Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, reform açıklamalarından ümitli olmadığını ifade ederek, “Hakimler iktidarın hoşuna gitmeyecek bir karar aldığında yerlerinden olmayacağına inanırsa reform olur” dedi.
Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Hapishaneye TRT ekibini gönderdiler, kanunen onun konuşmalarını dışarıya yansıttılar ama tutuklu olmasından vazgeçmediler. Ben Demirtaş’ı hiç tanımadım. Hiç bilmem. Ama hukuk bu. Böyle hukuk olur mu?” ifadelerini kullandı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 'Türkiye’yi ben yönetiyorum' sözlerine değinen Karamollaoğlu, “AK Parti kurulurken yola çıkanlar arasında zimmi ittifaklar vardı. Şimdi Erdoğan yalnız kaldı” dedi.
'YAPTIRIMLAR ÇİFTE STANDARTIN DELİLİDİR'
Olay TV’de Seçil Özer'le Siyaset Günlüğü Programı’nın konuğu olan Karamollaoğlu, şunları söyledi:
Yaptırımlar Amerika'nın çifte standart uygulamasının çok açık bir delilidir. Şiddetle kınıyorum. İtibar edilmemelidir.
'YOKSULLUK ALDI BAŞINI GİDİYOR'
İktidar birçok problemi çözemediği için, yoksulluk aldı başını gidiyor. Sayın Albayrak dolarla ilgili problem olmadığını söyledi, şimdi Albayrak yok. Erken seçim benim gündemime hiç girmedi. Önümüzdeki seçimde erken seçim olmaz, 2022’nin sonuna doğru bir erken seçim kararı alınabilir.
'SİSTEM DEĞİŞMELİ'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişmeli, parlamenter sisteme dönülmeli. Parlamento şu anda saf dışı. Bütçe görüşmelerinde fikir tartışmalarına şahit oluyoruz ancak bunların hiç etkisi olmuyor. ittifak adayı başkan seçilirse hızlı bir şekilde parlamenter sisteme dönüş olacaktır.
Şu anda seçim yokken aday tartışması yapmak için erken.
'REFORM AÇIKLAMALARINDAN ÜMİTLİ DEĞİLİM'
Sayın Perinçek 'Türkiye’yi ben yönetiyorum' diyor, kimseden ses çıkmıyor.
Reform açıklamalarından ümitli değilim. Reform kanunları değiştirmekle olmaz, zihniyeti değiştirmekle olur. İktidar diyecek ki 'Ben mahkemelere müdahale etmeyeceğim'. Önce AK Parti'nin yaklaşımını değiştirmesi lazım. Hakimler iktidarın hoşuna gitmeyecek bir karar aldığında yerlerinden olmayacağına inanırsa reform olur.
Türkiye dış politikada bu kadar çaresiz kaldığı bir dönemle karşı karşıya hiç kalmadı.
KAVALA VE DEMİRTAŞ TEPKİSİ
Ben Osman Kavala'nın avukatı değilim, aynı düşüncede de değilim. Ama beraat alıyor sonra tahliye edilecekken yeni bir dava açılıyor. Bu ne demek ben 'seni ömrü billah' hapisten çıkarmayacağım demek. Böyle adalet olur mu?
Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı oldu engel olmadılar. Hapishaneye TRT ekibini gönderdiler, kanunen onun konuşmalarını dışarıya yansıttılar ama tutuklu olmasından vazgeçmediler. Ben Demirtaş’ı hiç tanımadım. Hiç bilmem. Ama hukuk bu. Böyle hukuk olur mu?
'UÇACAKLAR AMA MUHALEFET ENGELLİYOR'
Bir kampanya başlattılar. Biz aya bile gideceğiz ama ayağımızdan tutuyorlar birileri. Herhalde uçacaklar muhalefet engelliyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunda demediler mi, 'verin yetkiyi görün' diye.
'PARTİ KAPATMAK NE DEMEK'
İcraatlerinden birinde yanlış yapmışsa cezalandırırsınız ama parti kapatmak ne demek.
'MACRON İSLAM DÜŞMANLIĞI YAYIYOR'
Macron bütün dünyaya İslam düşmanlığını yayıyor. En ciddi zulmü onlar işlemişler. Bugün o zulmü Orta Afrika'da devam ettiriyorlar.
'ERDOĞAN YALNIZ KALDI'
AK Parti kurulurken yola çıkanlar arasında zimmi ittifaklar vardı. Şimdi Erdoğan yalnız kaldı. Yola çıktığı insanlar arasından yanında kimse kalmadı. Bülent Arınç 'ben bu kalıbın içine giremiyorum' dedi ve ayrıldı.
Geçmişten beri siyasilerin dinlendiği kanaati var bende. Biz 80'lerde mahkemelere çıktığımızda önümüze telefon konuşmaları getirip koydular. Tabi kimseyi itham da etmiyorum burada bu benim kanaatim.
'ÇAKICI'NIN DESTEKLENMESİ KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL'
Siyaset mafyayla mı yönetilecek? Bir siyasi parti genel başkanı tutup Çakıcı’nın çıkışlarını destekliyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil.
'HDP KATILSIN DİYORSA DELİLLERİNİ ORTAYA KOYMALI'
Bahçeli, HDP kapatılsın diyorsa delillerini ortaya koymalı. Bu bir hukuk işi. Varsa suçları mahkemeye verilir, kapatılır veya kapatılmaz buna hukuk karar verir.
İçişleri Bakanı Türkiye'de herkesin huzurunu ve güvenini sağlamakla mükellef. Beğenmediklerine karşı, elindeki güçle bir tavır ortaya koyarsa, tarihte güzel anılmaz.
'İKTİDAR RAHAT'
İktidar rahat. Boğazından kuru ekmek geçiyor mu, geçiyor. Ama iş kendine gelince durum farklı oluyor. Siz vatandaşın çektiği sıkıntıyı anlamıyorsanız, çözüm üretemezsiniz. Çünkü siz adamın rahat olduğu kanaatindesiniz.
'AK PARTİ YÜZDE 30'UN ALTINA İNDİ'
AK Parti yüzde 30'ların altına indi. Artık kimseyi tatmin edemiyor. 2.5 milyon aileye muazzam yardım gidiyor, 8 milyon oy eder. Onlara 'biz gidersek bunu da alamayacaksınız' diyor. İnançlı kesime de gidip 'bunlar gelirse bizim bütün yaptıklarımızı bozacak' diyor.
Biz üretim dışında yapılan her yatırımı israf olarak görüyoruz.
