Henüz yazmadığı, yazacağı 'düşünülen' bir haber için ifadeye çağırıldı!

Henüz yazmadığı, yazacağı

HABER YAZACAĞI DÜŞÜNÜLEREK EMNİYETE ÇAĞRILDI !

Manisa’nın Demirci ilçesinde önceki (Çarşamba) gece sıra dışı bir olay yaşandı. Yüzde 80 bedensel engelli olan ve akülü tekerlekli sandalye kullanan yerel muhabir Mustafa Temiz (54), yazacağı düşünülen bir haber için emniyete çağrılıp ifadesi alındı. Polisin telefonla davetine “Kendim ortopedik engelliyim, evde yatalak annem var, kimsem yok yarın mesai saati içinde gelebilir miyim?” diyen gazeteciye ‘zorla gelir alırız’ cevabı verilince emniyete gitti. 3 saati aşkın emniyette ifade veren gazeteci, savcı H.E tarafından şikayet edildiğini, “Gece saat 24’den sonra kendisi hakkında eleştirisel haber yapacağım için ifadeye çağrıldığım yazılıydı” dedi.

Yaşadığı skandal ile ilgili HSK’ya şikayette bulunan Mustafa Temiz, “Yapılmamış bir haber, işlenmemiş bir suç ve sübut bir delil olmadan hayali bir şekilde tamamen niyet okuyuculuk ile bir savcının görevini kötüye kullanmasıyla kolluk tarafından karakola davet edildim. 3 saat boyunca engelli biri olarak emniyette tuvalet ve su ihtiyacımı dahi gideremedim” dedi.  17 yıldır Manisa’da gazetecilik yapan Temiz, Demirci Denge ve Manisasonhaber.com sitesinin de imtiyaz sahibi.

Skandal ifade verme ile ilgili Savcı Hakan Erdoğan’ı HSK’ya şikayet eden Temiz, dilekçesinde yaşananları şöyle anlattı:

AKÜLÜ TEKERLEKLİ SANDALYE İLE EMNİYETE GİTTİM

“Manisa’nın Demirci ilçesinde yaşıyorum. Gazetecilik yapıyorum. 15 Temmuz 2020 günü saat 20.30 sularında Demirci Emniyetinden bir polis memuru tarafından telefonla arandım. İfademe başvurulacağı belirtilip, emniyete hemen gelmem istendi. Kendilerine annemin yatalak hasta olduğunu bakıcısının yanında olmadığını, ona refakat etmek zorunda olduğumu, evde o an hasta anneme bakacak başka kimsenin bulunmadığını, yarın mesai saatleri içinde uğrayıp ifade verebileceğimi ifade ettim. Memur ısrarla gelmem gerektiğini, devriye ekibinde kendisinin olduğunu, benim getirilmemle ilgili emir aldığını, evin önüne gelerek dikkat çekmek istemediğini, acilen emniyete gelip hemen ifade vermemi istedi. Yatalak ve tansiyon hastası annemi komşuya emanet ederek, gitmezsem polislerin eve geleceğini, annemin olayın içeriğini bilmeden polis ekibinin beni eve almaya gelmesi halinde heyecanla tansiyonunun yükselebileceği endişemle emniyete gittim. Kendim yüzde 80 ortopedik engelliyim. Gece karanlığında akülü tekerlekli sandalyemle evden saat 20.40 sularında ayrılıp, Demirci Emniyet Müdürlüğüne hareket ettim.

YAPILMAMIŞ HABERLE SUÇLANDIM

Emniyete vardığımda Demirci Cumhuriyet Savcısı Hakan Erdoğan’ın talimatıyla ve kendisinin şikayetiyle çağrıldığım söylendi. Kendisine hakaret ve iftira ettiğim suçlamasıyla ifade vermem istendi. Savcılık emrinde de gece saat 24 den sonra kendisi hakkında eleştirisel haber yapacağım için ifadeye çağrıldığım yazılıydı. Yapılmamış bir haber, işlenmemiş bir suç ve sübut bir delil olmadan hayali bir şekilde tamamen niyet okuyuculuk ile bir savcının görevini kötüye kullanmasıyla kolluk tarafından karakola davet edildim.

POLİSİN GÖSTERDİĞİ FOTOĞRAF

Adının Kadir olduğunu öğrendiğim kişi bana cep telefonundan bir fotoğraf gösterdi. 15 Temmuz törenlerinde protokolün Gaziler Derneğini selamlarken çekilmiş bir fotoğrafıydı. Kaymakamlığın internet sitesinde yayınlanmış bir fotoğraftı. Fotoğrafta pandemi salgınından sonra ‘gönül selamı’ diye tabir edilen ve insanların birbirine temas etmeden halk arasında yaygınlaşan selam verme şekli, sağ elin kalbin üzerine getirilip açılarak yapılmasıyla oluşan kaymakam beyin ve yanı sıra arka planda protokolünde gözüktüğü ve bu selamı yapan Demirci Kaymakamı Adem Kaya'nın ön planda olduğu bu fotoğraf için ifadeye çağrılmıştım.

SAVCININ ELLERİ ARKADA

Fotoğrafı internet sitesinde görmüş, kaymakam beye whatsapp üzerinden 15 Temmuz 2020 günü saat 18.34’te göndererek, ‘Sayın Kaymakamım gazilerimize gösterdiğiniz saygı için, bir yurtsever vatandaş olarak size teşekkür ediyorum. Saygılar efendim...’ diye mesaj yazmış, Kaymakam da bu mesajımda saat 19.03’te ‘Teşekkürler’ yazarak cevap vermişti. Fotoğrafı polis memuru yorumlayınca anladım ki, gazilerin selamlandığı bu esnada çekilen, benim kaymakam beye gönderip mesaj yazdığım ve cevap olarak teşekkürler cevabını aldığım bu fotoğrafta, Demirci Cumhuriyet Savcısı Hakan Erdoğan aynı fotoğrafta kaymakam beyin hemen arkasında idi, savcı bey ise ellerini arkaya bağlayarak Kaymakam beyin hemen arkasında fotoğrafta görülüyordu. Meğer bu görüntünün haber yapılacağı endişesi yüzünden emniyete çekilmişim.

HABER YAPMAK SUÇ DEĞİLDİR

Bir kere basın yayın ilkelerine göre tarafımca çekilmemiş bir fotoğraf ve üstelik kaymakamlığın internet sitesinde yayınlanmış bir fotoğrafla benim böyle bir eleştirisel haber yapmam mümkün değildir. Diyelim ki bu fotoğrafı yayınlayarak savcı beyi de eleştiren ‘protokolde gazileri böyle selamlama mı olur’ diye de başlık atıp haber yaptım. Bu eleştirisel, görseliyle ispatlı bir haber kanunlarımıza göre suç bile teşkil etmez. Diyelim ki bir hata yaparak gerçekten savcının iddia ettiği gibi hakaret ve iftira suçu da sabit. Bunun için bile yukarıda anlattığım bu ifadeye çağrılma şekli yine yasal değil.

3 SAAT BOYUNCA SU BİLE İÇEMEDİM

3 saat boyunca engelli biri olarak emniyette tuvalet ve su ihtiyacımı dahi gideremedim. Polisin savcı talimatı olması sebebiyle işi daha hararetli takip etmesi ve ifade sırasında benim ağzımdan çıkmayan beyanları bile ifade tutanağına yazdırmaya kalkmasına bile mani oldum. Savcı bey burada görevini kötüye kullanmıştır. Engelli bir gazeteciyi ortada olmayan, eyleme dönüşmemiş, eyleme dönüşmeden söze bile dökülmemiş, hiç kimselere bu konuda en ufak beyanı ve lafı edilmemiş, tamamen hayali bir kurgu ile yok olan bir şeyden suç oluşturmaya çalışmıştır. Yatalak ve tansiyon hastası annemi başkalarına bırakmak zorunda kaldım. Akülü tekerlekli sandalyemle gün ışığının olmadığı gecede ışıksız trafiğe çıkmak zorunda bırakıldım.”