Ender Serbes, 29 Ekim-4 Kasım Kızılay Haftası sebebiyle yaptığı açıklamada, ne yazık ki; son yıllarda Kızılay’ın şaibelerle anıldığını söyledi. Kızılay’ın Türkiye’nin en köklü kurumlarından biri olduğunu vurgulayan Serbes, kurumun 1868 yılında bir gurup hekim tarafından savaş alanında yaralanan askerlere ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusuyla doğduğunu ve ‘Kızılay’ adını 1947’de Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiğinin bilgisini verdi.
EŞ DOST KAYIRMA BURAYADA SIÇRADI
Kızılay’ın, kurulduğu tarihten bu yana din, dil, ırk, bölge ayrımı gözetmeksizin yurt içi ve yurt dışında, nerede bir felaket olmuşsa yardıma koştuğunu dile getiren Serbes, “En zor zamanda insanların imdadına koşan bu kurum AKParti iktidarında, son yıllarda ne yazık ki şaibelerle anılmaya başlandı. Zaman zaman eş, dost, akraba kayırma yeri haline geldi. Bu kurum yüksek maaşla oğlunu başkan yardımcısı, karısını danışman yapan yöneticileri bile gördü. Yurt yapılması koşuluyla yapılan bağışı, kendi yapmak yerine çocuklara cinsel tacizle suçlanan bir vakfa devretmesi gibi yaşanan olaylar kuruma olan güveni ne yazık ki sarstı.” diye konuştu.
BIRAKIN KIZILAY BARİ TEMİZ KALSIN
Ender Serbes, Kızılay’ın hiçbir şekilde böyle şaibelerle anılmaması gerektiğinin altını çizerek “insanların yardım duygusunu zedeleyecek durumlardan kesinlikle kaçınmak gerekir. Kızılay çok önemli bir yardım kuruluşu. Bu kurum şaibelerle değil, yurt içinde ve yurt dışında yaptığı yardımlarla gündeme gelmeli. Kızılay yönetimi öyle şeffaf olmalı ki tek tek yöneticilerin maaşları dahil her kuruşun hesabı verilmeli. Bu kurumda tüm insanlığın hakkı var. Yapılan bağışlar ve harcanan yerler kalem kalem kamuoyu ile paylaşılmalı. Bu hak ve emanet çok iyi korunmalı. Tüm kurumlara güvenin sarsıldığı bu günlerde bırakın Kızılay bari temiz kalsın.” çağrısında bulundu.