Gelecek Partisi'nden Uygur Türklerine destek ziyareti

Gelecek Partisi'nden Uygur Türklerine destek ziyareti

Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde 16 gündür nöbet tutan Uygur Türkleri’nin isyanına Gelecek Partisinden destek geldi.

Haftalardır Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde nöbet tutan Uygur Türkleri, şimdiye kadar herhangi bir yetkili ile görüşemedi. Uygur Türkleri, ellerinde yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıyarak seslerini duyurmaya çalışıyor. Başkonsolosluğun önünde toplanan onlarca kişi toplama kamplarında tutulan ailelerinin ve sevdiklerinin serbest bırakılmasını istiyor.

GELECEK PARTİSİ'NDEN DESTEK ZİYARETİ

Gelecek Partisi  Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı  ve Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Genel Başkan Danışmanı Cuma İçten, Sosyal Politikalar Başkanı Abdullah Başcı, Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Sema Silkin Ün, Gençlik Politikaları Başkanı Mustafa Gözel ve STK Başkan ve Başkan Yardımcılarından oluşan heyetle destek ziyaretinde bulundular.

Çin'in kendi anayasasını ihlal ettiğini söyleyen Selçuk Özdağ Türkiye'deki Uygur Türklerinin 2017'den beri aileleriyle iletişimlerinin koparıldığını belirtti. Çin'in kendi vatandaşlarının haklarını ihlal ettiğini kaydeden Özdağ şunları söyledi:

21. YÜZYILDAYIZ BU İNSANLAR NERELERDE

 “Buradaki insanlar Doğu Türkistan'da Çin Cumhuriyeti'nin Doğu Türkistan eyaletinde bulunan akrabaları ile ilgili endişeleri var 2017 yılandan itibaren Çinle olan tüm iletişim kopmuş vaziyette Doğu Türkistan da yaşayanlara telefonla ulaşmak veya herhangi bir sosyal medya aracılığıyla ulaşmak mümkün değil Çin bir yandan dünyaya teknolojisiyle açılmak istiyor ama kendi teknolojisini kendi vatandaşlarının kullanmasını kendi vatandaşlarının iletişim mekanizmasını çalıştırmasını istemiyor  buradaki insanlar babalarını annelerini kardeşlerini eşlerini arıyorlar 21. Yüzyıldayız bu insanlar nerelerde.  Çin Büyükelçiliğine Dışişleri Bakanlığına oranın Devlet Başkanına sesleniyorum lütfen Çin'in kapılarını dünyadaki tüm hukuk kuruluşlarına sivil toplum kuruluşlarına siyasetçilere ve gazetecilere açın Çin'e girmek istiyoruz. Doğu Türkistan'da eğer bunların hepsi yalansa bunları gözümüzle görmek kulağımızla duymak ve de gönlümüzle mutmain olmak istiyoruz. Ama bunlar doğru bu doğrulara karşı Çin derhal özür dilemelidir ve derhal yapmış olduğu yanlışlardan toplama kamplarından buradaki insanları asimile etmekten buradaki insanların can güvenliğini alamama gibi insan hakları ihlalinden vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.

ÇİN ÖNCE İNSAN HAKLARINA İNANACAK, KAPILARINI AÇACAK

21. Yüzyılda yüz binlerce insan orada şuan insan haklarından mahrum inançlarını yaşayamıyorlar. Kültürlerini yaşayamıyorlar aileleri ile beraber değiller buradakiler oraya gidemiyorlar giderlerse başlarına ne geleceğini düşünemiyorlar bile oradakiler buraya gelemiyorlar iletişim yok ve Çin hakikaten bir dünya devleti ise bir süper devlet olacağım diyorsa derhal insan haklarına uygun hareket etmelidir. Buradan sayın Cumhurbaşkanına ve koalisyon hükümetine diyoruz ki Çin büyük elçisi ile konuşun tüm açıklamaları Çin hükümeti yapsın Avrupa Birliği ülkeleri Amerika Birleşik Devletleri burayla ilgileniyor çünkü burada insan hakları ihlali var zulüm var soykırım var asimilasyon var batı ülkeleri ilgilenirken Amerika ilgilenirken birileri diyor ki Amerika'nın orada başka gayesi var başka bir gayesi olması bu gerçekleri değiştirmiyor. Genel Başkanımız sayın Ahmet Davutoğlu bu konuyu gündeme getirdi. Bugün de buradayız. Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türklerine farklı bir muamele istemiyoruz. Çinli Çin'de hangi haklardan faydalanıyorsa aynı haklardan faydalanmalarını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti Çin'le suçluların iadesi anlaşması yapmak istiyor. Bu tarz anlaşmalar yapılır doğrudur ancak Çin önce demokrat olacak. Çin önce şeffaf olacak. Çin önce insan haklarına inanacak, kapılarını açacak.'

 ZULÜMLERLE İLGİLİ O İDDİALARI ORTADAN KALDIRMADAN BU ANLAŞMA YAPILMAMALIDIR

 Suçların İadesi Anlaşması’nın kabul edilememesi için milletvekillerine seslenen Özdağ, “40 – 50 bin civarında Doğu Türkistanlı Uygur Türkü yaşıyor Türkiye’de.  En fazla 60 bin diyorlar. Bunların hepsinin adresi belli, sorsunlar, ‘hangi akrabanız kayıp’, ‘adı bu.’ Çin’e gittiğimizde araştıralım bunları. Varsa onlar dönelim telefonla diyelim ki, ‘Ahmet Bey, Ayşe Hanım, anneniz burada, bacınız burada, kızınız burada, evet bunların hepsi spekülasyon, konuşun’ diyelim. Gerekirse onları alıp buralara getirelim. ‘Kapımız hep açık, gönlümüz açık’ diyelim onlara. Çin de şu kapılarını bir açsın, bu anlaşmayı Çin kapılarını açmadan, Çin, Doğu Türkistan’daki bütün zulümlerle ilgili o iddiaları ortadan kaldırmadan bu anlaşma yapılmamalıdır. Mustafa Şentop, yapmamalısınız.  Meclisteki milletvekilleri, vicdanlarınıza sesleniyorum sizin, sizin de Allah’ınız var, sizin de Peygamber’iniz var, sizin de kitabınız var, sizin de çocuklarınız var. Eğer çocuklarınız Çin’de Doğu Türkistan’da yaşasaydı, babanız, anneniz… Bunların ıstırabını duysaydınız ne hissederdiniz” ifadelerini kullandı.

haber: enpolitik