Tarih: 05.11.2020 11:47

Korkutan rapor: Depremde 48 bin bina yıkılacak

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde kurulan İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İzmir depreminin ardından korkutan bir rapor paylaştı. İstanbul depremine hazırlıksız yakalanılması durumundaki tabloyu çizen ajans, 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 48 bin binanın yıkılacağını veya ağır hasar göreceğini aktardı. 194 bin binanın da orta ve üstü hasar alacağı bilgisi yer alan paylaşımda, yolların yüzde 30’unun kapanacağına ve 120 milyar TL ekonomik kayıp yaşanacağına ilişkin ifadelere yer verildi. 

Ajanstan yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:  

'Bugüne kadar hazırlanan onlarca bilimsel rapor ve araştırmada dile getirildiği gibi depreme hazırlıkta hasar görebilecek bu dayanıksız yapıların ve altyapının güçlendirilmesi veya yenilenmesi önceliğimiz olmalıydı. Ne var ki, kentsel dönüşüm ve 6306 sayılı afet yasası deprem riski yüksek bölgeleri güçlendirmek değil arsa değeri yüksek bölgeleri yapılaşmaya açmak ve daha çok kent rantı elde etmek için kullanıldı.

“SİYASİ VE EKONOMİK TERCİHLER BUNA ENGEL OLUYOR” 

İstanbul’daki yoğun yapılaşmanın bir sonucu olarak bugün aslında ilk büyük depremde yıkılacağı düşünülen 48 bin riskli binada oturan herkesi yerleştirmeye yetecek kadar boş veya oturulmayan ikincil konut bulunuyor. Yeni yapılaşma yerine mevcut konutlar depreme karşı değerlendirilebilir. Ancak siyasi ve ekonomik tercihler ile mevzuat buna engel oluyor. 

Bundan böyle, deprem karşısında kent rantını değil yaşam hakkını önceliklendiren yeni bir vizyona, yeni bir mevzuata ve yeni bir kentsel iyileştirme programına ihtiyaç var. 

Bunun için merkezi hükümetin, yerel yönetimlerin, özel sektörün, STK’ların, üniversiteler ve araştırma kurumlarının, uzmanların ve tüm İstanbulluların halk sağlığını ve yaşam hakkını korumak önceliğinde siyaset üstü bir birliktelik ve dayanışma içinde hareket etmesi çok önemli. 

“BİNALAR VE ALTYAPI İYİLEŞTİRİLMELİ” 

Kentsel altyapının afetlere karşı güçlendirilmesi önceliğimiz olmalı. Bununla birlikte deprem toplanma alanlarının, geçici barınma bölgelerinin, seyyar ve yüzer hastanelerin de hazırlanması ve bu alanlara erişimi kolaylaştıracak gerekli bilgilendirme ve duyuruların yapılması büyük önem taşıyor. 

Kentin fiziksel altyapısının iyileştirilmesi deprem ve afetlere dayanıklılığı artırmak için tek başına yeterli değil. Vatandaşların afet ve deprem bilincinin geliştirilmesi de en az binaların ve altyapının iyileştirilmesi kadar önemli. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —