiz iktidara kim gelirse gelsin doğru işleyecek bir sistem inşa etmek. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dediğimiz işte budur. Ve kimsenin şüphesi olmasın, başaracağız” dedi.