İYİ Parti lideri Akşener, ABD'de başkanlık seçimlerini Joe Biden'ın kazandığının resmen tescil edileceği Kongre'yi, Başkan Trump'ın destekçilerinin basması ile başlayan olayları değerlendirdi. Akşener, "ABD’d
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyaretlerine Ankara’da devam ediyor. Beypazarı ve Nallıhan İlçelerini ziyaret eden Akşener, ilk durağı Beypazarı’nda büyük coşkuyla karşılandı.
Akşener, ziyareti sırasında yaptığı açıklamada 2021 yılının ilk gezisini Ankara’da yaptıklarını, bu gezilerle özneyi esnaf olarak belirlediklerini ancak karşılaştıkları kadınların, genç işsizlerin, çiftçilerin, köylülerin de derdini dinlediklerini söyledi.
Türkiye’de ilk defa yapılan bu çalışma biçiminde bir yılı dolduklarını belirten Akşener, bu çalışmalarda elde ettiği bilgileri, tespitleri, talepleri grup toplantısında gündeme getirdiklerini ifade etti.
'ABD'DE UMARIM MİLLİ İRADE HAYATA GEÇER'
Akşener, bir gazetecinin ABD’deki olayları nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu şöyle cevapladı:
“ABD’de de umarım milli irade, seçmen iradesi hayata geçer, bu karışıklar son bulur. Tabii demokrasinin hep altını çizen bir ülkede böyle bir durumun yaşanması enteresan bir durum. Seçim önemli bir kavramdır seçmenin hür iradesini çalıştırıp, sandığa attığı oyun sonuçlarını hiç kimse tartışamaz. Demokrasilerde her şeyi tartışabiliriz ama bir tek şeyi tartışamayız hür irade ile sandığa atılmış o oyları ben niye az aldım o niye çok aldı diye tartışamayız. Umarım bu demokrasinin olmazsa olmaz kaidesi işler diye düşünüyorum.”
MUHARREM İNCE'NİN PARTİ KURMASI
Akşener, Muharrem İnce’nin partisinden ayrılıp parti kurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz soruna, “Hayırlı olsun. Ben bugüne kadar yeni bir siyasi parti için yola çıkmış hiçbir arkadaş hakkında olumsuz cümle kurmadım. Bunu kişisel olarak doğru bulmam. Bu hepimiz için bir yolculuk, bu yolculuğun kararını verecek olan seçmen dolayısıyla hayırlı olsun” dedi.
FİKRİ SAĞLAR'IN AÇIKLAMALARI
Fikri Sağlar’ın sözlerini ve hakkında açılan soruşturmayı nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna Akşener’in yanıtı şöyle oldu:
“Bu insanların derdinin konuşulmadığı bir Türkiye’yi reddediyorum ben. Sizler de bu soruları sormak zorundasınız sizi de kırmak istemiyorum ama şimdi başörtülü bir hanımsınız ben 28 Şubat’ın Meral Akşener’iyim her ne kadar büyük bir vefasızlıkla karış karşıya kalsam da, başörtüsünün, kadının giyiminin, açık başın ya da örtülü başın erkekler tarafından özne yapılmasını o zaman reddetmiştim bugünde reddediyorum. Kadınların kendi içerisindeki meseleleri kadınlar hep çözdü güne kadar. Erkekler devreye girdiğinde kadının giyimi kuşamı üzerinden hep Türkiye’de kavga çıktı. Dolayısıyla hiçbirini doğru bulmuyorum.
'BENİM EVİM BASILDI...'
Giyim kuşam üzerinden yapılan tariflerin hiçbirini doğru bulmuyorum. Benim evim basıldı sayın Sağlar gibi giyinmiş hakim o basan saldırganların tamamını berat ettirdi. Aynı kendi gibi giyiniyordu takım elbiseli kravatlı saldırganların hepsini beraat ettirdi. Demek ki, kuralların uygulanması giyimle kuşamla alakalı bir şey değilmiş. Sayın Erdoğan’ın 21 yaşındaki genç bir kızı hem de Cuma namazından sonra cami avlusunda herkesin önüne atmasını da doğru bulmuyorum. Sayın Erdoğan’dan talebim bu torunu yaşındaki genç kızı arayıp gönlünü kendisinden helallik istemesidir. Bir bütün olarak erkekler bu işin dışında kalırsa hiçbir sorun kalmayacaktır Türkiye’de.”
İLKER BAŞBUĞ'UN 'DARBE' TARTIŞMASI YARATAN SÖZLERİ
Akşener, İlker Başbuğ ve Can Ataklı konusunda ise şu değerlendirmeleri yaptı.
“İlker Başbuğ konusu ilginç. İler Başbuğ önce FETÖ'cüler tarafından hapsedildi ve bizatihi Sayın Erdoğan bunun yanlış olduğunu söylemişti. Biz ne anladık o zaman? FETÖ'cü hakim ve savcılara sözü geçmiyor Başbakanın anlamıştık. Bugün aradan zaman geçti bir duyuru ile Ak Parti’nin bütün il teşkilatlarının Sayın Başbuğ hakkında darbecilik üzerinden bir suç duyurusunda bulunmasını… Sonuçta ne oldu? FETÖ'cüler suçlu bulundu pardon denildi, milletim beni affetsin, Allahım beni affetsin denildi. Bu tür ayrıştırıcı durumlarda FETÖ'cülere benzer yöntemlerin kullanılıyor olmasını doğru bulmadığımı ifade ederim. Bir de şimdi Sayın Başbuğ diyor ki, ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum. İkinci hırpalanmanın özellikle Ak Parti’ye ve onun Sayın Genel Başkanı’na hiçbir faydası olmayacağını düşünüyorum bir dost olarak söyleyeyim.”