Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Ekonomi Masası Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
'Sorunun çözümünde önce bir stratejimizin olması lazım' diyen Kılıçdaroğlu, 4 aşamalı bir strateji oluşturmak zorunda olduklarını belirtti.
CHP'nin sorununun yaratılmış algı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''CHP gelirse memleketi yönetebilir mi?' Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bizden daha iyi yönetecek ikinci bir kadro yoktur' diye konuştu.
'Kamu Özel İşbirliği projeleri kamulaştırılacak mı?' sorusuna Kılıçdaroğlu, 'Kamu Özel İşbirliği projeleri devleti soyan projelerdir. Maliyetini bilmediğimiz, kendilerine dolar endeksli garantilerin verildiği bir yapıyı doğru kabul etmeyiz. Yaygın bir kamulaştırma düşüncemiz yok. Tam tersine özel sektörün yatırım yapması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'Sorunun çözümünde önce bir stratejimizin olması lazım. 4 aşamalı bir strateji oluşturmak zorundayız. Birinci aşaması şu, bu ülkede yaşayan herkesin önce ihtiyaç duyduğu bir şey var. Can ve mal güvenliği. Bunun yolu katıksız demokrasi, yargı bağımsızlığı, medyanın özgürlüğü... Böylece yatırımcı önünü görecek.
İkinci aşamamız, Türkiye'nin her alan üretmesi lazım. Üniversiteler bilgi üretecek. Kültür, sanat, sanayi, tarım, esnaf, hizmet, her alanda Türkiye'nin üretmesi lazım. Bir üretim seferberliği başlatmamız gerekiyor. Devlette liyakatin çökmesi ile beraber devletin temel kurumları da çöktü. Ülkede sağlıklı, tutarlı yeni bir planlama hamlesi başlatmak zorundayız. Almanya'da aşı bulan kişi Türkiye'de üretebilirdi. Eğer bu ülkede gençler geleceğini yurtdışında arıyorsa bunun tek sorumlusu var siyaset kurumu.
Üçüncü ayağı, yarattığımız katma değeri hakça paylaşacağız. Herkesin işi, aşı olacak. Güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız.
Dördüncü unsur, sürdürülebilirlik. Ekonomi süratle gelişiyor, Türkiye'nin en az 25-30-40 yıllık planlar yapması gerekiyor. Dünya nereye gidiyor, biz nereye gideceğiz? Buradan bütün iş dünyasına sesleniyorum, sizin dinamizminizi en iyi ben biliyorum.
CHP'NİN SORUNU YARATILMIŞ ALGI
CHP'nin sorunu yaratılmış olan algı. 'CHP gelirse memleketi yönetebilir mi?' Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bizden daha iyi yönetecek ikinci bir kadro yoktur, bunu da gayet açık gayet net söylüyorum.'
Kılıçdaroğlu, açıklamalarından sonra soruları yanıtladı. Sorular ve yanıtlar şöyle:
'KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİ DEVLETİ SOYAN PROJELERDİR'
Kaynak sorunu... Kamu Özel İşbirliği projeleri kamulaştırılacak mı? Türkiye'nin elektriğini dağıtan 17 şirket lobi haline gelmiş durumda, bu konuda daha kapsamlı bir değerlendirme olacak mı?
Kemal Kılıçdaroğlu: Kamu Özel İşbirliği projeleri devleti soyan projelerdir. Maliyetini bilmediğimiz, kendilerine dolar endeksli garantilerin verildiği bir yapıyı doğru kabul etmeyiz. Gidip de malına el koymayacağız. Makul bir kâr koyacağız, kârını vereceğiz, al maliyetini, bunu kamulaştıracağız. Yaygın bir kamulaştırma düşüncemiz yok. Tam tersine özel sektörün yatırım yapması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Ekonomiye zarar veren, kaynakların haksız yere aktarılmasını öngören düzenlemeleri kabul etmiyoruz.
SORULAR
Merkez Bankası bağımsızlığı... Kağıt üzerinde bağımsızlığını istiyoruz demek kolay ama uygulamada zor olacak. İlk başta elindeki faiz aracını kullanabilmesi gerekecek. Buna ne kadar hazırsınız? Merkez Bankası'na destek olabilmek için neler yapacaksınız? Halka ne şekilde anlatacaksınız?
Selin Sayek Böke: Bugün Türkiye'de faizin yüksek olmasının temel sebebi aşırı risk olması. Birinci yapılması gereken güveni sağlayarak riski ortadan kaldırmak olacak. Bu da Merkez Bankası'nın atması gereken adımları halk açısından maliyetini yükseltmeden atma özgürlüğünü sağlayacak en temel adımı olacaktır.
Merkez Bankası bağımsızlığının yanısıra diğer bağımsız kurumlarda da çok büyük sıkıntı yaşanıyor. Güven vermek açısından Merkez Bankası bağımsızlığından da daha kuvvetli mesajlar verilmesi düşünülüyor mu?
Akif Hamzaçebi: Bütün demokrasilerde iktidarların gücü sadece kuvvetler ayrılığı ile sınırlandırılmaz, MB bağımsızlığı ve düzenleyici denetliyici kurumların özerkliği konusunda da sınırlandırılır.