Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin il başkanları toplantısının ardından konuşuyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Davutoğlu 'Erdoğan, tüm baskılara rağmen başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Kendisine yapıla
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin il başkanları toplantısının ardından konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Davutoğlu 'Erdoğan, tüm baskılara rağmen başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Kendisine yapılan baskıları unutarak, ilkelerini unutarak, ben merkezci ve dar bir çevrenin ihtiraslarına dayalı bir siyaseti tercih ettikten sonra, kendi geçmişini de unutarak bizi engellemeye çalıştı' dedi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
'Bundan sonra Türkiye'de yeni bir siyasi hareket başlamaz dediler; şu ana kadar 70 il, 348 ilçede kurucu yönetimlerimizi atadık. 10 il, 148 ilçe kongremizi bitirdik. Erdoğan, tüm baskılara rağmen başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Kendisine yapılan baskıları unutarak, ilkelerini unutarak, ben merkezci ve dar bir çevrenin ihtiraslarına dayalı bir siyaseti tercih ettikten sonra, kendi geçmişini de unutarak bizi engellemeye çalıştı.
BİR DİP DALGASI GELİYOR
Bir sene önce yaptığım yurt gezileri ile şimdiyi karşılaştırdığımda, susan halkın şimdi sokaklarda çok açık konuştuğunu görüyorum. Son derece dinamik bir halk tepkisi var. Bir dip dalgası geliyor. Batman'da insanların derdi neyse, Türkiye'ni güneyinde Alanya'da da insanların derdi o, Bartın'da, Türkiye'nin kuzeyinde de derdi o. İnsanımızın iş, aş ve gelecek kaygısı var.
BÜYÜK BİR AHLAKİ ÇÖKÜŞ VAR
Yolsuzluk, şatafat, kibir, yöneticilerin halka olan karşı tavrı ve nepotizm üzerinden büyük bir ahlaki çöküş var. Bir rektör, eşine has sınav yapıyor. Öyle nitelikler sayıyor ki; sadece eşinde var. Bundan daha büyük ahlaki çöküntü olur mu? Bizim milletimiz önündeki lidere bakarak yürür. Devletin tepesinde aile ilişkileri böyleyse rektörü de böyle olur, valisi de böyle olur.
Doğal gaz rezervi keşfedilince hepimiz sevindik. Fakat bu doğal gaz keşfinin Türkiye'nin ekonomisini batıran bir bakanın şahsi promosyonu haline getirilmesi devlet ahlakına aykırıdır. Halktan kopan siyasilerin en önemli zaafı şudur: Kendi yaşadıkları fildişi kulelerdeki hayatın her yerde sürdüğünü zannederler. Saraylarda sürdürdükleri hayatın her yerde olduğunu zannederler. Herkesin kendileri gibi 4-5 maaş aldığını zannederler.
Genel Merkezlerindeki saatlerini 17:25'e ayarlayıp, şimdi yurt dışına kaçan gazetecilere bu bağlamda mülakat verip şimdi her konuda iktidarı destekleyenlere eminim ki samimi MHP'li kitleler hesabını soracaktır.'