Merkez Bankası’nın rezervlerinin son 20 yılın en düşük seviyesine indiğini kaydeden Moody’s, Swap yoluyla bankalardan alınan dövizin de yıl başından bu yana iki kat arttığına dikkat çekti.
Geçmişte kamu malieyesinin sağlam yapısının Türkiye’nin dış kırılganlıklarından kaynaklanan baskıyı hafiflettiğini ifade eden Moody’s, artık bunun da gündemde olmadığını kaydetti. Derecelendirme kuruluşu, bütçedeki faiz dışı açığın etkisiyle kamu borcunun milli gelire oranının gelecek yıl yüzde 42’ye yükselmesini öngördü.
Türkiye’nin dış borcunun bu yıl milli gelirin yüzde 67.5’ine yükseleceği öngörüsünde de bulunan Moody’s, bunun üçte ikisinin özel sektöre ait olduğuna dikkat çekti. Borçlu şirktelerin önemli kısmının TL cinsinden gelir elde ettiğini vurgulayan derecelendirme kuruluşu, dövizde bir yükseliş durumunda özel tüketim, yatırımlar ve kamu tüketiminde sert daralma yaşanacağını savundu.
'Kredi büyümesi durdurulamadı'
Moody’s, Türkiye raporunda, kredilerdeki hızlı büyümeye özellikle dikkat çekti. Derecelendirme kuruluşu, ekonomi yönetiminin ekonomiyi kredi büyümesiyle desteklemeyi hedeflediğini belirterek, artışı durdurmak için BDDK’nın son dönemde aldığı bazı önlemlere rağmen yıl sonunda kredi büyüme oranının yüzde 30’u geçmesinin muhtemel olduğunu belirtti.
