Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme dair açıklamalar yaptı. Merkez'in faiz artırma kararına değinen Davutoğlu 'Nerede kaldı faiz lobisi, dış mihraklar diyerek dikkati dışarıya çekme?' ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
'Son 1,5 ay içinde Türkiye'de faizler 675 baz puan arttı. Şu anda dünyada pandemi şartlarında bütün ülkeler faizleri indiriyor.
Brezilya'da yıllık faiz % 2. Güya faizi istismar ederek, dini değerlerimizi istismar ederek faiz yasağı üzerinden bir söylem geliştiren sayın cumhurbaşkanı kendi damadının bıraktığı kötü miras üzerinde yaklaşık 40 gün içinde 675 baz puan faiz artırdı.
'BU FATURAYI MİLLETİN ÖNÜNE KOYANLAR HESAP VERMEK ZORUNDA'Diğer ülkelerde yıllık faizler o düzeyde değil. Kimse buna reform falan demesin. Bu son dört yıldır sürdürülen yanlış ekonomi politikalarının faturasıdır ve bu faturayı milletin önüne koyanlar hesap vermek zorundadırlar.
Özellikle faiz üzerinden yapılan din istismarına karşı hepinizi vazifeye çağırıyorum. Biz 2016'da hükümeti bıraktığımızda Türkiye'nin toplam faiz harcaması 50 milyar TL civarındaydı. Bu sene 2021 bütçesinde faiz harcamaları 180 milyar TL.
'NEREDE KALDI FAİZ LOBİSİ?'Peki nerede kaldı halka dönüp ayet hadis okumalar? Nerede kaldı faiz lobisi, dış mihraklar diyerek dikkati dışarıya çekme?
Demek ki dış mihrakın hası Cumhurbaşkanının en yakınındaymış, kabinesindeymiş, evindeymiş ama Cumhurbaşkanı bunu fark etmemiş.
'DIŞ MİHRAK YA KENDİSİDİR YA DA DAMADI'Bir yıl önce dış mihrak, faiz lobisi diyerek Türkiye'nin yaşadığı bütün bunalımların sebebi olarak bunu göstermişse Sayın Cumhurbaşkanı dış mihrak ya kendisidir ya da damadı.
Bu faiz artışından kim memnun? Bankalarda 1 milyon TL'nin üzerinde mevduatı olanlar. Yani Türkiye'nin binde 3'ü. Kim memnun bu artıştan? Türkiye'ye kalıcı yatırım için değil spekülatif olarak kısa dönemli girecek olan faiz spekülatörleri memnun.
'BUNUN BEDELİNİ SIRADAN VATANDAŞ ÖDEYECEK'Peki bunun bedelini kim ödeyecek? Yüzde 25'e çıkan kredi faizleri altında inim inim inleyen sanayici, KOBİ'ler bunun bedelini ödeyecek. Yüzde 10'larde tüketici faizi alıp da tüketime yönlendirilen sıradan vatandaş bunun bedelini ödeyecek.
Cumhurbaşkanının affına mazhar olan Hazine ve Maliye Bakanı rahat köşesinde konfor içinde yaşayacak. Bu faiz yükünün altında fakir halk kesimleri ezilecek. Bu mudur adalet? Bu mudur muhafazakarlık?
'BAHÇELİ'DEN BEKLENTİ MECLİS'İN KAPILARINI BAŞÖRTÜLÜLERE AÇMASIYDI'28 Şubat döneminde başörtüsü en yoğun şekilde yasaklandığı ve Refah Yol hükümetine karşı yürütülen kampanya sonrasında, 99 seçimleriyle birlikte bir başörtülü milletvekili seçildiğinde Sayın Bahçeli'den beklenti o meclisin kapılarının başörtülülere açılmasıydı.
Sayın Bahçeli başörtülü milletvekillerine meclisin kapılarını açmadı, başörtülü milletvekillerine başını açtırdı ve meclise öyle soktu. Şimdi sırtını böyle bir geçmişe dayayan iktidar başörtüsü için teminat oluşturabilir mi?
'PERİNÇEK'İN OLDUĞU KOALİSYON KAZANIMLARI KAYBETME KORKUSUNA CEVAP OLUR MU?'O dönemde devrim kanunlarını uygulayacağız diye nice yasakları millete empoze etmek için darbe çığırtkanlığı yapan Perinçek'in olduğu bir koalisyon milletimizin kazanımları kaybetme korkusuna cevap teşkil edebilir mi?
Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasından daha vahim bir suç işlendi. Üniversitenin arşivi kapatıldı. Hani Cumhurbaşkanı sık sık söylüyor ya 'Kültür ve eğitimde başarılı olamazsanız başarılı olamazsınız' diye. Kitap düşmanı, arşiv düşmanından kültür adamı çıkmaz.
'ÇIPLAK ARAMA İDDİALARI 90'LARDA OLSAYDI CUMHURBAŞKANI SESSİZ KALIR MIYDI?'Şimdi çıplak arama iddiaları var. Allah aşkına bu iddialar 90'lı yıllarda olsaydı Sayın Cumhurbaşkanı böyle sessiz kalır mıydı? 28 Şubat'ta olsaydı böyle sessiz kalır mıydı?
Cumhurbaşkanı geçenlerde bir fırına giriyor. 'Ben de ekmek alıyorum' demek için herhalde. Onun ekmek kaygısı olmadığını biliyoruz. Allah kimseye ekmek kaygısı vermesin ama çektirdiği resmin arkasında askıda ekmek tabelası görünüyor. Hakikat önünüze her gün çıkar.'