Bildiride 'adalet, demokrasi, liyakat, vatan çıkarları' gibi kavramlar vurgulanırken doğrudan iktidara ve muhalefetin kimi uygulamalarına da eleştiriler geldi.
İcra Kurulu tarafından sosyal medyadan duyurulan bildiri ise şöyle:
KAMUOYUNA SAYGIYLA;
Sözümüz Var Hareketi İcra Kurulu, aylık toplantısında aşağıdaki hususların halkımız ile paylaşılmasına karar vermiştir:
TIKANMIŞ SİYASET
Önceki bildirimizde ele aldığımız konularda ne kadar haklı olduğumuz, bu süreçte daha açık bir şekilde anlaşılmıştır.
Nitekim; söz konusu bildiride vurguladığımız gibi, “tıkanmış olan siyasetin sonucu olarak” Türkiye Cumhuriyeti Devleti, içeriden ve dışarıdan yapılan saldırılarla ciddi bir tehlike altındadır.
ÇÖZÜM DEĞİL SORUN ÜRETİLİYOR
Anayasal kurum ve kuruluşlar, temel işlevlerinden uzaklaştırılmıştır. Bu durum bizi, anayasal güvence altındaki “can ve mal güvenliğimizi” ilgilendiren bir noktaya taşımıştır. Bu güvencelerin takipçisi olması gereken siyasi partiler, çözüm değil, sorun üretmektedir.
SİYASET YAPMAK İSTEYEN VATANDAŞLARIN ÖNÜNDEN ENGELLER KALDIRILMALIDIR
Türk halkı, herhangi bir kısıtlamaya uğramadan özgürce ve demokratik usuller çerçevesinde siyaset yapabilmelidir. Siyaset yapmak isteyen vatandaşların önündeki fiili ve hukuki engeller kaldırılmalıdır.
GENÇLİK UMUDUNU YİTİRİYOR
Geleceğimizin güvencesi olan gençlik, hızla, ülkemizin yarınlarına yönelik umutlarını yitirmektedir.
KADINA ŞİDDET SİNDİRİLİYOR
Kadınlarımızın değersizleştirilmesi ve uğradığı şiddet, toplumumuzdaki ahlaki çöküşün bir dışa vurumudur.
Halkımız, siyaset ve medya üzerinden yapılan yoğun algılarla yanıltılmakta ve kandırılmaktadır. Gittikçe artan yasaklarla yıldırılmakta ve sindirilmektedir.
TEK ADAM ANLAYIŞINA TOPYEKÜN KARŞIYIZ
Tek adam rejiminden sözde şikâyet eden muhalefet liderleri, aslında bu sisteme hizmet etmektedirler. Sözümüz Var Hareketi olarak, iktidarın ve muhalefetin bu anlayışına topyekûn karşıyız.
ATATÜRK VE CUMHURİYET DEĞERLERINE DÜŞMANLIK
Buna karşılık “Biz”, yenilikçi ve reformist bir anlayışla ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlara gerçekçi bir yaklaşımla bakılması gerektiğini düşünmekteyiz. Türkiye, meselelerini “yerli”, “milli” ve “bağımsız” bir siyaset anlayışı ile aşmak zorundadır. Sözümüz Var Hareketi bu kararlılıktadır.
Son olarak, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması’nın özellikle “yıldönümüne” denk getirilerek, Devletimizin kurucusuna sorumsuz bir şekilde “lanet” okunmuştur. Bizde lanet, vatanı kurtarana değil, parsel parsel satana okunur. Öyle anlaşılıyor ki, birilerinin derdi Ayasofya, din, cami, namaz değil, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine düşmanlıktır. Asıl üzüldüğümüz nokta ise, bu densizliğe, herhangi bir siyasi parti tarafından güçlü bir itirazın gelmemiş olmasıdır.
VATANDAŞLARIMIZI BİZE KATILMAYA DAVET EDİYORUZ
Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde, vatandaşlarımızı yurdumuzun dört bir yanında Sözümüz Var Hareketi ile buluşmaya ve birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
SÖZÜMÜZ VAR HAREKETİ İCRA KURULU