Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TELE 1 TV’de Merdan Yanardağ ve Evren Özalkuş’un konuğu oldu. Davutoğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni demokrasiye tuzak olarak görüyorum” dedi.
AKP hükümetlerinde Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Geleceği Özel’de Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve TELE1 Ana Haber sunucusu Evren Özalkuş’un sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci’nin “Pelikan” ile ilgili eleştirilerini açıkladığı için 28 Şubat’tan ve 15 Temmuz’dan önce ifadeye çağrıldığını söyledi.
Davutoğlu, Temurci'nin 15 Temmuz’da İstanbul’u ayağa kaldıran isim olduğunu belirterek, “Birisi şunu demeye çalışıyor, '15 Temmuz’un kahramanlarını bile hesaba çekeriz.’ Bakın buradan söylüyorum Selim Temurci'nin kılına dokunulursa ve herhangi bir baskı görürse 15 Temmuz’da nasıl direnmişsek bu çeteye de direniriz” ifadelerini kullandı.
'Benim başbakanlıktan ayrılma gerekçem Pelikan değil. Pelikan değil, Pelikan sürüsü gelse milletin bana verdiği emaneti hiçbir şekilde terk etmezdim.' diyen Davutoğlu, 'Başbakanlıktan ayrılmama gerekçe teşkil eden şey benimle omuz omuza vermesini düşündüğüm 47 arkadaşımın yetkimi sınırlandıran kağıda imza atmasıydı. Ardından, Pelikan denen çaylaklar sürüsü 1-2 gün sonra o işin tamamlayıcı unsuru gibi isimsiz dosya yayınladılar.' diye belirtti.
Davutoğlu ayrıca şunları kaydetti:
'Aynı yöntemler… Bu daha öncesinde 28 Şubat'ta da başka yöntemlerle aynı şeyler uygulandı. Türkiye'de meşru çizgi dışında meşru hükümete, meşru olarak iktidara gelenlere karşı birtakım unsurlar bazen eskiden buna cunta denirdi ve başka araçlar kullanılırdı.
* Şimdi sosyal medya üzerinden bir algı operasyonu yapılıyor. Ve bir kişi, grup üzerinde bir şahsiyet suikastı yapılıyor. Yani onun şahsiyetine doğrudan saldırı yöneltiliyor. Ama şu yanlış anlaşılmasın, benim Başbakanlık'tan ayrılma gerekçem ‘pelikan' değildir bunu söyleyeyim.
* Pelikan değil, pelikan sürüsü gelse milletin bana verdiği emaneti hiçbir şekilde terk etmezdim..'
ÇOKLU BARO
Davutoğlu, Ak Parti ve MHP’nin Meclis’e getirdiği çoklu baro teklifiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
* Çoklu barolara karşıyım. Hepimizin ortak kanaati şu; bir, baroların, avukatların yaptığı gösterileri durdurmak anayasal bir suçtur. Seyahat yapma özgürlüğü, gösteri yapma özgürlüğü anayasal bir haktır, bu engellenemez.
* Bunu net olarak söyledim. İki, çoklu baro, hukukun en önemli ayağı olan savunmayı zayıflatır, böler. Daha tehlikelisi bir müddet sonra siyasallaştırır. Çoklu baro neye yol açar biliyor musunuz?
* Şu baro Sünni baro, şu baro Alevi baro, şu baro Kürt baro, şu baro sağcı, şu baro solcu… Ya sen ülkeyi nasıl parçalarsın.