I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında Sarıkamış'ta gerçekleşen kara çatışmalarından olup Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askerî girişimdir. Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Osmanlı zayiatları 60.000 ve Rus zayiatları 30.000'dir.Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden ölmesidir. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7000 eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır.
Ölümüne yürüyüş 22 Aralık'ta başladı
1914 yılının Ağustos ayında seferberlik ilan edildi. Binlerce vatan evladı, askerlik şubelerine koştu.
Vatanını seven yiğit çoktu ancak mühimmat az, teçhizat yetersizdi.
Dönemin 3'üncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, İstanbul'a rapor gönderdi. Kışlık kıyafetler de dahil acil lojistik destek talep etti.
Osmanlı-Rus orduları karşı karşıya geldi
Başkomutanlık bu isteklere kayıtsız kalmadı. Bahr-i Ahmer, Bezm-i Alem ve Mithat Paşa vapurları, kışlık giyecek, silah ve mühimmat yüklenerek Trabzon'a doğru yola çıktı.
Ancak 3 vapur, Rus donanması tarafından batırıldı. Böylece Sarıkamış Harekatı'nın başarı şansı da Karadeniz'in serin sularına gömüldü.
Hedefte Sarıkamış vardı
Allahuekber Dağları'na ölümüne yürüyüş ise 22 Aralık 1914'te başladı. Erzurum Köprüköy'den hareket eden 9'uncu Kolordu, Bardız ve Kızılkilise'yi ele geçirecek, Sarıkamış istikametine doğru yol alacaktı.
Hafız Hakkı Paşa komutasındaki 10'uncu Kolordu ise Oltu'yu ele geçirip Rus kuvvetlerini püskürtecekti.
Daha sonra geri dönerek 9'uncu Kolorduya destek verecek ve ikisi birlikte Sarıkamış'ı ele geçireceklerdi.
Her şey planlandığı gibi başladı ama devamı gelmedi. Planlanan 2 günlük yürüyüş 4 güne uzadı.
Binlerce Mehmetçik donarak şehit düştü
Hafız Hakkı Paşa kendisine verilen talimatın dışına çıktı. Oltu'yu temizledikten sonra Göle ve Ardahan istikametlerine kadar ilerledi. Haliyle bu durum, harekatın gecikmesine sebep oldu.
Mehmetçik sadece düşmanla değil, çetin kış şartlarıyla da mücadele etti.
Kar ile tipi yollarını, buz gibi hava nefeslerini kesti ve binlerce yiğit, donarak, hastalığa yenik düşerek ve göğüs göğse çarpışarak şehit düştü.
Sarıkamış'ta dondurucu soğuk altında askerlerimizin durumunu Kurmay Subay Şerif Bey 'Sarıkamış' adlı kitabında şöyle anlatıyor:
'Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker, bir yığın karı kollarıyla kucaklamış, titreyerek, feryat ederek dişleriyle kemiriyordu. Kaldırıp yola sevketmek istedim. Beni hiç görmedi. Zavallı çıldırmıştı, bu suretle şu lanetli buzullar içinde biz belki on bin kişiden fazla insanı bir günde karların altına bıraktık ve geçtik'. Rus Kafkas Ordusu Kurmay Başkan Vekili Dük Aleksandroviç Pietroviç Sarıkamış'ta gördüklerine anılarında şöyle yer vermiş:'İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman. Mavzerleriyle nişan almışlar, tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar… İkinci sırada cephane taşıyanlar var, sandıkları bir avuçlamışlar ki, kainattan hırslarını almak istiyor gibiler. Öylesine kaskatı kesilmişler… Ve sağ başta Binbaşı Nihat. Dimdik ayakta, başı açık, saçları beyaza boyanmış, gözleri karşıda…Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel, Allah'larına teslim olmuşlardı.'Allahuekber dağları, 37 bin şehit verilerek aşıldı ve Sarıkamış kuşatıldı. Sarıkamış kuşatma harekatı aşırı soğuk ve açlık yüzünden, hedef ele geçirilemeden, 5 Ocak 1915'de sona erdi.Osmanlı Ordusu bu dağlarda, 60 bini donma sonucu tam 78 bin şehit verdi. Rus birlikleri de bu savaşlarda 32 bin askerini kaybetti.