Davutoğlu'ndan 'korona' tepkisi: Türkiye'nin kaderi Cumhurbaşkanı ve çevresine bırakılamaz

Davutoğlu

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Zonguldak, Niğde ve Bayburt 1. Olağan İl Kongrelerinde konuştu.

Davutoğlu, hükümetin Kovid-19 ile mücadelesini sert sözlerle eleştirdi, 'Türkiye'nin kaderi Cumhurbaşkanlığı ve çevresinin kararına bırakılamaz. Her il için ayrı önlemler şart' dedi.   

ABD ile Türkiye arasında gerilime neden Rahip Brunson krizi ile ilgili de Davutoğlu, Erdoğan'a seslendi: Cumhurbaşkanı, 'Bu can bu bedendeyken benden Brunson'u alamaz' dedi, o can o bedendeyken o rahip Amerika'ya verildi. Hangi pazarlıklarla verildi açıklayın, hangi baskı altında verdiniz? Açıklayın...'

Davutoğlu'nun açıklamaları kısaca şöyle:

'3-5 inşaat firmasını kurtarmak için on yılların birikimi olan Atatürk Havalimanı pistlerini kırdılar. Sonra da yerli-milli hamaset. İşçilerimiz kan ağlıyor. Anadolu'nun her yerinde dolaşıyorum. İnsanlar kucağıma eğilip 'Eve ekmek götüremiyorum Başbakan'ım ne yapıyoruz' diye soruyorlar.

Anadolu'nun o nasırlı elleri açlık çekecek sizin kolay yoldan kazanan inşaat şirketlerinizin patronları rahat bir hayat sürecek. Bu mu millilik? Biz bunları sorduğumuz için rahatsız oluyorlar.

'BANA YAPILMIŞ SON DARBEYİ ÇOK NET ANLAYBİLİRSİNİZ'

Sayın Cumhurbaşkanı işçinin, esnafın, çiftçinin derdini dinlemektense Karadeniz’de bir projenin tanıtımını dünyanın eksenini değiştirecek bir tanıtım olarak takdim ediyor. Hepsi 68 milyar dolar. Hepsi de çıkarsa. Keşke çıksın. Keşke daha iyisi bulunsun. Ama devletin bütün imkanları ülkeyi bu hale getirmiş olan Hazine Bakanı'nı önce partinin sonra da ülkenin başına getirmekse…Bakınız 2016'da bana yapılmış son darbenin sebeplerini çok net anlayabilirsiniz.

'FAİZCİLERE BU ÜLKENİN GELİRLERİNİZ TESLİM ETMEYECEĞİZ'

AK Parti bir şahıs, aile partisi haline getirilmek istendi, getirildi. Ama şunu bilsinler. Parti onlarındır; istediklerini yaparlar. Biz bu ülkeyi asla ve asla bir şahsın, bir ailenin, bir çevrenin, bir zümrenin bir kesimin ipoteği altına alınmasına izin vermeyeceğiz. 83 milyonun hakkı olan her hususu takip edecek, kamu malını gözümüzün nuru gibi izleyecek ve her zeminde Hüseyni bir adalet anlayışıyla aç yatanlar varken faizcilere ve yurt dışı mahfillere bu ülkenin gelirlerini teslim etmeyeceğiz.'