Gazeteci Çağlar Cilara’nın Youtube canlı yayınında soruları yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Gelecek Partisinin kuruluş serüvenini ve yaşadıkları zorlukları anlattı. Özdağ yaptığı açıklamalarda AK Parti’den ihraç sebebine,Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile parti hazırlıklarına erken seçime kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde:
EN ZOR ŞARTLARDA KONGRESİNİ YAPAN TEK PARTİ BİZİZ
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, seçime hak kazanan 15 partiden bir tanesi olduklarını söylerken parti kurulma aşamasında en zor şartlarda örgütlenen parti olduklarını vurguladı Özdağ, “Çok önemli bir siyasetçi biz partiyi kurarken önemli değil seksene yakın parti var demişlerdi bende o zaman cevap vermiştim Adalet ve Kalkınma Partisi kurulurken de kırk küsur parti vardı ama siz ilk seçimde iptal oldunuz önemli olan şartlara haiz olabilmek ve biz ilk seçimde iktidar olacağız diye cevap vermiştim. Biz 11 ayın içerisinde çok önemli işler yaptık, 15 partiden bir tanesiyiz seçime girmek için çok önemli bir başarı bu kadar kısa zaman içerisinde en olumsuz şartlarda bütün bir samimiyetimle söylüyorum Cumhuriyet tarihini çok iyi bilen birisi olarak bir sosyal bilimci olarak bir eğitim bilimci olarak Cumhuriyet tarihinin tamamında çok partili hayata geçtiği andan itibaren en zor şartlar altında örgütlenme ve teşkilatlanma çalışmaları yaptık gerek 1946’da gerek 1960 darbe sonrasında tek partili hayattan çok partili hayata geçildi. Demirel şapkasını almış gitmişti yeniden geldi parti kurdu. 1980 darbesi sonrası yine aynı şekilde Özal teşkilatlanmıştı daha sonra 28 Şubat sonrası Erbakan çok büyük sıkıntılar yaşadı Erdoğan geldi iktidar oldu. Bütün sosyal bilimciler siyaset bilimciler ve tarihçiler baksınlar en zor şartlarda örgütlenen parti kuran ve kongresini yapan tek parti biziz galiba” dedi.
“72 KİŞİLİK TUTUKLAMA LİSTESİNDE OLDUĞUMU SÖYLEDİLER”
Ahmet Davutoğlu ile olmamamı istemiyorlardı diyen Özdağ hem kendisinin hem de Davutoğlu ile birlikte hareket eden bir çok kişiye sorunlar çıkarıldığı belirtti Özdağ, “Çok yakın bir arkadaşımın eşi bir sene önce bir haber getirdi. Sayın Erdoğan'a çok yakın olan birilerinden dedi ki, 72 kişiyi tutuklayacaklarmış birisi de siz misiniz sizi çok seviyorlar ve saygı duyuyorlar sizin Ahmet Davutoğlu ile olmamanızı istiyorlar. Ben de ona şunu söyledim şimdi telefonu açacaksınız ve onlara diyeceksiniz ki bir bayanla haber göndermeyin Selçuk Özdağ’ın Manisa'da ki ve Ankara’da ki evinin adresleri belli 20 yıldır aynı telefonu kullanıyoruz telefonumuzda belli erkek adam bir bayanla haber göndermez dedim açar net olarak konuşur. Ama ben net olarak konuşuyorum bak el mi yaman bey mi yaman görüşeceğiz dedim. Parti kurmak niçin tehdit unsuru olsun ki niçin beni tutuklasınlar ki diyerek cevap vermiştim. Mesela benim kardeşim uzun yıllar bir bakanlıkta genel müdür yardımcısıydı biz partiyi kurduktan sonra kardeşimi görevden aldılar hemen aynı şekilde sayın Davutoğlu'nun dünürünü İstanbul Ticaret Odası'nda başkan vekili aynı şekilde baskı kullanarak bu şahsın istifasını istediler iş adam arkadaşlarımızın defterleri alındı incelendi. Feramüz Üstün kardeşimizin damadının görevine son verildi Erzincan'da bir il başkanı atamıştık birkaç saat sonra istifasını verdi neden diye sorduğumuzda başıma işler açacaklarmış başıma çorap öreceklermiş dedi. Çoğu insan görev almak istemedi maddi manevi yardım etmek istediklerini söylediler ama görev almak istemediklerini söylediler çünkü çocuğumuz var işimiz var diyerek dile getirdiler. Tırnak içinde söylüyorum devlet sopasıyla korkutmak istediler hemen hemen tüm arkadaşlarımızı aynı zamanda da bize yem sundular ama biz buna tav olmadık. FETÖ karasıyla bize bir tehdit unsuru oluşturmak istediler 15 Temmuz sonrasında tüm muhaliflere yapıştırmak istenen en büyük kirli nokta, bunu Meral Akşener hanımefendiye de yaptılar. Ben şunu isterdim Sayın Erdoğan ve arkadaşları herkesin parti kurma hakkı var nasıl ki Erbakan'dan ayrılıp parti kurma hakkım varsa idi ki kurdum. Sayın Erbakan hayattaydı o zaman yeni bir parti kurdular ve o dönemde orası da soru işaretleri ile dolu yenilikçiler ve gelenekçilerde neden yenilikçiler seçimi kaybettiler. İstanbul delegeleri yenilikçi olmalarına rağmen niçin Abdullah Gül’e oy vermediler onu da sorgulamak lazım bunu söylemeleri gerekiyordu söylemediler biz tüm zor şartlara rağmen partimizi kurduk” ifadelerini kullandı.
“DAVUTOĞLU’NUN DURUŞUNA İNANDIM”
20 Temmuz günü kendisinin arandığını söyleyen Özdağ, Davutoğlu’nu satmasını ve siyaset yapmamasını söylediklerini belirtti Özdağ, “Sayın Davutoğlu başbakanlık yapmış bir insandı genel başkandı ve iktidar partisinden ayrılmıştı 3 sene evinde inziva hayatı yaşadı. Bir noktada vebalı muamelesi yaptılar. Aynı şekilde bizlere de yaptılar sayın Erdoğan’dan sonra gelen birkaç kişiden bir tanesi 20 Temmuz günü beni whatsapp’dan aradı sonra facetime’dan aradı görüşemedik. Beni normal telefondan arayın benim telefonumda dinleme sistemi yok kimseyi de dinlemem şahsiyetli ve ahlaklı bir adamım dedim ve kendisi bana şunu söyledi sayın Cumhurbaşkanıyla görüştük Selçuk Özdağ’a karşı mahcubuz mahcubiyetimizi gidermek istiyoruz nasıl gidereceğimize Selçuk Özdağ karar versin tek şart Ahmet Davutoğlu ile görüşmemi istemediler bende şunu söyledim satılık adam değilim kesinlikle sayın Davutoğlu’na yapılanları kabul etmedim. Ben zirvedeyken sayın Davuoğlu’nu destekledim milletvekilim ve genel başkan yardımcısıyım ve orada herkes tarafından takdir edilen ve saygı duyulan bir adamdım belki herkes sevmiyordu ama saygı duyuyorlardı. Herkes tarafından sevilmek mümkün değildir, saygı duyulmak çok önemlidir. Ben saygı duyulan bir siyasetçiydim bunu muhalefet partililerde böyle söylüyorlardı kabul etmedim ve teşekkür ettim. Sayın Davutoğlu ile siyaset yapmaya devam ettim. Önemli olan şahsiyetli duruş sergileyebilmek kendimiz için değil milletimiz için siyaset yapmak. Ben sayın Davutoğlu’nun duruşuna inandım” dedi.
“MANİSA’NIN HER KÖŞESİNE KOŞTUM YARDIM VE HİZMET ETTİM”
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı olamadığı için Davutoğlu ile olduğum söyleniyor diyen Özdağ, İYİ Parti tarafından bu teklifin geldiğini ama kendisinin Davutoğlu ile siyaset yapmak istediğini söyleyen Özdağ: “Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığını bana sayın Erdoğan söyledi bizim büyükşehir adayımızsınız demişti. Öncelikle siyasetçiler verdikleri sözleri tutacaklar ikincisi olarak da ben orada bir ittifakı kabul etmedim. Partilerin dokusunu bozuyor dedim onlarda aday göstersin bizde aday gösterelim bu şehirde yarışalım çünkü mevcut belediye başkanına karşı büyük bir tepki vardı. Bu sırada MHP’ye bırakıldıktan sonra millet ittifakından İYİ Partiye verildi, bana İYİ Parti teklif etti Büyükşehir Belediye Başkanlığını ki kazanırdım hatta şunu söyledim biraz mübalağalıydı ama siyasetçilerin iddiaları olacak sayın Erdoğan Manisa’dan aday olsun ben kazanırım sayın Devlet Bahçeli aday olsun ben kazanırım dedim. Ben orada çok sevilen bir siyasetçiyim burada mütevazilik göstermeyeceğim, kürdü, türkü, alevisi, sağcısı solcusu ben herkese kucak açmış birisiyim ben milliyetçi bir gelenekten geliyorum ama geldiğim geleneğe bağnazca saplanıp kalmadım. Tüm seçmeni kucakladım Manisa’nın her köşesine koştum yardım ve hizmet ettim ben şehrime. Çünkü köylü çocuğuyum ben geçmişimi biliyordum o aziz millet beni parlamentoya göndermişti benim acılarıma annelik yapan bir şehirdi. Belediye başkanlığı için parti değiştiriyor demesinler diye kabul etmedim. İkinci olarakta sayın Davutoğlu’nun bir gün genel siyaset yapacağına Türkiye siyaseti yapacağına ve onunla siyaset yapmayı istedim. Çünkü millet ittifakını kabul etseydim geri dönemeyecektim, 5 yıl sonra görevimi bitirip belki siyaseti şurada veya burada yapacaktım zaten partiler araçtır amaç Türkiye’nin zenginliği özgürlüğü ve mutluluğuydu” dedi.
“MERKEZİN PARTİSİ OLALIM”
Teşkilatlanmalarda yaşadıkları zorlukları ve her kesim insanı ayırt etmeden kabul ettiklerini ideolojilerini arka plana atıp merkezi parti olacaklarını söyleyen Özdağ, “Biz aynen Özal’ın yaptığı gibi şunu yapmak istedik. Herkesi kucaklamak istedik milliyetçiler, ülkücüler, alperenler, milli görüşçüler sosyal demokratlar olsun Kürtler olsun Türkmenler olsun aleviler suniler olsun ve merkezin partisi olalım herkes buraya doğru akın etsin birileri önce gelir birileri sonra gelir burada kimliklerimiz ideolojilerimiz var ama bu ideolojilerimizi arka plana bırakarak mahallelerimizden çıkarak biz özgürlükçü demokratlar olarak merkezin partisi olmak demokrasiyi insan haklarını içselleştirmek hukukun üstünlüğü ile şeffaf bir Türkiye ve liyakat ve ehliyete dayalı bir Türkiye yeni sistemi inşa edebilmek yoksa bir partiyi iktidar yapmak değil daha sonra daha kötü bir iktidar gelse bile o sistem onu orada yanlış yaptırtmasın istiyoruz. Özal’ın söyle bir şansı avantajı vardı. Türkeş, Erbakan, Ecevit’le, Demirel, siyasi yasaklıydı ne kadar Demirel’in, Erbakan’ın, Ecevit’in ve Türkeş’in çok iyi adamları varsa hapishanelerden çıkmış bürokraside yetişmiş İnsanlar Özal’ın etrafında yer aldılar siyaseti bilen devlet geleneğinden gelen insanlar siyaset yapmak istiyorlardı ve en uygun yer Özal’ın yanında yer aldılar. Aradan 40 sene geçmiş böyle bir ortamda biz siyaset yapmak istiyoruz ama hiç kimse yasaklı değil aynı zamanda da çok ciddi bir şekilde iktidar var 18 senedir iktidar olmuş böyle bir ortamda gelin siz bizimle olun Türkiye’nin problemleri ağırlaşıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kötü yeni bir parti kuruyoruz dediğimiz zaman ve burada gerek HDP’den, MHP’den, CHP’den, İYİ Parti’den mevcut siyasetçilerden hiçbirine teklif etmedik görevde olan hiçbir il başkanından, milletvekilinden, belediye meclis üyesine gelin bizimle olun demedik ama bizimle olmak isteyenlere de niçin bizimle olmak istiyorsunuz olmayın da demedik. Böyle bir ortamda 11 ayın içerisinde bir yandan korku iklimini ekonomik krizin covit’in olduğu baskı ortamında biz insanları davet ettik çok teşekkür ediyorum o insanlara Türkiye’nin her yerinden örgütlendik 10 ilimiz kaldı Ocak ayına kadar atayacağız 450 ilçede örgütlendik Türkiye’nin 922 ilçesi var bizim örgütlenmemiz kağıt üzerinde değil biz atamamızı yapıyoruz o şahıs yönetimini kuruyor binasını tutuyor teftişini yapıyor tabelasını asıyor yönetimini açıklıyor ilçelerde aynı şekilde ve böylece 450’ye yakın ilçede örgütlendik biz varız büyük kongremizi yaptık ve burada hem teşkilatlanma başkanlığımız hem onların yardımcıları bölge koordinatörleri tüm genel başkan yardımcılarımız ve de 152 kurucumuzla diğer partimize katılan herkesle. Ayhan Sefer Üstün, ben Selim Temurci ve Nedim Yamalı altı arkadaş ilk zamanlar kendi aramızda bir araya geldiğimizde bazı illere gittiğimizde kahvelerde oturuyorduk vatandaşlara bir çay ısmarlıyorum bana soruyorlar kimsiniz diye ben 24,25,26. Dönem Manisa Milletvekiliyim sayın Davutoğlu ile bir yolculuk yapacağız ne dersiniz diye başlıyordum 1500’e yakın arkadaşlarım vardı Türkiye çapında siyaset yapmaya uygun Hakkari’den Muğla’ya kadar bu insanları Nedim ve Selim beylere vererek bunları bulalım onlarda bize veriyorlardı bu şekilde çalışma yaptık bu çalışmada başarılı olduğumuza inanıyorum yeterli mi yeterli değil biz çok olumsuz şartlarda bir yandan kaliteli cesurlu insanı arayacaksınız liyakat ehliyet ve ahlak arayacaksınız bir diğer yandan parti planı hazırlayacaksınız tüzük hazırlayacaksınız bu arkadaşları mülakata tutacaksınız sonra atayacaksınız binalarını teftiş edeceksiniz bir diğer yandan istifa edenler özür dileyenler mazeret beyan edenler var ve bu insanlarla Ankara’da Beysukent de bir ofiste orayı genel merkez yaparak çıkacaksınız Menderes’den Özal’dan Demiel’den daha zorluklar içerisinde bunu yaptık ve ben şuan bahtiyarım kongremizi yaptık covit şartları var insanlar ondan da çekiniyor salgın hastalık her yerde tedbirler filan kalmadı yakınlarımızın çoğu covite yakalandı böyle bir ortamda bu cesur yüreklere ne kadar teşekkür etsek azdır sayın Davutoğlu’da Dünya çapında bir akademisyendi sonra başbakanın ve Cumhurbaşkanının başdanışmanlığını yaptı sonra dış işleri bakanlığı yaptı ve sonra başbakanlık yaptı. Ben kendisine şunu söylemiştim siz iyi bir bilim adamısınız iyi bir devlet adamısınız ama siz yeni bir parti kuruyorsunuz 3 senede vebalı muamelesi gördünüz kendi içinize doğru bir yolculuk yaptınız. Düne kadar başbakandınız herkes sizin yanınıza geliyordu herkes sizden bir şey istiyordu simdi herkes sırtını dönüyor selam vermek istemiyorlar evinize uğramıyorlar havalimanında uçaklarını değiştiriyorlar. İnsanları tanıttı bu durum iyileri tenzil ederiz özellikle makam için mevkii için geliyorlar, insanlara hizmet için değil kendisi için geliyorlar. İhraç süresi de bizi yordu. Biz itiraz sürecini başlattık ve bizi kesin ihraç talebiyle disipline verdiler ve trajikomikti o gerekçeler” dedi.
“GELECEK PARTİSİNİN FARKINDALIĞINI ORTAYA ÇIKARTMIŞ OLACAĞIZ”
Anket sonuçlarını ve nasıl bir parlamenter sistem olacağını da kısaca açıklayan Özdağ: “Biz AK Parti’nin rakibi değiliz biz AK Parti’nin alternatifiyiz iddialıyız. Ben uzun zamandır siyaset yapıyorum herhalde arkadaşlarım arasında en tecrübeli siyasetçi benim 29 yıldır siyaset yapıyorum ve üç partide genel başkan yardımcılığı yaptım bir yandan Muhsin Yazıcıoğlu’yla siyaset yaparken 28 Şubat dönemini yaşadım bir diğer yandan AK Parti’de üç dönem milletvekilliği yaptım ve genel başkan yardımcılığı yaptım ve şimdide bir parti kurdum ve genel başkan yardımcısıyım ve bir başbakanın genel başkan yardımcısıyım ben. Alternatifiyiz neden diyeceksiniz bu anketlere çok inanmamak aldırış etmemek lazım anket firmalarının tamamı bize şunu söylüyor iki yıl önce üç kişiden bir kişi cevap veriyordu bize şimdi on üç kişiden bir kişi cevap veriyor bize dört misli, eğer bizim oyumuz üç gösteriyorsa dörtle ile çarpın. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden insanlar ayrılmak istemiyor ama bu ekonomik kriz devam ettikçe Türkiye’de ki bu kamplaşma devam ettikçe Türkiye’de ki dış politika böyle devam ettikçe işsizlik arttıkça tencerelerde et değil dert kaynadıkça dışarıda tufan oldukça esnaflar siftah yapmadıkça sanayiciler ihraç yapmadıkça çiftçiler zarar ediyorsa burada bir problem vardır ve Adalet ve Kalkınma Partisi çabuk çözülecek demektir. Peki çözülürse bu seçmen profili ekonomi ve sosyal kültürel yapı nereye gelir diye sorarsanız Gelecek Partisine gelecek yaptığımız araştırmalarda bizi daha çok yakın görüyorlar. Burada bir Başbakanları var 2 defa seçim kazanmış %41 oy almış ve AK Parti tarihinde en fazla oy alan Başbakanları var ve inanıyorlar dürüst, ahlaklı, zeki Dünya’nın her yerinde Türkiye’yi çok rahat bir şekilde mahcup etmeden savunabilecek kadar zekâya bilgi ve birikime ve pratik zekaya sahip Devlet tecrübesine de sahip bir insan. İlk seçimde biz alternatifiz Gelecek Partisi olarak parlamentoya geldiğimiz zaman tüm partilerle görüşerek bu hükümet sistemini değiştirmek milletimizi yormamak milletimizi ekonomik olarak sıkıntıya sokmamak istiyoruz. çünkü seçim Milyara mal oluyor şuan ki ekonomi krizde daha çok Milyara mal olacak bununla neler yapılmaz diğer partilerle el ele vererek bir restorasyon yapmamız yeniliğe gitmemiz lazım ve bunu da parlamenter sistem yaparak zaten Genel başkanımız ip uçlarını verdi ayın dokusunda nasıl bir parlamenter sistem istiyoruz diğer partilerden farkımız ne, ekonomi modeli nasıl olacak, siyasette temiz sayfa temiz belge ve demokratik sivil toplum Türkiye’de 150 bin dernek var vakıf var sivil toplum var bu nasıl demokratik sivil toplum olacak kağıt üzerinde kurulan dernekler var. Türkiye yüz yıllık coğrafyasında Dünya sıralamada bir STK yok, mevcut belediyelerle ilgili problem var büyükşehir yasası ile ilgili hem siyasi hem hukuki olarak bunu da açıklayacağız Gelecek Partisinin farkındalığını ortaya çıkartmış olacağız” dedi.
“KAPIMIZI BİR SEÇİM ÇALACAK”
AK Parti’nin altı ayda çözüleceğini erken seçimin olacağını söyleyen Özdağ, “ Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son seçimlerde almış olduğu oy %52 ittifak olarak şimdi kaç gözüküyorlar %37 burada ki %15 oy nereye gitti kararsızız diyorlar. Ciddi bir korku iklimi var Türkiye ciddi bir şekilde işsizlikle baş başa insanlar kazanımlarını kaybetmek istemiyor ve bir noktada vicdanlarını kaybetmiş bir şekildeler ve herkese bir baskı var çoğu arkadaşlarımız görev almak istemediler istifa ettiler böyle bir ortamda Adalet ve Kalkınma Partisi daha hızlı çözülecek. Adalet ve Kalkınma Partisi altı ay içinde çözülecek ve kapımızı bir seçim çalacak Mayıs ayında erken seçim var Türkiye bir erken seçime gitmeli Recep Tayyip Erdoğan’ı hem Devlet Bahçeli’yi daha fazla sıkıntıya düşmekten kurtaracak 29 yıllık siyasi tecrübeme güvenerek söylüyorum burada olmazdım yoksa sayın Davutoğlu’na inanmasaydım, Türkiye’nin siyasi iklimini görmeseydim. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bittiğini ben sayın Davutoğlu görevden alındığı gün şunu söyledim, bugün hikayemiz vardı ama bitti geçmiş olsun dedim. Amasya il başkanımız milliyetçi gelenekten gelen benim dönem arkadaşım Ahmet Davutoğlu görevi bıraktığı gün hanımla birlikte sarılıp ağladık dedi ülkücü gelenekten gelen bir arkadaşım, Anadolu’da eğer Davutoğlu’ndan habersiz bunlar konuşuluyorsa Davutoğlu yine gelecek ve millet ona iadeyi itibarda bulunacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi ucube bir sisteminin kaldırmanın bahtiyarlığını yaşayacağız. Türkiye liyakat ve ehliyetin esas alındığı Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandığı hukukun adaletle buluştuğu devletinde evet ben varım ve şeffafım diye kendini tanımlayabileceği bir ortamı hep beraber inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı