Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Manisa 1. Olağan Kongresi'nde konuştu.
Hükümetin koronavirüs politikasını sert sözlerle eleştiren Davutoğlu, 21 Eylül'de açılması planlanan okullar için '21 Eylül yaklaşırken, sağır kulaklar duysun diye bir daha söylüyoruz. Bize göre, okulların açılmasına strateji şu olmalıdır: Vaka türüne göre, somut bir kriter konulmalı ve buna göre okulların açılıp açılmayacağı belirlenmelidir' dedi.
Türkiye'nin, kredi notunun düşürülmesinden iktidarı sorumlu tutan Davutoğlu 'Ülkenin kredi notunu 25 yıl önceki seviyenin altına düşürenler hala biz 'yerli ve milli' bir politika uyguluyoruz diyebilecekler mi hiç utanmadan? İlk seçimde vereceksiniz millete ülke ekonomisini bu seviyelere düşürmenin hesabını' diye konuştu.
Davutoğlu'nun konuşmasında satırbaşları şöyle:
'Bizi medya ambargoları ve yok sayma taktikleriyle durdurabileceklerini zannedenlere sesleniyorum, bu ambargoları kıra kıra milletimize sesimizi ulaştıracağız.
Pozitif tanı konan hastalar evlerine dolmuşla gidiyor. Hastalar oradan oraya savruluyor. Özveriyle çalışan sağlıkçıların psikolojileri tükenme geldi. Sağlık sistemi çöküş sinyalleri veriyor.
Bütün bir siyasal sistem bir çıkış ağzına bakıyorsa, o bir kişi de yazının ağızlarına bakıyorsa buna siyasal sistem denmez.
21 Eylül yaklaşırken, sağır kulaklar duysun diye bir daha daha söylüyoruz. Bize göre okulların açılmasına strateji şu olmalıdır: Vaka türü göre somut bir kriter konulmalı ve buna göre okulların açılıp açılmayacağı belirlenmelidir.
2 gün önce ekonomide geldiğimiz vahim tabloyu yansıtan bir işaret daha geldi. Ülkemizin uluslararası kredi notu yine düşürüldü. Bu, Türkiye’ye yatırım yapan 'aşırı risk almış' hatta 'çok spekülatif bir iş yapmış' olur demek.
Ülkenin kredi notunu 25 yıl önceki seviyenin altına düşürenler hala biz 'yerli ve milli' bir politika uyguluyoruz diyebilecekler mi hiç utanmadan? İlk seçimde vereceksiniz millete ülke ekonomisini bu seviyelere düşürmenin hesabını.
Geniş işsizlik rakamları yüzde 30 ulaşmış. Döviz kurları rekor üstüne rekor kırıyor. Almanya’da yüzde 0 olan enflasyon TÜİK rakamlarında bile yüzde 13 ü aşmış. Ama Sn. Cumhurbaşkanı ve onun gücü ve kayırmasıyla koltuğunda oturan Hazine ve Maliye Bakanı çok rahat görünüyor.
Gençlerimizin neredeyse 3’te 1’i ne eğitimde ne istihdamda yer alıyor. Gençlerimizin umudu tükenmiş, yurt dışına gitmeye çalışıyor. İşte Cumhurbaşkanının deyimiyle 'şahlanan', damadı ekonomi bakanının deyimiyle 'güçlenen' ekonomimiz!
Bize medya ambargosu koyuyorlar. Biliyorlar ki biz 3 gün konuşsak, 3 ay nefes alamazlar. Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrımız; istedikleri televizyonda, istedikleri konuyu konuşalım. Yaptığı her suçlamanın cevabını verir, yanlış politikalarının alternatifini anlatırız.
Her bir Gelecek Partili, bu koalisyon iktidarının ülkeyi getirdiği durumu sorgulayacak ve sağduyulu ve cesur bir şekilde konuşacak. Onlar devlet ciddiyetini bırakıp ülkeyi medya ajansı gibi yönetmeye çalışacak, biz ciddi bir şekilde sorunları inceleyeceğiz.'
NE OLMUŞTU?
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu 'B1'den 'B2'ye düşürererek görünümü 'negatif'te bırakmıştı. Yatırım yapılabilir seviyenin 5 kademe altındaki bu not, 2001 krizi dönemi dahil Türkiye tarihinin en kötü kredi notu olmuştu.
Ülkenin kredi notunun düşürülmesinde 3 temel faktörün rol oynadığı belirtilen açıklamada, gerekçe olarak jeopolitik riskler ile ödemeler dengesi, mali tamponlar ve kredi profiline yönelik riskler gösterilmişti.