DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Eskişehir İl Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'çılgın projem' dediği fakat muhalefetin her fırsatta eleştirdiği Kanal İstanbul Projesi üzerinden iktidara yüklenen Babacan 'Kanal İstanbul gibi rant projeleri ile adeta yatıp kalkıyorlar. Bakıyorlar, İstanbul'un etrafında gayrimenkul değerli. Bir ikinci boğaz daha yapsak 'O tamam, iyi para kazanılır' bu işten. İnanın, zihniyet bu' çıkışında bulundu.
Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü alanında ciddi baskılar olduğunu vurgulayan Babacan, demokrasi ile ekonomi arasındaki bağı hatırlattı, 'İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadıkça, demokrasimiz ilerleyemeyecek. Ekonomimiz düzelmeyecek, işsizlik de azalmayacak. Bunlar, o bağlantıyı hala kafalarında kuramıyorlar' dedi.
YÖK'Ü KAPATMA SÖZÜ VERDİ
'Gençler 'Düşüncelerimi yazarsam gece yarısı kapımız çalar, ileride bu yazdığımı önüme koyup iş vermezler' diye çekiniyor. 'Silivri soğuktur şimdi' diye şakalaşıyorlar' diyen Babacan, YÖK'ü kapatma sözü de verdi.
Esnafın sıkıntılarına da değinen Babacan, bir kez daha iktidarı sert sözlerle eleştirerek 'Anladık, kasayı boşaltınız. Hazine, tam takır. Ama hiç olmazsa, alacağınızın peşinden bu kadar koşmayın. Esnafı, bu kadar sıkboğaz etmeyin. Dükkan kapalı, siftah yok, esnafın cebine para girmiyor. Hele hele kira stopajını hiç almayın' çağrısı yaptı.
Türkiye siyasetine yeni bir soluk kazandırdıklarını da söyleyen Babacan, partisinin hedefleri için şöyle konuştu: 'Kimsenin şüphesi olmasın, bu sancılı günleri geride bırakıp ülkemizi her alanda en üst seviyeye taşıyacağız. Gerçek bir hukuk devletiyle, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, milletimizin refahının yükseleceği günler yakın. Hiç kuşkunuz olmasın. DEVA Partisi olarak, gençlerimiz için başta eğitim olmak üzere her alanda fırsat eşitliğini ve özgürlükleri garanti altına alacağız.'
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
'Kredi borçlarını pandemi döneminde ödemesiz ve sıfır faizli yeniden yapılandırmak lazım. Anladık kasayı boşalttınız, hibe vermiyorsunuz. Esnafı hiç olmazsa 'vergi vergi' diye sıkboğaz etmeyin. Dükkan kapalı, siftah yok, esnafın cebine para girmiyor. Kirasını bile ödemekte zorluk çekiyor. Kira stopajını hiç almayın. Zamanı gelince mal sahibinden alırsınız.
'BEŞTEPE ÖDENEĞİ YÜZDE 28 ARTMIŞ'
Meclis'te gelecek yılın bütçesi görüşülüyor. Bakıyoruz, gelecek yıl için tarımsal destek ödeneği 22 Milyar TL. Bu yıl da zaten 22 milyar TL idi. Yani 2020’den 2021’e artış sıfır. Bir de Cumhurbaşkanlığı ödeneğine bakıyoruz; 2021 bütçesinde 2020’ye göre tam yüzde 28 artış var. Siz 'itibardan tasarruf olmaz' diyerek, kendi harcamalarınızı her yıl enflasyonun çok üzerinde artırırken, çiftçimizin en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda gereken desteği vermeyeceğinizi ilan ediyorsunuz. Bu, ülkenin gerçeklerinden, tarımından, çiftçisinden habersiz olmak demektir.
''SİLİVRİ SOĞUKTUR, ŞİMDİ' ŞAKASI YAPIYORLAR'
Gençler 'Düşüncelerimi yazarsam gece yarısı polis kapımızı çalar, ileride bu yazdığımı önüme koyup iş vermezler' diye çekiniyor. 'Silivri soğuktur şimdi' diye şakalaşıyor. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadıkça demokrasimiz ilerlemeyecek. Tüm bu sorunların çözümü çok kolay, tek bir harekete bakar. İktidara geldiğimizde bir parmak şıklatacağız, 'Gençler özgürsünüz' diyeceğiz.
Üniversitelerimizi özgürleştireceğiz. Bunun yolunun Yüksek Öğretim Kurulu’nu kapatıp kaldırmaktan geçtiğine inanıyoruz. 12 Eylül darbesinin akademideki kalıntılarına son vereceğiz. Üniversitelerde itaatin değil, aklın ve bilimin önünü açacağız.
BU MUDUR YERLİLİK VE MİLLİLİK?
Gençlerimiz 'Boşuna mı okuduk?' diyor. Gençlerin hayallerine vurulan prangaları teker teker söküp atacağız. Gençlerimiz kendi ayakları üstünde duracaklar. Kara kara düşünmeden yuvalarını kuracaklar, ailelerine muhtaç bir şekilde yaşlanmayacaklar. Her gün bize yerlilik ve millilik anlatanlara sesleniyorum: Gençlerimizi öyle bir noktaya getirdiniz ki, gençlerimiz yarınlarını kendi vatanlarında kurmak istemiyor. Bu mudur yerlilik? Bu mudur millilik? Bu mudur milliyetçilik?
BABACAN'DAN RANT ÇIKIŞI
Kamuda işe alımlarda mülakat sistemine son vereceğiz. Mülakat olmuş particilik aracı, mülakat olmuş bazı toplum kesimlerini dışlama aracı, mülakat olmuş eş, dost, ahbap kayırma aracı. Onun adamı, şunun yakını, bu partiden demeyeceğiz. Liyakata ve bilgiye değer vereceğiz.
Kanal İstanbul gibi çevre etkisini bile doğru düzgün ölçmedikleri rant projeleriyle yatıp kalkıyorlar. Zihniyet bu. Bunlardan önce yapmamız gereken çok iş var. Depreme hazırlık, tarımda sulama projeleri gibi. Ayrıca ülkemizin limanlarını büyütmemiz gerekiyor. Limanlarla demiryollarının bağlantılarının kurulması gerekiyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye yük taşımacılığını demiryollarıyla sağlayacağız.
ERDOĞAN: KANAL İSTANBUL BENİM ÇILGIN PROJEMCumhurbaşkanı Erdoğan, çok tartışılan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili cuma namazı çıkışında önemli açıklamalarda bulunmuştu.
İstanbulluların yüzde 64'ünün karşı çıktığı Kanal İstanbul ile ilgili konuşan Erdoğan, artık projenin ihale safhasına geldiğini belirterek 'Önümüzde bizim en büyük proje, benim 'Çılgın Projem' dediğim, Kanal İstanbul Projesi'dir' ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan şunları kaydetmişti: 'Önümüzde bizim en büyük proje, benim 'Çılgın Projem' dediğim, Kanal İstanbul Projesi'dir. Şu anda Kanal İstanbul Projesi ile ilgili de yoğun bir şekilde talepler artıyor. Yerli ve küresel bunlar var. Dikkat ederseniz şu an itibarıyla yine bizim yatırımlarda herhangi bir durma söz konusu değil. Yatırımlarımız alt yapı, üst yapı olarak devam ediyor. Bunların içerisinde dikkate değer, bir numaralı proje, Kanal İstanbul Projesi'dir.'