Cumhurbaşkanlığı İletişim Sorumlusu Fahrettin Altun ve eşi Fatmanur Altun’un devletin farklı kurumlarından aldıkları dolgun maaşlar ve “huzur hakkı” Türkiye kamuoyunun ve siyasetinin başlıca tartışma konularından biri olmayı sür
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fahrettin Altun ve eşinin yaptığı açıklamaların kendi tabanına şirin gözükmek için olduğunu ifade eden Özdağ, “Sizin huzur haklarınız milletimizi huzursuz ediyor” dedi.
Özdağ, Twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu:
Sizin “Huzur Haklarınız” milletimizi huzursuz ediyor. Devletimizin bir bürokratı olan CB İletişim sorumlusu Sn F. Altun, nerdeyse her konuda bir resmi açıklama yapmaktadır. Kendisi son günlerde saygıdeğer eşi ile birlikte devletten ve farklı kurumlardan aldığı yüksek maaş ve huzur hakları iddiaları ile gündeme gelmektedir.
Bu maaşları hak edip etmedikleri ayrı bir tartışma konusu ancak Sn Altun’un kendi Whatsapp gurubundan çevresine yaptığı açıklama tam bir çelişki örneğidir. Sn Altun, aldığı parayı hayır hasenatta kullandığıni ifade ederken eşi de THY’dan maaş almadığını açıkladı.Bunlar kendi tabanına şirin görünmek ve onların gazını almak adına yapılan açıklamalardan ibarettir. Zira kendi seçmen tabanı da yaşanan işsizlik ve ekonomik krizden etkilenmektedir. Alınan yüksek maaşlar, huzur hakları iddiası, imtiyazlı ayrıcalıklar bu nedenle tabanı tarafından sorgulanmaya ve muazzam eşitsizliğin farkına varılmasına neden olmuştur. Buradan Sn. Altun’a, milletin vergileri ile ödenen huzur hakkından hangi hayır kurumuna ne tür hasenatlarda bulunduğunu kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz.
Ayrıca kendisi kamuoyunu bilgilendiren kurumun başı olduğu için soruyoruz:
-Başka kimler maaş, huzur hakları v imtiyazların verildiği bu tür kurumlara atanmıştır?
-Bu kişilere ne kadar maaş, ödenek, huzur hakkı, lojman, makam aracı gibi imkanlar sağlanmaktadır?
Bunlardan İktidar siyasetçileri ve yöneticileriyle akrabalık ve yakınlık iliskisi olanları var mıdır?
-Bu tür atamalarda liyakat yerine akrabalık ve yakınlık derecelerinin etkili olması milletimizin büyük bir kesiminin dışlandığı manasına gelmiyor mu?
Ayrımcılık ve torpilin bu kadar yaygınlaşması bir hükümet politikası mıdır?
Cevap olarak bunlar ticari sır ve özel hayatı ilgilendiren konulardır şeklinde bir karşılığı şimdiden reddediyoruz . Milletin vergileri ile kamudan ve kurumlardan ödenen her bir kuruşun hesabı verilmek zorundadır. Milletimiz CB ve Milletvekilleri de dahil tüm kamu görevlilerinin ne kadar maaş aldığını kuruşuna kadar bilirken sır olmuyor da bu memurların ayrıcalığı nedir ki bir anda ticari sır ve özel hayat oluveriyor.
Pandemide canı burnuna gelmiş milletimizle alay edercesine yapılan açıklamalar, siyasi sonunuzun yaklaştığının da bariz bir göstergesidir. Belli ki İzahını yapamadığınız için mizaha sarılıyorsunuz.
UNUTMAYIN, SİZİN HUZUR HAKLARINIZ MİLLETİN HUZURSUZLUK KAYNAĞIDIR ARTIK!