Tarih: 06.11.2020 09:00

Harekete geçiliyor: CHP'den 'deprem' hamlesi

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir’deki deprem felaketinin ardından kurulan TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun mutlaka belediye başkanlarını dinlemesi gerektiğini belirterek, “Belediye başkanlarını yok saymak mümkün değildir. Elbette ki onların görüşleri ve önerileri önemlidir” dedi.

Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, Deprem Araştırma Komisyonu’nun bu konuda yasal düzenlemelerle ilgili net bir çerçeve çizmesi gerektiğine işaret eden Torun, AK Parti ile deprem gerçeği konusunda bir görüşme yapabileceklerini ifade etti.

CHP’li Torun, İzmir’de meydana gelen deprem felaketinin ardından gerçekleştirilen çalışmalar ve bundan sonra CHP’li belediyelerin deprem konusunda yapacağı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Torun, şunları dile getirdi:

3 bin 394 ağır hasarlı daire var

Depremden 20 dakika sonra İzmir Büyükşehir Belediyemiz alanda oldu. İlk etapta 55 vatandaşımızı belediyemizin kurtarma ekipleri enkazdan çıkarttı. Ardından AFAD, diğer belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin ekipleri müdahale etti. Bir yandan arama kurtarma çalışmaları, bir yandan da mağdur olan vatandaşlar için çalışmalar yapıldı. Depremde 12 bina yıkıldı. Acil olarak yıkılması gereken de 17 bina bulunuyor. Buna göre 144 daire yıkılmış durumda; 386 daire de içine girilmeyecek ve acil boşaltılmış daireler. 3 bin 394 ağır hasarlı daire var; 4 bin 226 orta hasarlı; 25 bin 238 de az hasarlı daire; 177 bin 375 de hasarsız evimiz var.

Bin 500 konut desteği hazır

Acil olarak ilk aşamada 528 aileye konut desteği verilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bununla ilgili planlama yaptı. Belediyeye ait evlere hemen 180 aile alınacak. Ardından konaklama alanları tespit edildi. İlk etapta 600’ün üzerinde bir rezerv oluşturuldu. Bunlar hemen karşılanıyor. İzmir Büyükşehir’in başlattığı kampanya kapsamında bin 500’e yakın ailenin ihtiyacı giderilecek.

AK Parti ile görüşeceğiz 

Deprem felaketinin ardından hem İzmir’de hem de diğer belediyelerimizde depremle ilgili yapılan çalışmalar genişletilecek. Ama yerelde ne kadar çalışma yapılırsa yapılsın, merkezi hükümet bu konuda belli adımları atmazsa belediyelerin yapacakları sınırlıdır. Bu konuda yetkili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dır, belediyeler sürecin paydaşlarından biridir. Bu, karşılıklı işbirliği şeklinde yürüyecek olan bir çalışma. (AK Parti’yle bu konuda bir görüşme olup olmayacağı konusunda) Mutlaka yapmak zorundayız. Depremin siyaseti olmaz, iktidar-muhalefet elbirliği ile bu sorunu çözmeliyiz.

Yasal çalışma yapılmalı

Meclis’te Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyonun yapacağı çalışmaların ardından oluşacak rapor doğrultusunda Meclis’ten bu konudaki yasaların da çıkması lazım. Komisyon kurup durum tespiti yapmakla görevimiz bitmiş sayılmaz. Deprem gerçeğini bilerek, gerekli deprem ve fay yasalarıyla ilgili çalışma yapılmalı. Bu konudaki mevcut yasalar ortada kalıyor ve tartışmalara neden oluyor. İmar Kanunu’nda acil yıkılması gereken, oturulmayacak kadar kötü durumda olan binaların yıkılması konusunda belediyelere yetki veriliyor. Ama buradaki konu, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamına giriyor. Burada da sorumluluk Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. 

Komisyon, başkanları dinlemeli

Kurulan komisyon belediye başkanlarını dinlemeli. Sonuçta sorunları en iyi bilen seçilmiş belediye başkanlarıdır. Belediye başkanlarını yok saymak mümkün değildir. Elbette ki onların görüşleri ve önerileri önemlidir. Komisyon oluştuktan sonra biz zaten önerilerimizi ortaya koyacağız. Depremi yaşamış, siyasi partisi ne olursa olsun o sürecin tanıklığını yapmış olan belediye başkanları da dinlenmeli. Komisyon, özellikle fay hattında olan bölgelere ilişkin yasal düzenlemelerle ilgili net bir şekilde tarif yapmalı.

Deprem raporunu güncelleyeceğiz

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da anlattığı 2005 yılında çok kapsamlı bir şekilde hazırlanan ve dönemin başbakanına 3,5 saat süren bir toplantıyla sunulan raporu tekrar ele alacağız. Bu rapor çok kapsamlı ve üzerinde çok çalışılmış bir rapordu. İzmir’deki afet bize bir uyarı niteliği taşımalı. Japonya bizim için bir örnek olmalı. Büyük depremler oluyor, kimsenin burnu kanamıyor. Siyasete düşen görev bu tür acıların yaşanmaması için gerekli kararları ve tedbirleri almak. İnsan canından daha önemli bir şey yok. İnsanlarımızın canının yanmaması için bu çalışmaları yapmalıyız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —