Çin’in Doğu Türkistan’daki fabrikalarda Uygur işçileri zorla çalıştırdığına yönelik uluslararası raporların ve boykot çağrılarının ardından dikkat çeken gelişme yaşandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, pamuk hasadında Uygur işçilerin zorla çalıştırıldığını belirten bazı şirketlerin bölgeden ayrılmaya başladığını duyurdu. İyi Pamuk Girişimi de “Çalışma ortamı kabul edilemez” açıklaması yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin yapıldığı Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde pamuk hasadıyla ilgili faaliyetler yürüten şirket ve firmaların bölgeden ayrılmaya başladığını bildirdi. HRW’den yapılan açıklamada, pamuk üretiminin olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla kurulan ve belirli kriterlerin sağlanması durumunda pamuk sertifikası veren uluslararası İyi Pamuk Girişiminin (BCI) geçen hafta Sincan’daki tüm faaliyetlerini sonlandıracağını duyurduğu belirtildi.
Açıklamaya göre BCI, Uygurların zorla çalıştırılma gibi ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığı Sincan’ın “gittikçe kabul edilemeyen bir çalışma ortamı” haline geldiğini ifade etti.
Benzer kararların daha önce de bağımsız denetim şirketleri ve büyük markalar tarafından alındığı anımsatılan açıklamada, geçen ay giyim firması H&M’nin, ondan birkaç gün sonra da uluslararası denetim ve belgelendirme gibi konularda hizmet veren 5 şirket ile firmanın etnik azınlıkların zorunlu çalıştırılması gerekçesiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden pamuk tedarik etmeme kararı aldığı vurgulandı.
Açıklamada, BCI’nın martta çiftçileri belgelendirmeye başladığı ve Çin yönetimine ait Sincan Üretim ve İnşaat Birliği kuruluşuyla bağlantılarına son verdiği aktarıldı.
Şirketlere, insan hakları ihlalleri konusunda tedarik zincirlerini kontrol etmeleri ve bunların Birleşmiş Milletler (BM) İş Hayatı ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri’ne uygun olarak önleme veya çözme çağrısında bulunulan açıklamada, ancak bunun Sincan’da faaliyet gösteren şirketler için gün geçtikçe zorlaştığının altı çizildi.
Açıklamada, Çinli yetkililerin, bağımsız araştırmacıları engellediğinin bilindiği aktarılarak, şirketlerin, zorunlu çalıştırmanın yaygın olarak kullanıldığının artan işaretlerine rağmen denetimlerin kanıtları ortaya çıkarmadığına dair beyanlarına yer verildi.
Denetçiler işleri reddettiğinde, büyük markalar itibarlarının zarar görmesi korkusuyla bağlarını kopardığında ve birçok ülkedeki kanun yapıcılar işçilerin zorunlu olarak çalıştırılarak yapılan ithal malları sınırlamak için yeni yasalar çıkarmayı göz önüne aldığında bu durumun değişebileceği belirtilen açıklamada, giyim firmalarına zorunlu çalıştırmayı sonlandıracak dünya çapında bir koalisyona katılma çağrısı yapıldı.
‘BM DENETÇİLERİNE İZİN VERİN’
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün açıklamasında, uluslararası şirketlerin, Doğu Türkistan’daki varlıklarıyla Çinli yetkililere bağımsız denetlemelere izin vermenin yanı sıra BM insan hakları denetçilerinin serbest erişimlerinde de baskı yapabileceği ifade edildi.
Denetçiler ve şirketlerin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden dönemden önce buradaki Uygurlarla zorunlu çalıştırma ve kabul edilebilir bir çalışma ortamı konusunu özgürce ve doğrudan öğrenmesi gerektiği vurgulandı.
İsveç merkezli giyim firması H&M, geçen ay etnik azınlıkların “zorunlu çalıştırılması” nedeniyle Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden pamuk tedarik etmeyeceğini duyurmuştu.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde etnik azınlıklara yönelik baskılar ve zorunlu çalıştırmalar suçlamalarının artması nedeniyle H&M, Çinli iplik üreticisi Huafu Fashion ile sözleşmelerini iptal etmişti.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” şeklinde tanımladığı yerlerde BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.