Hayatını vatanının bağımsızlığına adayan, kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanlığını yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde vefat ettiğinde arkasında koca bir millet bıraktı.
Ülkemize yaptığı hizmetler işgal altıdaki topraklarımızın kurtulmasında verdiği milli mücadele ile kalplerimizde tahtına yerleşmiş olan İlk Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Mustafa Kemal'in ebediyete uğurlanışının 82.yıl dönümüde bu yıl yine ebedi istirahatgahında törenler uygulanması bekleniyor.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının bu yıl 82. yıl dönümünü tüm yurtta saygı duruşu ve dualarla anacağız. Her yıl 10 Kasım itibarıyla sabah saat 09.05'te tüm yurtta yas ilan edilerek bayraklar yarıya indirilir ve Ata'ya karşı saygı duruşunda durulur. Bu yıl büyük topluluklar halinde Anıtkabire ziyaretlerin yapılması beklenmiyor. Koronavirüs sebebiyle daha sakin bir anma töreni düzenlenmesi muhtemel.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sağlığı 1937'den itibaren bozulmaya başlamıştı. 1938 başlarında ise iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. 10 Kasım 1938'de ise hayatını kaybetti.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN HASTALIĞI NEYDİ?
1938 yılının başlarında Mustafa Kemal, iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Bunun yanı sıra ise burnu kanıyor ve vücudunda kaşıntılar meydana geliyordu.
Kaşıntının sebebi Çankaya Köşkü'ndeki karıncalar olarak gösterilerek Mustafa Kemal, özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Burada, Dr. Nihat Reşat Belger, Mustafa Kemal'i 22 Ocak 1938 günü muayene etti ve karaciğer rahatsızlığından şüphe ederek siroz teşhisi koydu.
Atatürk'ün sağlık durumunun gittikçe kötüye gitmesi üzerine Türk doktorları kapsamlı muayene etti ve siroz teşhisi yinelendi. Daha sonra ise,Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Ankara'ya davet edildi. Fissenger Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu.
İlk teşhisten sonra Fissinger Atatürk'e 'Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız' telkininde bulunmuştu. Fransız doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan Atatürk doktorun tavsiyelerini ciddi şekilde uygulamıştır.
ATATÜRK'ÜN SON GÜNLERİ
Hastalığının ilerlemesine rağmen devlet işlerini bırakmayan Atatürk’ün sağlığı günden güne daha da kötüye gitti. Tarihler 16 Ekim 1938 gününü gösterdiğinde öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Atatürk girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK NEREDE GÖZLERİNİ YUMDU?
29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin onbeşinci yıldönümü kutlamaları yapılıyordu. Atatürk, bu kutlamalarda yer almak istediyse de sağlık durumu nedeniyle yer alamadı.
9 Kasım günü ağır bir komaya giren Mustafa Kemal, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayatını kaybetti.
Atatürk'ün cesedi, ceviz ağacından çinko kaplı maun bir tabutun içine konmuştur. Bayraklı tabut 16 Kasım'da sarayın kabul salonuna bir katafal üzerine yerleştirildi. Her iki yanında Kemalist ideolojinin altı sütununu simgeleyen üç yüksek meşale ile çevriliydi.
Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kıldırıldı. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu. Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nde 4 ay katafalkta kaldıktan sonra, 31 Mart 1939'da defnedildi.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ANITKABİR'E NE ZAMAN DEFNEDİLDİ?
9 Ekim 1944 tarihinde Anıtkabir'in yapımı başladı ve 1 Eylül 1953 yılında sona erdi. 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın katıldığı bir törenle Anıtkabir'e getirildi. Orada konuşmasını yaptıktan sonra ebedi istirahatgâhına indirildi.
İşte dünya basınının ve dünya liderlerinin Atatürk hakkında söyledikleri...
John F. Kennedy (ABD Başkanı, 10 kasım 1963): 'Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkilaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.'
Franklin Roosvelt (ABD Başkanı): 'Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.'
General McArthur (ABD Genelkurmay Başkanı): 'Asker ve devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biriydi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza o, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.'
Chicago Tribune (ABD): 'Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.'
The New York Times (ABD): 'Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.'
Almanya Resmi Haber Ajansı: 'Almanya, Atatürk'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.'
Profesör Herbert Melzig (Alman tarihçi): 'Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.'
Profesör Maurice Baumant (Fransız tarihçi): 'Osmanlı İmparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk devletinin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.'
Claude Farrer (Fransız yazar): 'Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aranamazdı.'
Pierre Dominique (Fransız gazeteci): 'Bugünün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa'yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam o büyük ulunun başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.'
Albert LeBrun (Fransa Cumhurbaşkanı): 'Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.'
Paris-Soir (Fransa): 'Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan 'Türklerin babası' Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkilap yaptı.'
Charles De Gaulle (Fransa Cumhurbaşkanı): 'Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.'
The Fortnightly (İngiltere): 'Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.'
The Observer (İngiltere): 'Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.'
The Sunday Times (İngiltere): 'İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.'
The Times (İngiltere): 'O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.'
Winston Churchill (İngiltere Başbakanı): 'Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.'
Daily Telegraph (İngiltere): 'Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.'
Emanullah Han (Afganistan Kralı): 'O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.'
Libre Belgique (Belçika): 'Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.'
Ma Shao-Cheng (Çinli yazar): 'Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.'
National Tidence (Danimarka): 'Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesiydi. O, 20'nci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.'
Hufvud Stadbladet (Finlandiya): 'Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biriydi.'
Tahran (İran): 'Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.'
Iran (İran): 'Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.'
Ben Gurion (İsrail Başbakanı, 10 kasım 1963): 'Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20'nci yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkilapcı olmuştur.'
Nya Dagligt (İsveç): 'O olmasaydı modern Türkiye olmazdı. Onun sayesinde Türkler, onun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.'
Perrone Di San Martino (İtalyan yazar): 'Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz sezişi ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.'
Tribuna (İtalya): 'Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu'nun gelişmesine birinci derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur.'
Japan Times (Japonya): 'Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.'
The Japan Chronicle (Japonya): 'Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.'
Profesör Zaajti Franes (Macar tarihçi): 'Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramağa çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk milleti bu gün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.'
Egyptian (Mısır): 'Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.'
Eyüp Han (Pakistan Cumhurbaşkanı): 'Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, onu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever.'
Gazeta Polska (Polonya): 'Onun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur.'
Kalinin (Sovyetler Birliği Başbakanı): 'Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk milletinin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.'
Katimerini (Yunanistan): 'Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir adama, malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.'