DEVA Partisi, Merkez Bankası'nın 2 yıl sonra politika faizini 200 baz puan artırması ve BDDK'nın swap işlemlerinde esnekliğe gitmesi kararlarının, halkın bedelini ödediği hataların itirafı olduğu anlamına geldiğini açıkladı.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Merkez Bankası'nın iki yıl aradan sonra politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 8.25'ten yüzde 10.25'e çıkarmasını ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) döviz-TL takası (swap) işlemleri için esnekliğe gidip limiti yüzde 1’den yüzde 10’a yükselmesini değerlendirdi.
Açıklamada, 'Merkez Bankası kasasına girmesi gereken milyarlarca dolar tutarındaki dövizi kendi siyasi pozisyonları uğruna kolayca heba eden hükûmet tüm uyarılara rağmen, yıllar boyu Merkez Bankası’na müdahale ederek politika faizi dahil elindeki araçları etkili bir biçimde kullanmasına engel olmuştur' denilerek bu kararların, halkın bedelini ödediği hataların itirafı olduğu anlamına geldiği vurgulandı.
Açıklama şöyle:
'Ülkemizin büyük fedakarlıklar sonucu 2013 yılında elde ettiği yatırım yapılabilir ülke notunu kaybetmesine, yerli ve yabancı yatırımların ülkeden ayrılmasına sebep olan siyasi iktidar, bunca zamandır uyguladığı yanlış adımlarla halkımızın ödediği bu bedellerin hesabını vermek zorundadır:
- Merkez Bankası rezervlerinde olması gereken çok ciddi tutardaki döviz heba edildi.
- Bütçe açığı yakın dönemin en yüksek seviyesine çıktı.
- Yatırımlar daralmaya devam etti.
- Son üç yılda ortalama büyüme performansı yakın dönemin en kötü seviyesine indi.
- Enflasyon düşmedi, çift hanede katılaştı.
- Türk Lirası dolar karşısında en değersiz seviyeye düştü.
- Büyük iddialarla daha da düşeceği söylenen politika faizi 200 baz puan arttı.
Sonuç olarak, Merkez Bankası ve BDDK tarafından alınan iki karar da finansal piyasalarda sorunların azaltılmasına katkıda bulunacak nitelikte olmakla birlikte yeterli değildir.
Geç kalınmış bu kararlar, hükümetin bugüne kadar izlediği yaklaşımın ne kadar yanlış olduğunun açık bir itirafı olmakla birlikte, ülkemizin tüm birikiminin erimesini tek başına telafi edemeyecektir. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunları kalıcı bir biçimde aşması, Deva Partisi’nin açıkladığı öneriler çerçevesinde hukukun üstünlüğünün tanınması ile gerçekçi bir Orta Vadeli Programın ortaya konulması ve kararlılıkla uygulanmasıyla mümkün olacaktır.'