Hakkı Öznur yazısında 6-9 Ekim Kobani provokasyonlarının küresel bir senaryo dahilinde Washington’da planlandığını ardından , İmralı , Kandil ve HDP üçlüsünün Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için her türlü provokatif açıklamaları yaptıklarını ve kanlı olayların meydana gelmesinde başrolü oynadıklarını anlatıyor.
Öznur yazısında, terörist başı Öcalan’ın ve ardından terör örgütü KCK’nın PKK’lı militanlara “sokaklara çıkın, eylemler yapın” talimatı verdiğini HDP Eş başkanı, “CIA devrimcisi” Selahattin Demirtaş’ında bir plan dahilinde provokatörlük yaptığını PKK uzantısı HDP’nin, PKK‘lı vandallara, katillere, çetelere açık destek verdiğini bir beşinci kol hareket olduğunu söylüyor.
Öznur yazılı açıklamasında “ Ayn el Arap (Kobani) provokasyonun başrolünde olan HDP, bir PR çalışması ve küresel bir projedir, NATO’cu Selahattin Demirtaş’ta bir CIA çalışmasıdır. Küresel kukla HDP’nin arkasında CIA istasyon şefleri, kapitalist enternasyonal,, Neoconlar var. HDP; Amerikancı solcuların, CIA devrimcilerinin, AB ve İsrail muhibi çevrelerin örgütüdür. HDP parti değil; ajan-provokatör karanlık ve kirli bir yapıdır HDP, NATO merkezli gladyo tarafından yönlendirilmektedir.” demektedir.
Hakkı Öznur’un kaleme aldığı yazının tam metni:
6-9 EKİM 2014 KOBANİ OLAYLARI, KÜRESEL BİR SENARYO
Türkiye’yi de içine alan Irak ve Suriye senaryoları, ilk olarak 28 Ekim 2013 günü ABD’deki ilk Kürt Konferansı’nda ele alınmıştır. İkincisi ise Washington’da düzenlenen “Kürt Konferansı”, 26-27 Eylül 2014 günlerinde National Press Club’da yapılmıştır. Bu kirli ve karanlık toplantının konusu, Türkiye ve Ortadoğu’ydu.
Washington ve Pentagon’da da her ülke ile ilgili özel birimler, özel çalışma ofisleri vardır. Ancak, CIA ve Pentagonun yakından ilgilendiği en büyük birimlerin üzerinde çalıştığı tek yer Türkiye’dir.
İlk hedef, Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasıdır. CIA istasyon şeflerinin organize ettiği Neoconların destek verdiği bu küresel destekli bölücü toplantılara ABD, İsrail, AB ile yakın ilişkileri olan HDP ve Ortadoğu’daki Kürtçü örgütlerin temsilcileri de katılmıştır.
HDP HEYETİ, ABD’DE, CIA İSTASYON ŞEFLERİ İLE KOBANİ PROVOKASYONUNU PLANLAMIŞLARDIR
6-9 Ekim 2014 “Ayn el Arab” (Kobani) senaryosu, HDP ve bölücü örgütlerin ABD ziyareti sonrası hemen hayata geçirilmiştir. Ayn el Arap (Kobani) senaryosu, Washington’da masaya yatırılmış, ardından stratejik maşa piyon PKK/HDP tarafından sahneye konmuştur. HDP heyetinin, ABD’de katıldıkları karanlık toplantıların ve yaptıkları kirli ve gizli toplantılarının ardından Türkiye’ye döndükten sonra Ayn el Arap (Kobani) provokasyonları sahneye konmuştur.
CIA ile bağlantılı Avrupa Gladyosu, PKK/KCK’ya ve bir küresel proje olan ajan provokatör HDP’ye “Türkiye’yi karıştırın, sokakları kan gölüne çevirin” talimatı vermiştir. Kobani olayları ise Washington ve Avrupa merkezlidir. Türkiye’nin, Kobani senaryosuyla karıştırılması hazırlanan senaryolarda vardı.
WASHİNGTON HDP İÇİN “BİZİM PARTİ”, “SELO” İÇİN “BİZİM ÇOCUK” DİYOR
Küresel bir proje olan HDP’nin çete başısı, kısa bir süre önce Amerika’ya gitmişti. HDP’nin ABD temaslarında, Washington kendi projeleri olan HDP için “bizim parti” muamalesi yapmıştır. HDP Eş Başkanı sıfatını taşıyan Selahattin Demirtaş için Washington çevrelerinde “bizim çocuk” denilmektedir.
Amerikancıların, AB’cilerin, küresel güçlerin sahip çıktığı, destek verdiği, özellikle “CIA devrimcilerinin” öve öve bitiremediği Demirtaş’a ve HDP’ye, neden emperyalist ABD, AB ve terör rejimi İsrail’in destek verdiği, Kobani provokasyonuyla ortaya çıkmıştır.
ABD’de CIA istasyon şefleri ile , Neoconlarla sık sık bir araya gelen Brüksel’de, Paris’te, Cenevre’de, Oslo’da. Batılı istihbarat çevrelerinin elemanlarıyla, diplomatlarıyla, hükümet yetkilileriyle görüşen, temaslarda bulunan, Londra’da Avam kamarasını ziyaret eden burada konuşan ,İngiliz gizili servisinin himayesinde Türkiye aleyhine toplantılara katılan ,Türkiye’yi, ABD’nin AB nin denetlemesini yönlendirmesini isteyen mandacılar, mankurtlar, Devlet ve millet düşmanı HDP çatısı altında bir araya gelmişlerdir.
ABD/ NATO, Türkiye’ye müdahale etsin diyen HDP zihniyeti gömleklerinin, montlarının kolunda ABD bayraklı amblemler taşıyan PKK/PYD çetelerine sırtlarını dayadıklarını açıkça ifade etmişlerdir. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren işgalci. talancı katil katliamcı ,insanlık düşmanı ABD ordusuna selam duran Habur’dan geçen CIA peşmergelerini görünce “yaşasın Amerika Yaşasın Obama” sloganları atan ABD işbirlikçisi PKK/HDP ve yandaşları Türkiye’ye karşı ABD emperyalizminin yanında yer tutan vatan hainleridir. Bunların alayı ABD ,AB , İsrail uşağı ve Türkiye düşmanıdır.
KOBANİ OLAYLARININ TALİMATINI, İMRALI’DAN ÖCALAN VERMİŞTİR
PKK için Kobani, çok önemliydi. Zira siyasi stratejisini kantonlar üzerinde oluşturmuş bir PKK vardır. Kızıl, Stalinist terör örgütü KCK, kent ayaklanmaları gerçekleştirip Türkiye içinde Kobaniler oluşturmayı planlamaktaydı.
PKK lideri İmralı’dan Abdullah Öcalan, “Ya müzakere ya kıyamet” diyerek Kobani provokasyonlarını başlatmıştır. Terör eylemlerinin yoğunlaşma talimatını terörist başı Öcalan vermiştir. İmralı’dan Kobani’yi bahane ederek “topyekûn savaş ve ayaklanma” talimatı veren Öcalan’ın direktifleri üzerine HDP/PKK çeteleri harekete geçmiş, önce 6-9 Ekim’de yağma, talan ve şiddet eylemlerini yapmışlardır.
Abdullah Öcalan kendisini ziyaret eden HDP heyetine “Kobani düşerse çözüm süreci biter.” diyerek ilk sinyali vermişti. Terör olaylarını yönlendiren Öcalan’ın kendisiydi. Eylem talimatları çok önceden Öcalan tarafından verilmiştir.
6-9 Ekim’de yaşanacak olaylarla ilgili ilk açıklama 6 Ekim günü İmralı’da Öcalan’la görüşen kardeşi Mehmet Öcalan’dan geldi. 6 Ekim akşamüstü PKK’nın haber ajansı ANF sitesinde Mehmet Öcalan’ın ağzından Öcalan’ın şu sözleri yansıdı:
“ Kürtlerin yaşadığı bölgede herkes Kobani için sokaklara çıkmalıdır. Sadece Suriye değil, Türkiye’de ve tüm yörelerdeki Kürtler büyük savaşa hazır olmalı ve buna göre yaşamını ayarlamalıdır”.
CIA Devrimcisi Demirtaş “Kobani’de durum son derece kritiktir. halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz” demiştir.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ, WASHİNTON’DA CIA İSTASYON ŞEFLERİ İLE GÖRÜŞMÜŞTÜR
Kobani tartışmaları devam ederken Selahattin Demirtaş’ın başkanlığındaki 6 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen MYK toplantısı ve yapılan açıklamanın zamanlaması da birçok soruyu beraberinde getirdi. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş 22 Eylül 2014 tarihinde Washington’a gitmiş ve 1 Ekim’e kadar süren bir dizi temasta bulunmuştu. Demirtaş kapalı kapılar ardında ABD Dışişleri ve Hükümet temsilcileriyle görüşmeler yapmıştır.
KCK/HDP’nin meselesi, Kobani değildi. Kobani bahanesiyle ayaklanma gerçekleştirmek, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemekti. Amerikan emperyalizminin piyonları KCK ve HDP, Ayn el Arab (Kobani) ile ilgili yandaşlarına “sokaklara dökülün” diyerek ayaklanma çağrısı yapmıştır. Küresel senaryonun piyonu olan PKK/HDP, Türkiye’nin bütün sokaklarını savaş alanına çevrilmesi şehirlerin ateşe verilmesi, ülkenin kan gölüne dönmesi için kendilerine verilen talimatları yerine getirmişlerdir.
GLADYO, TÜRKİYE’Yİ İSTİKRARSIZLAŞTIRMAK İÇİN HDP/PKK’LI ÇETELERİ SOKAKLARA SALDI!
12 Mart öncesi, 12 Eylül öncesi, 93 sürecinde, ülkemizi darbe ortamına sürüklemek, ihtilal şartlarını olgunlaştırmak isteyen karanlık odaklar ve onların kullandığı taşeron örgütler, sokakları, Kobani’yi bahane ederek savaş alanına çevirmişti. NATO merkezli Gladyo, HDP/PKK’lı çeteleri sokaklara salarak tekrar sahneye çıkmıştır. Gezi olaylarında “Alevi-Sünni” çatışması, Kobani bahane edilerek de “Kürt-Türk” çatışması çıkartılmak istenmişti.
Türkiye’yi kaosa ve toplumsal çatışmalara sürükleyen küresel oyunların yenilerini hayata geçirmek için büyük çaba gösteriyorlardı. Etnik ve mezhep eksenli savaşlar çıkarılmak isteniyordu.
NATO’CU HDP, İÇ SAVAŞ ÇAĞRISI YAPMIŞTIR
ABD dönüşü sonrası HDP heyeti, peş peşe toplantılar yapmıştır. 6 Ekim 2014’te Halkların Demokratik Partisi (HDP), Parti Meclisi ile MYK toplantısını yaptı. HDP eş genel başkanları iki baş provokatör, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığındaki toplantı sonrası sokaklara çıkın çağrısı gelmiştir. MYK sonrası yapılan yazılı açıklamada, Ayn el Arap (Kobani) ile ilgili aldıkları provokatif kararı kamuoyuna açıkladılar. Ve alınan kışkırtıcı karar sonrası tüm taraflarını sokağa çıkardılar.
Çağrı, HDP’nin Twitter hesabından şöyle paylaşıldı:
“Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı! Kobani’de durum son derece kritiktir. Halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz”
“Halklarımıza Acil Eylem Çağrısı” başlığı taşıyan açıklamada, “Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.. Bundan böyle her yer Kobani’dir. Kobani’deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar süresiz direnişe çağırıyoruz.” denildi.
HDP MYK kararı sonrası sokaklara çıkan PKK’lı vandallar, şehirleri, yaktılar yıktılar, suikastlar yaptılar, insanları hunharca katlettiler. Amerikan emperyalizminin piyonu KCK ve HDP, yandaşlarına “sokaklara dökülün” diyerek “ayaklanma çağrısı” yapmıştır. Küresel senaryonun piyonu olan PKK/HDP, Türkiye’nin bütün sokaklarını savaş alanına çevrilmesi, şehirlerin ateşe verilmesi, ülkenin kan gölüne dönmesi için kendilerine verilen talimatları yerine getirmişler, her türlü kışkırtıcı çağrıyı yapmış, kendileri de meydanlara çıkarak bölücü eylemlere destek vermişlerdir.
HDP PARTİ DEĞİL AJAN – PROVOKATÖR YAPIDIR
HDP ile barış ve demokrasi asla yan yana gelemez. HDP deyince akla katliamcılar, caniler, teröristler geliyor. HDP teröristtir ve bir beşinci kol hareketidir. HDP/DBP kandan beslenen, şiddetten beslenen ve küresel güçlerin maşaları olan kirli ve karanlık yapılardır. Ayn el Arap (Kobani) provokasyonun başrolünde olan HDP, bir PR çalışması ve Washington projesidir.
Hendek kazan, barikat kuran, patlayıcı döşeyen, cami yakan barbarları HDP’li hainler kahraman ilan ettiler. PKK’lı Vandalları adeta kutsadılar. Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerine 'PKK, sizi tükürüğüyle boğar' dediler. HDP’liler PKK terör örgütü militanlarının cenaze törenlerinde başroldeler.
“Sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye, PYD'ye dayadık, PKK sizi tükürüğü ile boğar, Türk bayrağı faşizmin bayrağıdır, Katil Türk Ordusu Kürdistan’dan defol, önderimiz Öcalan, vur gerilla vur Kürdistan’ı kur “diyen vatan hainlerinin toplandığı yer HDP’ dir.
HDP ve DBP kongrelerinde toplantılarında, çatışmalarda öldürülen vatan haini teröristler için saygı duruşu yapılmaya devam ediliyor. Onlar için “devrim şehidi” deniliyor. Terör örgütünün marşları söylenmeye devam ediyor. HDP ve DBP kongrelerinde Türk bayrağı asılmıyor ve İstiklal Marşı okunmuyor. PKK terör örgütünün elebaşı İmralı canisinin mesajları okunuyor, lehine sloganlar atılıyor.
HDP parti değil, iç savaş örgütüdür. küresel güçlerden emir ve talimat almaktadır. CIA’nın devrimcileri, Soroscular, etnik ve mezhep ayrımcılığı yapanlar, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye çalışan çevreler, hepsi tam kadro HDP içinde toplanmışlardır. HDP, ideolojik ajanların, etki ajanlarının büyük rol aldığı bir yapıdır. HDP, kâfir PKK/KCK zihniyetine hizmet eden seküler-Stalinist bir yapıdır.
PKK’LI VANDALLAR SOKAKLARI KAN GÖLÜNE ÇEVİRDİ
Olayların fitilini PKK ve HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı çağrılar ateşledi. HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun 6 Ekim 2014’teki olağan toplantısının ardından yapılan çağrıların ardından başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller olmak üzere birçok kentte terör örgütü yandaşları, çok sayıda iş yeri, araç, kamu binası, okul, Kur’an kursu, dershane ve yurt binasına zarar verdi. Olaylarda, 2 polisimiz şehit oldu, 53 kişi hayatını kaybetti.
Washington’un düğmeye basmasıyla ABD, AB uşağı PKK/HDP, 35 ilimizde militanlarını, yandaşlarını sokaklara dökmüştür. Bölücü militanlar, ülkemizi iç savaşa sürükleyecek kanlı provokasyonlarda bulunmuştur.
Sözde terör örgütü, sözde Kobani’ye destek eylemi adı altında Diyarbakır’da, Hakkâri’de, Ağrı’da Atatürk heykellerini parçaladılar, Diyarbakır’da, Hakkâri’de, Ağrı’da, Şırnak’ta İstanbul’da, İzmir’de Türk bayrağını yaktılar Diyarbakır’da, Bingöl’de, Yüksekova’da, askerimizi, polisimizi şehit ettiler.
CIA devrimcisi, sosyalist ağaların yönettiği HDP, MYK kararı sonrası sokaklara çıkan PKK’lı vandallar, şehirleri yaktılar, yıktılar, suikastlar yaptılar, insanları hunharca katlettiler.
“CIA DEVRİMCİSİ” DEMİRTAŞ, PKK’LI HAİNLERE, ÇETELERE SAHİP ÇIKMIŞTIR
KCK/HDP'nin çağrısı ile Türkiye'nin birçok ilinde ortalığı yangın yerine çeviren PKK’lı militanların, canilern, provokatif eylemlerine kamuoyundan büyük tepki gelince, baş provokatörlerden Demirtaş “provokasyon” söylemine sığındı. Kobani bahanesiyle PKK/HDP’li azgın çeteleri alanlara çağırdıktan sonra bir hafta vandalların , çetelerin saldırılarını izleyen HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da düzenlediği toplantıda, olaylardan sorumlu olmadıklarını söyleyerek kendilerini temize çıkarmaya çalıştı.
Bayrağımız, okullarımız, camilerimiz, kutsal kitabımız Kuran – ı Kerim, müzelerimiz, iş yerleri, kamu binaları PKK’lı vandallar tarafından yakılırken, insanlar sokak ortasında, kızıl komünist PKK’lı çeteler tarafından hunharca katledilirken, sokağa çıkma çağrılarını sürdüren, PKK’lı çeteleri koruyan HDP idi. HDP’li Selahattin Demirtaş, “Son sözü Öcalan söyler” diyordu.
6 Kasım 2014 günü, PKK yandaşı Özgür Gündem gazetesinde yer alan açıklamasında Selahattin Demirtaş, '6-7 Ekim direnişi meşru ve haklı bir direniştir. Kobani’yi kurtarmak için yapılmış en önemli ve en doğru hamledir. Kobani düşseydi, zaten Sayın Öcalan ve PKK, süreci bitirecekti. Öcalan, ‘süreç devam ediyor’ dediği müddetçe KCK gereklerini yerine getirir' şeklinde konuşmuştur.
Her türlü şiddete başvuran, yağmacı, talancı, katil, PKK çetelerine sahip çıkarak ve onlara “şiddete başvurmadıkları teşekkür ederim” diyerek, pişkinlikte zirveye oynayan Selahattin Demirtaş, kendisine verilen rolü çok iyi oynayarak “sokak eylemlerinde HDP yer almamıştır” diyerek nasıl bir adi yalancı olduğunu ortaya koymuştur.
CIA Devrimcilerinden Demirtaş’a sormak lazım: Peki kim yaktı? Türk bayrağını, Atatürk büstlerini, okulları, kütüphaneleri? Sokakları savaş alanına kim çevirdi? Kalkışma peşinde kim koştu? Bingöl’de polislerimizi kim şehit etti? İnsanların binalardan atıp, kafasını taşlarla ezip, sonra yakıp sokağa kimler bıraktı?
Demirtaş, okulların, kütüphanelerin, müzelerin, yakıldığı, cami ve Kur'an kurslarının kundaklandığı ve marketler ile kamu binalarının yağmalandığı, polislerimizin şehit edildiği olayları, provokatörlerin gerçekleştirdiğini söylüyor. Ancak, vandalların, canilerin, ajan ve provokatörlerin, PKK/HDP’li olduğunu ise gizlemeye çalışıyordu,
Selahattin Demirtaş’ın “provokatör” dediği, ama devamını getirmediği yapı, PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H ismiyle hareket eden kandilden emir ve talimat alan ajan/provokatör örgüttür. PKK’lı nekrofiller, Diyarbakır’ı, Batman’ı, Mardin’i, Siirt’i, Şirnak’ı, Muş’u, Urfa’yı, Ağrı’yı, Van’ı Adana’yı, Antep’i, İstanbul’u, İzmir’i yaktı, yıktı. Kur’an kurslarına, camilere, kütüphanelere saldırdı. Devrimci – bölücü sokak çeteleri, Kur’an’ı Kerim’leri yerlere atmışlar ve necis ayakları ile tekmelemişlerdir.
Sadist ruha sahip Kızıl stalinist terör örgütü PKK, kendisine muhalif olan insanları balkonlardan aşağı atıyor, olmadı arabalarla eziyor, olmadı kafalarını taşlarla eziyor, kinleri dinmeyince, bir de yanlarına getirdikleri benzin bidonlarıyla masum insanların cesetlerini yakıyorlardı.
Derin sol örgütler, bölücüler, beşinci kol gruplar, Türkiye’yi kaosa sürüklemek için meydanlara çıkmışlardı. Dışardan talimatlı ve yönlendirilmeli etki ajanlarının da devreye girmesi ile bilinçli tahrikler ile toplum büyük bir gerilime ve kutuplaşmaya götürülmeye çalışılmıştır.
KCK: ŞEHİRLERİ ELE GEÇİRİN, ÖZ YÖNETİM İLAN EDİN
6 Ekim’de terör örgütü PKK; “Kobani ile başlayan devrim dalgası tüm Kürdistan’a yayılmalı ve bu temelde Kürt gençliğinin ayaklanması çağrısında bulunuyoruz” çağrısı yaptı.
Terör örgütü PKK’ nın 7 Ekim sabahı saat 08.50’de ANF’de yayınlanan çağrısı açık bir şiddet çağrısıydı: “Tüm sokaklar, Kobani sokaklarına dönüştürmeli, Bu saatten itibaren milyonlar, sokaklara akmalı, sınır, insan seline dönüşmelidir. Her Kürt eyleme geçmelidir.”
Terör örgütü PKK/KCK, “Kentleri yaşanamaz hale getirin” vurgusu ile iç savaş çağrısı yapmıştır. KCK Yürütme Konseyi üyesi ve Halk Savunma Merkezi (HPG)’nin başında, PKK’nın Kandil Dağı’ndaki yöneticilerinden, Mossad ile ilişkisi de olan Murat Karayılan, 12 Ekim 2014 günü Türkiye içindeki örgüt üyelerine telsizle ‘“Halk başkaldırıya devam etsin. Toplumsal güçler ile mahallelerde kontrol sağlanmalı. Şehirleri değil mahalleleri ele geçirsinler. Türkiye’yi başlarına yıkabilecek güç ve kudrete sahibiz.” demiştir.
PKK’nın asayiş birimi dediği (YDG-H) isimli terör yapılanması 6-9 Ekim Olayları’nın ardından Diyarbakır Valiliği’nin aldığı sokağa çıkma yasağına karşı “YDG-H olarak faşist T. C devletinin tüm kolluk güçlerine sokağa çıkma yasağını biz ilan ediyoruz. Sokağa çıkanlar hakkında devrimci müdahale ve işlem yapılacaktır. İşgalci T. C devletinin tüm kurum ve kolluk güçleri, Kürdistan’ı derhal terk etmeliler.” diyerek devlete meydan okumaya kalkmıştır.
6-9 Ekim saldırılarının gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra Özgür Gündem’de yayınlanan makalesinde, KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, “6-8 Ekim tarihi devrimci serhıldanları çok haklıdır. Eylemlerimiz devam edecektir ” diyerek saldırıları sahiplenmiştir.
KCK EŞ BAŞKANI HÜLYA ORAN: DAĞLARDAN ŞEHİRLERE İNİN, ORTALIĞI YAKIN, YIKIN!
KCK Eş Başkanı, Ermeni kökenli ‘Bese Hozat’ kod adlı Hülya Oran ise Kobani ateşinin Türkiye’yi saracağını belirterek “Kobani’de yaşanan savaş kesinlikle Türkiye’yi de vuracaktır” diyerek olayların mesajını veriyordu.
KCK’nın Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, PKK yakınlığıyla bilinen Sterk TV’de katıldığı bir programda “Kobani için her yerde kıyametin koparılması lazım” diyerek, Türk-Kürt çatışması çıkması için bütün PKK’lıları kanlı eylemlere çağırmıştı.
Küresel operasyonların öncü gücü, stratejik maşası olan PKK’nın yan örgütlerinden, kısa adı TAK olan “Kürdistan Özgürlük Şahinleri” Kobani olayları nedeniyle metropollere saldırı açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bundan sonra tüm metropoller, eylem alanlarımız, tüm düşman kuvvetleri birincil hedeflerimizdir. Kobani yangın yerine çevrilmişken Türkiye metropolleri rahat uyumayacaktır” dendi.
BİNGÖL’DE, POLİSLERİMİZİ YÜKSEKOVA VE DİYARBAKIR’DA ASKERLERİMİZİ ŞEHİT ETTİLER
9 Ekim 2014 günü, Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ülker, beraberinde emniyet görevlileri ile birlikte Kobani'ye düzenlenen saldırılara tepki gösteren protestocuların tahrip ettiği iş yerlerde inceleme yaparken, silahlı saldırı düzenlendi.
Bir otomobilden otomatik silahlarla açılan ateş sonucu kurşunların isabet ettiği Emniyet Müdürü Ürker ile koruma polisi Uğur Atlı yaralandı, Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile koruması Komiser Hüseyin Hatipoğlu şehit oldu.
Bölücü terör örgütü mensubu silahlı üç terörist, 25 Ekim 2014 günü Hakkâri ili Yüksekova ilçe merkezinde bir Uzman Jandarma Çavuş ve iki Jandarma erini şehit etmiştir. 29 Ekim günü Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesinde, semt pazarında eşi ile pazar alışverişine çıkan Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu’yu şehit etmişlerdir. Bingöl’de iki polisimizin, Yüksekova’da 3 askerimizin şehit edilmeleri, Öcalan’ın talimatları sonrası olmuştur.
HENDEK VE BARİKATLAR KANDİL’DEN PLANLANDI
7 Haziran 2015 seçimlerinden 1 ay sonra HDP’nin özerklik ilanlarıyla destek verdiği terörde, Doğu ve Güneydoğu’daki birçok il ve ilçe harabeye dönmüştü. Terör örgütü PKK, çatışmaları şehir merkezlerine taşıdı. Kazılan hendekler ve kurulan barikatlar nedeniyle bölge kan gölüne dönmüştür.
2014 sonlarından itibaren PKK/PYD, 2000 civarında militanını Kürt – Türk çatışması çıkarıp ülkemizi iç savaşa sürüklemek için sınırlarımızdan içeriye sokmuş ve Hendek terörünü çıkartmıştır. 22 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde PKK terör örgütü tarafından iki polisimizin evlerinde enselerinden vurularak şehit edilmiş, ardından özyönetim ilanı, hendekler, barikatlar karşımıza çıkmıştır.
PKK 'öz yönetim' ve 'özerklik' ilanında bulunuyor. PKK/ KCK 9 il ve ilçede özerklik ilanı yaptı. PKK’nın silahlı kolu HPG’nin başındaki isim Mossad’ın adamı, Murat Karayılan, Amerika’nın Sesi’ne “HDP’ye ve Kürtlere siyasi soykırım yapılmıştır. Türk devleti, Kürdistan’dan defolup gidecektir. Öz yönetim ilanı bağımsız Kürdistan’a giden yolda önemli bir girişimdir.” demiştir.
12 Ağustos 2015 tarihinde KCK, 'Kürdistan halkı için öz yönetimden başka bir seçenek kalmamıştır' ifadesi kullanarak, yandaşlarına ‘Öz yönetim ilan edin’ talimatı vermiştir. Açıklamanın ardından Hakkari, Batman illeri ile Hakkari’nin Yüksekova, Muş’un Varto ve Bulanık, Van’ın Edremit ve İpekyolu, Diyarbakır’ın Sur, Silvan, Lice, Ağrı'nın, ve Bitlis’in bazı ilçelerinde de HDP/DBP ve PKK’lı çeteler, vandallar “öz yönetim” ilanı yaptı.
ABD ve Avrupa ülkelerinin PYD’ye verdiği ağır silahlar hendek çatışmalarından 8 ay önce Türkiye’ye sokulmuştur. YPG’ye verilen ABD silahları sınırdan geçirilerek, PKK’nın Türkiye’deki birimlerine verildi. Askerlerimizi, polislerimizi mayınlı tuzaklar kurarak şehit eden terör örgütü militanlarına Alman, İsrail, İngiliz ve CIA elemanları, Suriye’de ve Irak’ın kuzeyinde eğitim vermiştir.
Suriye iç savaşında yer alan PKK’lılar, Kobani dümeni altında rahatça topraklarımıza girdiler, şehir savaşlarına hazırlık yaptılar. Topraklarımıza sokulan EYP’ler Kobani’de hazırlanmıştır. PKK/PYD’nin kullandığı EYP’ler, Suriye’nin kuzeyinde ABD ve koalisyon güçlerinin koruması altındaki PYD bölgelerinde üretilmiştir.
Terör örgütü PKK/KCK tonlarca bomba patlattı, NATO silahlarıyla, ağır silahlarla, (BKC – Biksi) roketatarlarla, doçkalarla güvenlik güçlerine saldırdılar. Suriye’de PYD’ye verilen silahlar Türkiye’de sivil halka ya da polise, askere karşı kullanılmıştır. ABD’lilerin Kobani’de eğittiği teröristler Suriye’de PYD, Türkiye’de ise PKK, YDG-H olarak terör estirmişlerdir.
Suriye'nin kuzeyindeki kentlerde çatışmış profesyonel teröristler, yerel unsurlardan oluşturulmuş olan YDG – H gruplarının başına geçirilmiştir. Kandil ve Kobani'den kent merkezlerine sızdırılan terörist gruplar çatışmaları yönetmişlerdir. Meskun mahal savaşında deneyimli olanlar ve özellikle de keskin nişancılar, Kobani’den sonra PKK’nın belirlediği strateji çerçevesinde Türkiye’ye geçmişlerdir.
Kobani’den ve Kandil’den gelen PKK’lılar ‘keskin nişancı’ olarak kullanılmıştır. Suikast silahı Kanas ve Rus yapımı, uzun namlulu, suikast silahlarını çok rahat kullanan örgüt mensupları bölgeyi kan gölüne çevirmiştir. Hendek ve barikatlar nedeniyle çatışmaların yaşandığı eylemlerin yapıldığı yerler, HDP’nin en güçlü olduğu yerlerdir.
PKK, bir plan ve program dahilinde bu eylemleri organize etmiştir. Hendeklerin önünde “Keleştir silahımız, Nevruzdur bayrağımız. PKK’dır partimiz, TC’dir rakibimiz” denilerek Türkiye’ye kin kusulmuştur.
1181 VATAN EVLADI, PKK TARAFINDAN ŞEHİT EDİLMİŞTİR
Güvenlik güçlerimiz ile terör örgütü PKK militanları arasındaki çatışmalar, 2015/2016 kış aylarında iyice tırmandı. Bu dönemde çatışma PKK’nın gençlik yapılanmasının barikat ve hendekler vasıtasıyla hâkimiyet kurmaya çabaladığı bazı kentsel ilçelere sıçradı. PKK’nın dağ kadroları, şehirlere ve ilçelere inerek, eylemlere yön vermişlerdir
20 Temmuz 2015’te başlayan terör eylemlerinde 779 asker, 296 polis 106 korucu, güvenlik görevlisi şehit edildi. Terör saldırılarında 4 binin üzerinde güvenlik görevlisi ve 2 binden fazla vatandaş yaralandı.
El yapımı patlayıcı (EYP) saldırıları sonucu 515 vatan evladı şehit düşmüştür. Kentsel yerleşim alanlarındaki PKK’lı keskin nişancıların ateş açması sonucu 46, roket güdümlü el bombası veya roketatar sonucu 88 vatan evladı şehit düşmüştür.
CIA’NIN “BİZİM ÇOCUKLARINDAN” SELAHATTİN DEMİRTAŞ, HENDEK VE BARİKATLARA SAHİP ÇIKMIŞTIR
Demirtaş, HDP ve Kandil'e bağlı PKK’lı çetelerin işlediği cinayetlerin üzerini örtmeye çalışmıştır. Demirtaş, teröristlerle mücadele eden güvenlik güçlerimize saldırmış, hendek kazan, barikatlar kuran PKK’lı teröristlere sahip çıkmıştır.
Ey HDP destekçileri ,HDP'nin eş başkanları, HDP içindeki Soros'un solcuları, HDP destekçisi 'CIA devrimcileri': bölgede PKK siyasi komiserlerinden talimat alan HDP/DBP'li belediyeler, ilçeleri çukurlarla doldururken PKK'nın şehir yapılanması yollara mayınlar döşerken, dağlara doçkalar yerleştirirken evlerin tepelerine roketatarlar yerleştirilirken neredeydiniz? Niye sesiniz çıkmadı?
Binlerce vatan evladı, hain pusularda, mayınlı tuzaklarda şehit düşerken sizler, terör örgütü PKK'yı kınadınız mı,?. Bölücü terörle aranıza mesafe koydunuz mu?. Kandil'e posta atabildiniz mi? Hayır, yapamazsınız. Siz, Amerika’ya Avrupa gladyosuna bağlısınız. Siz, terörist başından ve terör üssü Kandil'den talimat almaktasınız. PKK açılımı ile güç zehirlenmesi yaşadınız. yıkım sürecinden istifade ettiniz.