Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanlığı’nın toplam vaka sayılarını 1 milyon 700 bin üzerinde açıkladığı tabloyu değerlendirirken, “Tabloda 20 milyon testten söz ediliyor. Mart v
Türk Tabipleri Birliği, Koronavirüs salgınının 9’uncu ayına ilişkin değerlendirme raporu hazırladı. Online basın toplantısı düzenleyen TTB, Sağlık Bakanlığı’nın son açıkladığı rakamların tamamen şeffaf olduğunu söylemenin kolay olmadığını belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 120 bin sağlık çalışanının Koronavirüs'e yakalandığı açıklamasını hatırlatan TTB Başkanı Fincancı, “Sağlık Bakanı 1 milyon 60 bin sağlık çalışanı olduğunu söylüyor. Yani yüzde 11,3’ü pozitif. Bu toplumdaki yaygınlığın üç katı bir rakama tekabül ediyor. Yalnızca bununla da kalmıyor, toplumla yönetemediği pandemide sağlık çalışanını tek başına bırakıyor ve sağlık çalışanları şiddete karşı mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Toplumdaki yaygınlığına göre üç kat fazla yaygın olan bir hastalığın otomatikman meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Pandemi döneminde bazı sağlık kuruluşlarında acil durumlarda hasta seçme ayırma yönteminin uygulanmasına ilişkin konuşan Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım da “Triaj sözcüğünün salgın kapsamında duyduğumda çok şaşırdım. Bu durum beklenmedik değil ve dokuz aydır sürüyor. Salgının başından beri TTB, uzmanlık dernekleri herkes bugünün geleceğinden söz ediyor ve uyarıyordu. Bu durum acil bir durum da değil” dedi.
'170 bin sağlık çalışanı belki de hasta'Türkiye’ye ilişkin sayıları takip etmekten vazgeçtiğini belirten Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Azap Kurt ise toplantıda, “6 Kasım’da toplum bilimi üyesi bir kişi Covid olan sağlık çalışanı sayısı 40 bin diyor. Önceki gün bakan 120 bin diyor. Dünyada aşağı yukarı yüzde 10’u sağlık çalışanıysa vakaların, dün bakanlığın açıkladığı sayılar 1 milyon 700 binin üzerindeyse demek ki 170 bin sağlık çalışanı belki de hasta. Belkideler insanı çok rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.
'Acillere yığılma arttı'Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Özgür Karcıoğlu da, acil servislerde pandemiyi karşılamanın yarattığı sorunlara değinirken, “Pandeminin hastanelerde karşılanmasının ve yenilmeye çalışılmasının en büyük etkisi acillerde oldu. Türkiye’nin sağlık sisteminin uzun zamandır eleştirdiğimiz gibi doğrudan insanları herhangi bir sağlık sorununda acillere yönelten bir yapısı var. Zaten acillere ciddi bir yığılma söz konusuydu bunun pandemiyle birlikte arttığını gördük. Türkiye’de aciller üzerinde yığılan hasta başvurusu var. Bu pandemi hastalarıyla Covid olmayan hastaların birbirinden ayrılması sorunu da ortaya çıktı. Teknik olarak imkansızlıklar, acillerin küçük ve sıkışık yapıları birçok hastanın birbiri içinde olmasını getirdi. Hasta yatışlarında önemli sorunlar yaşandı” dedi.
'Kanser pandemisi beklentisi ortaya çıktı'Pandemi döneminden Covid-19 hastaları dışındaki hastaların da olumsuz etkilendiğini belirten TTB Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya, kanser hastalarının süreç içerisinde yaşadığı sorunları ise şu sözlerle anlattı:
“Çoğu onkolojik hasta zaten yarı acildi. Bütün hastanelerde sağlık emekçilerinin emeğinin Covid-19’la mücadeleye kanalize edildiği dönemde başta kanser hastaları olmak üzere diğer hastaların bakımları ve sağlığa erişimleriyle ilgili ciddi sorunlar oluştu. Özellikle birinci basamakta kanser taramalarıyla ilgili de ciddi sıkıntılar vardı. Kanserin etkili ve sonuç alıcı bir tedavisine ulaşmak açısından erken evrede yakalanması kritik. Bütün sürecin Covid’e yoğunlaştığı süreçte taramalar da yapılamadı. Dolayısıyla bizim klinik gözlemlerimizde daha ileri aşamada hastaların gelmeye başladığı, önümüzdeki dönemlerde dünya açısından da kanser pandemisi beklentisi ortaya çıktı.”