Merkez Bankası'nın Perşembe günü sonuçlarını açıklayacağı faiz kararı haftanın en önemli verisi olarak izleniyor.
Merkez Bankası'nın devam eden sıkılaştırma adımları piyasalardaki en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor. Bankanın piyasaya uyguladığı fonlamanın son maliyetini gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Cuma günü itibarıyla yüzde 12.26'ya yükseldi. Fonlama maliyeti Temmuz ortasında yüzde 7.4'ün altına kadar inmişti. Bu da 500 baz puana yakın sıkılaştırma uygulandığı anlamına geliyor.
İlk kez enflasyonun üzerindeFonlama maliyeti geçen hafta ilk kez mevcut enflasyonun üzerine çıktı. Merkez Bankası'nin politika faizi yüzde 10.25, faiz koridorunun üst bandı yüzde 11.75, geç likidite penceresi faiz oranı ise yüzde 13.25 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon ise Eylül'de yüzde 11.75 seviyesindeydi.
Reuters'ın haberine göree, bazı bankacılar swap faizinin politika faizi değil de üst bant faizi olarak belirlenmesinin bir sonraki PPK'da faiz artışı anlamına gelebileceğini düşünüyorlar. Bazı bankacılar ise bunun aksine kararların doğrudan faiz artışı yapmamak için alındığı kanaatindeler. Ancak TL'deki değer kaybı belirginleştikçe piyasadaki beklentiler artık faiz artışına neredeyse tamamen dönmüş durumda.
Faiz artışı bekleniyorReuters anketinde medyan henüz oluşmadı. Goldman Sachs ise 300 baz puanı bu hafta olmak üzere yıl sonuna kadar 675 baz puan daha faiz artışı bekliyor. Kuruluş bu hafta yüzde 14 seviyesindeki yıl sonu politika faizi beklentisini yüzde 17'ye çekti.
Bir bankanın Hazine masası yetkilisi, 'Piyasa Merkez Bankası kararına odaklanmış durumda, 100-150-200 baz puanlık artırımlar piyasayı şaşırtmayacaktır. Aksi yöndeki adımlar ise büyüklüğüne göre yeni fiyatlamalar getirebilir. Çok azınlıkta kalsa da bankanın faizleri sabit tutacağı yönünde düşünenler de var. Piyasada Merkez Bankası fonlamasına bakınca yüzde 12'yi aşmış durumda gecelik faizler de yüzde 13'e yakın. Mevduat getirilerinde Ağustos'ta yaşanan artış sonrası ise yeni bir artış trendi göremedik. Halen yüksek montanlı işlemlerde yüzde 13-14 seviyesinde. Ek olarak vergilerle de süreç desteklendi. Ancak bu seviyede lokallerin yeniden TL'ye belirgin dönmediği görülüyor. Jeopolitik gelişmeler burada da etkili' dedi.
Henüz TL'ye güçlü bir dönüş yokPiyasa faizlerindeki yükseliş ise henüz mevduat sahiplerinin döviz veya TL tutma tercihlerine yansımadı. Lokaller Temmuz ortasından itibaren üç haftada döviz altın mevduatlarını 15 milyar dolardan fazla artırdıktan sonra güçlü bir harekette bulunmadılar. Bankacılar lokallerin dövize yeni yönelimde bulunmamalarına dikkat çekiyorlar. Öte yandan yabancı yatırımcının Türkiye portföyünde artış trendi görülmüş değil.
Yurtdışı yatırımcıların Hazine tahvili portföyünde Merkez Bankası'nin geçen ayki faiz kararının ardından görülen 479 milyon dolar artış tersine döndü. Verilere göre yurtdışı yerleşiklerin portföyü geçen hafta 350 milyon dolar azaldı. Yabancı yatırımcıların hisse ve DİBS piyasasındaki portföyü bu yıl 13.5 milyar dolar azaldı. Yabancıların bir ara yüzde 20-25 seviyesindeki bulunan DİBS payları yüzde 3'lere doğru geriledi.
Türkiye'nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ise 500 baz puan civarında seyretmeyi sürdürdü. 570 baz puandan düşüşe geçtikten sonra jeopolitik tansiyon nedeniyle dalgalanan CDS bu sabah saat 08.49'da 519/529 seviyesindeydi.