Akif Beki: İşte bu üslup farkı sorgulanıyor

Karar gazetesi yazarı Akif Beki bugün “Biden’a diplomatik muhalefete şahin” başlıklı yazısını kaleme aldı.

Güncel 18.08.2020 11:48:20 0
Akif Beki: İşte bu üslup farkı sorgulanıyor

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, ABD Başkan adayı Joe Biden'ın sözlerinin 9 ay sonra gündeme getirildiğini belirterek, '‘Superman’i bekler gibi kendisini beklediğini sandığı muhalefetten hak ettiği cevabı aldı. ‘Gölgeni de al toz ol’ diye ağzının payını verdiler. Fakat muhalefet, yine de iktidarın hışmına uğradı. Biden’ın yanı sıra, maruz kaldıkları bu tür ayarsızlıkları da eleştiriyorlar.

Cumhurbaşkanlığından Fahrettin Altun, Türkçe tivitinde muhalefete sert yüklenirken İngilizce attığı tivitte Biden’a karşı daha dikkatli bir dil kullanmış. Yumuşak ve diplomatik. Biden’ın sözleri müdahaleci yaklaşımı yansıtıyor, demokrasiye de Türk-Amerikan ilişkilerinin doğasına da uymuyor şeklinde.' diye yazdı.

Akif Beki, Washington Büyükelçiliği'nin Twitter hesabından tepki paylaşımı yapılmadığına dikkat çekerek, 'Sözcü İbrahim Kalın’la Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sert çıkışan tivitlerini RT dahi etmemişler. Bu kadar dikkat ve temkin ilginç değil mi? Belli ki Biden’la olayı kişisel bir husumete çevirmekten ve bozuşmaktan kaçınıyor iktidar.

Hatta belki de aybedilen taraf olarak, küstahlığını Biden’ın yüzüne hafifçe vurup mahcup etmek ve bir yakınlaşmaya kapı açmak için şimdi gündeme getirildi. Yani başkanlık yarışında ibre açık ara Biden’a döndükten sonra. Allahüalem, psikolojik üstünlük yakalayıp Biden’la arayı ısıtma arayışında yatıyor zamanlamanın sırrı.' ifadelerini kullandı.

Karar gazetesi yazarı Akif Beki’nin “Biden’a diplomatik muhalefete şahin” başlıklı yazısının tamamı şu şekilde:

ABD Başkan adayı Biden’ın ahmakça sözleri, neden 9 ay sonra gündeme getirildi? 

Biden şaşkını, dünya demokrasilerini  kurtarma planı için bastıran şaşkaloz New York Times ekibine güya hava atacak. Sanki ona kaldı, küstahlığa vuruyor. Ne zannediyorsa kendini! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbeyle değil sandıkta, muhalefeti destekleyerek devirecekmiş. 

‘Superman’i bekler gibi kendisini beklediğini sandığı muhalefetten hak ettiği cevabı aldı. ‘Gölgeni de al toz ol’ diye ağzının payını verdiler. 

Fakat muhalefet, yine de iktidarın hışmına uğradı. Biden’ın yanı sıra, maruz kaldıkları bu tür ayarsızlıkları da eleştiriyorlar. 

Cumhurbaşkanlığından Fahrettin Altun, Türkçe tivitinde muhalefete sert yüklenirken İngilizce attığı tivitte Biden’a karşı daha dikkatli bir dil kullanmış. Yumuşak ve diplomatik. Biden’ın sözleri müdahaleci yaklaşımı yansıtıyor,  demokrasiye de Türk-Amerikan ilişkilerinin doğasına da uymuyor şeklinde. 

İşte bu üslup farkı sorgulanıyor. 

İktidar medyası, muhalefete karşı daha da ileri gitti. 

Biden’ın yediği haltın suçlusu muhalefetmiş, çanak tutmuşlar, Amerikancılık yapıyorlarmış, onlar söyletmiş, dış mihrakın işbirlikçisi iç mihrak suçüstü yapılmış gibi. 

Cevapsız bırakılmıyor tabii. Erdoğan’ın 2005’te, “Talihsizlik CHP’nin Amerikan karşıtı olması” diye yakındığı gazete manşeti göze sokuluyor. 

Bir şey daha hatırlatılıyor; ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun, 15 Temmuz darbe girişimi üzerine Kongre üyesi sıfatıyla attığı tivit. “Erdoğan hükümeti” için “İslamcı diktatörlük” diyordu, darbe girişimine hak ve destek verircesine. 

Pompeo’yla ve onu Dışişleri’ne atayan Trump’la dostane ilişki kurmaya mani olmadı bu. Trump’ın, buradan Washington’a yol olacak diğer budalalıkları da. 

Aynı durum Biden’la da tekrarlanacak muhtemelen. Başkan seçilmesi halinde saygısızlığı, tebrik ve yakınlaşma fırsatları için Ankara’dan aranmasına engel olmayacak. 

Öyleyse neden o skandal sözler, 9 ay sonra birden bire fark edildi?

Bazıları şundan sanıyor: Muhalefeti; ‘Amerikan karşıtı’ diye dışarıya, ‘Amerikancı’ diye de içeriye şikayet ve hırpalama fırsatı barındırdığı için. 

Ondan ibaret olsa Daily Sabah, İngilizce tepki haberlerinde “İktidar ve muhalefetten politikacılar Biden’ı müdahaleci buldu” diye ortalamazdı.

Washington Büyükelçiliğimizin Twitter hesabında tek bir tepki paylaşımı dahi görülmemesini de ekleyin. Sözcü İbrahim Kalın’la Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sert çıkışan tivitlerini RT dahi etmemişler. 

Bu kadar dikkat ve temkin ilginç değil mi? 

Belli ki Biden’la olayı kişisel bir husumete çevirmekten ve bozuşmaktan kaçınıyor iktidar. 

Hatta belki de aybedilen taraf olarak, küstahlığını Biden’ın yüzüne hafifçe vurup mahcup etmek ve bir yakınlaşmaya kapı açmak için şimdi gündeme getirildi. Yani başkanlık yarışında ibre açık ara Biden’a döndükten sonra. 

Allahüalem, psikolojik üstünlük yakalayıp Biden’la arayı ısıtma arayışında yatıyor zamanlamanın sırrı. 

CHP'DEKİ DEĞİŞİM KİMİ KORKUTUYOR? 

Kılıçdaroğlu’nun “Abdullah Gül’ün adaylık ihtimalinden niye bu kadar korkuyorlar” sözü, CHP  taraftarlarına mı söylenmişti? Hiç sanmıyorum. 

Partideki değişime direnen, onaylamayan CHP’liler üstüne alındı. Ama asıl alınması gereken iktidar aktörleri, bu sayede hiç oralı olmadı. Çünkü gerek kalmadı. Siyasi çıkarlarını, daha iyi savunamazlardı. 

Bu da tuhaf bir örtüşmeyi bir kez daha su yüzüne çıkarıyor. 

AK Parti’ye karşı en bilenmiş CHP’lilerle AK Parti, CHP’deki değişimden rahatsızlıkta birleşiyor. Ve eski CHP özleminde...

Ne ironi ama! 

İktidarın, karşısında Gül profili değil de niye Muharrem İnce profilindeki bir aday istediği anlaşılabilir. 

İnce’nin adaylık girişimi, AK Parti’yi hiç korkutmuşa benziyor mu? 

İktidarın, ‘CeHaPe Zihniyeti’nin hortlatılma ihtimalini niye çok sevdiği de anlaşılabilir. Tabii ki bayıldıklarından, İnönü’ye hayranlıklarından filan değil. 

Kılıçdaroğlu CHP’yi CHP olmaktan çıkarmış, sağa kaydırmış, İnce tekrar aslına döndürecekmiş... 

Muamma olan, AK Parti’nin buna ağzı sulanarak heyecanlanmasına yeminli karşıtlarının hiç pirelenmemesi.


Cuma 15.6 ° / 10 °
Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °
Pazar 13.7 ° / 2.7 °