Gümülcine’nin Kahveci Mezarlığında düzenlenen anma töreni bu yıl pandemi nedeniyle belirli koşullar altında gerçekleştirildi. Anma etkinliğine Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin başta olmak üzere, Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Danışmanı Recep Paçaman, Sadık Ahmet Ailesi üyeleri Işık Sadık Ahmet, Levent Sadık Ahmet, Funda Sadık Ahmet, DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, BTTADK Başkanı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete ve merhumun yakın akraba ve dostları katıldı.
“BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN HAK ARAMA MÜCADELESİ VE DAVASI DEVAM EDECEKTİR”
Etkinlik öncesi Din Görevlisi Mehmet Hafız Hoca sala ve Kur’an-ı Kerim okudu. Daha sonra duayı Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim duayı yaparak, Sadık Ahmet Ailesi adına Işık Sadık Ahmet bir konuşma yaptı. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti devletine ve diğer katılımcılara teşekkür eden Işık Sadık Ahmet, “Her törende olduğu gibi bu törende de yalnız değiliz. Sizler yine buradasınız. Lozan Barış Antlaşmasıyla garanti altına alınan Batı Trakya Türk Azınlığının garantör devleti Türkiye Cumhuriyeti devletini her zaman yanımızda hissediyoruz. O bizim anavatanımız, biz burada yaşamaya devam edeceğiz. Haklarımızı alana kadar bu Azınlık burada yaşayacaktır. Ölümünden 25 yıl da geçse, 125 yıl da geçse, yine Dr. Sadık Ahmet ve Batı Trakya Türklerinin hak arama mücadelesi ve davası devam edecektir. Bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti devletine şükranlarımı sunuyorum. Bugün Lozan Barış Antlaşmasının imzalanışının yıldönümü. Dr. Sadık Ahmet’in de ölüm yıldönümü. Ayrıca bugün de Ayasofya caminde kılınan ilk Cuma namazı. Buradan Türkiye Cumhuriyeti sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a toplumumuz adına ve Dr. Sadık Ahmet Ailesi adına selam ve saygılarımızı iletiyorum.”
Tören sonunda DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu ve Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin Sadık Ahmet’i kabrine birer çelenk bıraktı.
“YILLARDA HER YIL OLDUĞU GİBİ BİNLERCE DR. SADIK AHMET SEVDALISIYLA BU TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİRİZ”
Törende DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu bir açıklama yaparak, her 24 Temmuz da olduğu gibi bu yılda çok hüzün dolu olduğunu ifade ederek, “Bu yıl Sadık Ahmet’in 25. ölüm yıldönümü dolayısıyla yine bir anma töreni düzenledik. Ancak ne yazık ki bu yıl pandemi dolayısıyla bu anma etkinliğini kısıtlı koşullarda gerçekletirdik. Ümit ediyorum ki, bu şekilde düzenlediğimiz anma töreni son 24 Temmuz olur. Bundan sonraki yıllarda her yıl olduğu gibi binlerce Dr. Sadık Ahmet sevdalısıyla bu töreni gerçekleştiririz” görüşlerine yer verdi.
Son olarak Sadık Ahmet’in ölümünden sonra bir çok durumun değiştiğini belirten Asafoğlu, Batı Trakya Türklerinin davasına her zaman sadık olduğunu ve bütün olumsuzluklara rağmen mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini sözlerine ekledi.
“AYASOFYA CAMİNDE İLK CUMA NAMAZININ KILINMIŞ OLMASI VE AÇILIŞININ YAPILMIŞ OLMASI BİZİM İÇİN BİR TESADÜF DEĞİL BİR TEVAFUKTUR”
Sadık Ahmet’in kızı avukat Funda Sadık Ahmet yaptığı açıklamada, “Aradan 25 yıl geçmiş olmasına rağmen Batı Trakya’nın bir sembolü olarak anılmaya devam ediyor. Biz O’nu bir baba olarak özlüyor olsak da, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın O’nu hala bir lider olarak aradığını görüyoruz. Her yıl O’nu binlerce kişi kabri başında minnetle ve saygıyla anmaya devam ediyor. Ancak bu yıl pandemi nedeniyle çok az sayıda bir katılım olsa bile Türkiye Cumhuriyeti devletinin her zaman yanımızda olduğunu görüyoruz, buradan Türkiye Cumhuriyeti devletine Meclis Başkanına, tüm siyasi parti başkan ve temsilcilerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün Lozan Barış Antlaşmasının imzalandığı tarihin yıldönümü olması ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Ayasofya caminde ilk Cuma namazının kılınmış olması ve açılışının yapılmış olması bizim için bir tesadüf değil bir tevafuktur. Türkiye Cumhuriyeti devletine her zaman büyük bir saygı ve minnet duyuyoruz” ifadelerine yer verdi.
“BEN O’NUN BİR KIZI OLARAK HER ZAMAN ÇOK ÖZLÜYORUM”
Son olarak Funda Sadık Ahmet şunları aktardı: “Bir evlat Sadık Ahmet’in yaşamasını isterdim. Yaşadığı süreçte de bunu Batı Trakya Türk Azınlığı da çok iyi bilir ki; ailesinden önce her zaman Batı Trakya Türk Azınlığını önde tuttu. Her zaman önce Azınlık ve geri kalan zamanda ailem diyordu. Bir özeleştiri yapmak gerekirse; O’nun gibi mücadele eden bir nefer, maalesef şu anda göremiyoruz. İnşallah yeni Sadık Ahmet’ler gelir, doğar, bu bayrağı devralır. Ben O’nun bir kızı olarak O’nu her zaman çok özlüyorum. Çünkü babamla 12 yıl geçirebildim. Bu yılların yarısında da babam dışarıdaydı. Dolayısıyla geriye sadece 6 yıl birlikte olabildim. Artık 25 yıllık özlem çok fazla oldu.”