Sayıştay'dan çarpıcı Merkez Bankası raporu

Sayıştay'dan çarpıcı Merkez Bankası raporu

Son 7 yılda personel ve ailelerinin sağlık giderleri için kurumun kasasından 210 milyon lira harcama yapan Merkez Bankası, lüks araçlar ve temsil - ağırlama giderleri ile gündemde.

Son 7 yılda personel ve ailelerinin sağlık giderleri için kurumun kasasından 210 milyon lira harcama yapan Merkez Bankası, lüks araçlar ve temsil - ağırlama giderleri ile gündemde.

Sözcü'de İsmail Şahin'in haberine göre; son dönemdeki faiz politikası ile eleştirilen, yedek akçesi elinden alınan, rezervleri eriyen, İstanbul'a taşınmaya zorlanan, sahip olduğu Türkiye'nin en değerli arazisi bir derneğe devredilen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bağımsızlığını ancak harcama yaparken koruyabildiği ortaya çıktı.

Sayıştay'ın 2019 denetim raporunda yer verilen bilgilere göre, Merkez Bankası yöneticilerinin lüks araç filosu kurduğu, performans tazminatı adı altında ek ikramiye aldığı, milyonlarca liralık temsil – ağırlama harcaması yaptığı ve kurum çalışanlarıyla ailelerinin sağlık giderlerini kurumun kasasından karşıladığı tespit edildi. Sayıştay denetçilerinin kanuna aykırı bu işlemlerden vazgeçilmesine yönelik uyarılarının Merkez Bankası yöneticileri tarafından dikkate alınmadığı belirlendi.

2013'TEN BERİ UYARIYOR

Sayıştay'ın “Merkez Bankası 2019 Yılı Denetim Raporu” kurumun personel için banka bütçesinden yaptığı özel sağlık harcamalarının bilançosunu da ortaya çıkardı.

2013 yılından bu yana Sayıştay'ın uyarılarını dikkate almayan Merkez Bankası'nın söz konusu tarihten bu yana personeli ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi ve ilaç giderleri için toplam 210 milyon lirayı aşkın harcama yaptığı tespit edildi.

Bu uygulamaya 1 Ocak 2018 itibarıyla son verdiğini açıklayan Merkez Bankası'nın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3 (c) maddesine istinaden “istisna” kapsamında “Dış Kaynak Temini” ile Grup Sağlık Sigortası hizmeti satın alınarak bu uygulamaya devam ettiğini belirledi.

2019'DA 39 MİLYON LİRA

Sayıştay'ın denetim raporunda yer alan bilgilere göre Merkez Bankası personelinin özel hastanelere gidişlerde Sağlık Uygulama Tebliğleri (SUT) ile belirlenen tutarların SGK tarafından, SUT bedellerini aşan kısmın ise banka personeli tarafından, anlaşmalı olmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile özel hekimlere gidişlerde ise tedavi giderinin tamamının banka personeli tarafından karşılanması gerekiyordu.

Ancak Merkez Bankası, 2019 yılı içerisinde banka mensupları ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireylerinin özel sağlık sigortaları için 39 lira ödeme yaptı. Sayıştay geçmiş yıllarda Merkez Bankası tarafından özel sağlık kurumlarına yapılan ödemeleri de hatırlattı. Buna göre, 2013'te 23.4 milyon, 2014'te 24.9 milyon, 2015'te 28.5 milyon, 2016'da 29.8 milyon, 2017'de 30.5 milyon, 2018'de 34.3 milyon lira ödeme yapan Merkez Bankası, personeli ve ailelerinin sağlığı için 7 yılda toplam 210 milyon lira harcadı.

KASA YÖNETİCİLERE ÇALIŞMIŞ

Sayıştay denetçileri Merkez Bankası tarafından temsil ve ağırlama kapsamında yapılan harcamalarda yasal sınırın aşıldığını da tespit etti. Raporda yer alan bilgilere göre 2019 yılında 14.9 milyon lira temsil – ağırlama harcaması yapıldığı belirlenirken, harcamalara ilişkin olarak ödeme emri belgelerine söz konusu ödemenin temsil ağırlama kapsamında olduğuna ilişkin yeterli kanıtlayıcı belge eklenmediği görüldü.

Bu arada, banka tarafından gerçekleştirilen makam aracı kiralama ihalesi sonrasında, Taşıt Kanunu'na ekli cetvellerde yer almayan makamlar için 35 adet lüks araç tahsisi yapıldığı ortaya çıkarıldı. Öte yandan, Sayıştay, Merkez Bankası'nın yönetici kadrosunda yer alan 140 kişiye de performans tazminatı adı altında ek ikramiye ödemesi yapıldığını belirledi.

ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNA AYKIRI

5510 sayılı Kanun ile birlikte 2010 yılından itibaren tüm çalışanların SGK çatısı altında birleştirildiğini ve kanun kapsamındaki idarelerin bütçelerinden tedavi ile ilaç ödemesi uygulamasına son verildiğini hatırlatan Sayıştay, Merkez Bankası'nı özel sağlık sigortası konusunda bir kez daha uyardı. Banka ise bağımsız ve kendine özgü bir hukuki statüye sahip olduğunu belirterek yıllardır bu uyarıları dikkate almıyor.