Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, baro sistemi seçim usulündeki bazı aksaklıkların, çoklu baro ile değil demokratik ve çoğulcu seçim yöntemleri ile giderilebileceğini, çoklu baro sisteminin yargının savunma ayağını zayıflatacak olan bir teklif olduğunu ve savunma ayağı zayıflayan bir yargının ise darmadağın olacağını belirtti.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Sakarya milletvekili hukukçu Ayhan Sefer Üstün, ‘Çoklu Baro Sistemi’ne itiraz eden avukatların yanında olduğunu söyledi. Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i şimdi daha iyi anladıklarını belirten Üstün, “Rahmetli Demirel’in 40 yıl önce söylediği bir söz vardı. ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ diye. O zaman toplumun bir kesimi bu sözü itici bulmuştu. Oysa ne kadar önemli bir söz olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Aslında rahmetli Demirel esprili bir dil ile gösteri ve yürüyüş hakkının hava ve su kadar normal olduğunu anlatmak istemiş. Anayasamızda çok temel bir hak var. Gösteri ve yürüyüş hakkı. Hak arama hakkı. Neredeyse 15 Temmuz’dan sonra bu hak bilerek planlı bir şekilde unutturuldu. Anayasamızda ve kanunlarda böylesi haklar yok farz edilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
Savunma bir bütündür
İktidarın sorun çözme yönteminin fikrini beğenmediği herkesin kafasına balyoz indirmek olduğunu söyleyen Üstün, “Bunu da aslında bilerek yapıyor. Toplumu kamplaştırmak istiyor. Şeffaf toplumdan kapalı topluma doğru sürüklüyor. Bunların hedefi açık. Türkiye’yi şeffaf toplumdan kapalı topluma evrilmesini sağlayacak adımlar atıyorlar. Ülkemizi bir Orta Asya ülkesi gibi yönetme hedefleri var. Çoklu baro sistemi yargının savunma ayağını zayıflatacak olan bir tekliftir. Savunma ayağı zayıflayan yargı, darmadağın olur ve adalet dağıtamaz. Savunma bir bütündür. Ama bu adım, savunmayı parçalara bölerek etkisizleştirmeyi, savunamayacak hale getirmeyi hedefleyen bir girişimdir” dedi.
Çoklu baro en kötü seçenektir
İktidarın son zamanlarda yargının kürsü ayağına çokça müdahale ettiğinin altını çizen Üstün, şunları söyledi: “Şimdi de yargının savunma ayağına müdahale etmek istiyor. Yine Demirel’in başka bir sözü aklımıza geliyor. “Hacıbozan baklavalarına o kadar müdahale ederseniz adamlar baklava yapmayı unuturlar.” Siz de yargıya bu kadar müdahale ederseniz, adalet dağıtma kabiliyetini yitirirler. Avukatların avukatlık mesleğinin temel sorunları var mı var? Bunlar bütüncül bir bakış açısıyla çözülmesi gerekir. Ayrıca şimdiki baro sisteminde, seçim usûlünde bazı aksaklıklar yok değil, var. Ama çözüm çoklu baro değil. Çoklu baro en kötü seçenektir. Savunmanın gücünü ve etkinliğini zayıflatır. Bunun yerine baroların seçim usulünde değişikliklere gidilebilir. Avukatların barolarda daha fazla temsil edilebileceği demokratik ve çoğulcu seçim yöntemleri tercih edilebilir. Yine Anadolu ve Trakya barolarının TBB’de daha fazla temsilini sağlayacak yeni bir delegasyon sistemine geçilebilir.”
kaynak: yeni asya