Twitter, 2020 yılının Ocak-Haziran dönemine ilişkin Şeffaflık Raporu’nu yayınladı. 2012 yılından bu yana altı aylık dilimler halinde yayımlanan rapor, Twitter’a hükümetler ve hükümet dışı kaynaklardan gönderilen bilgi talepleri, yasal talepler, içerik sildirme ve hesap kapatma gibi talepleri içeriyor.
Dünya genelinde hükümetler ve soruşturma makamlarının Twitter’a gönderdiği bilgi taleplerinde yüzde 44’lük artış kaydedildi. Twitter’dan bilgi talebinde bulunan ülkelerin başını yüzde 27’lik oranla ABD ve yüzde 21’lik oranla Hindistan çekti. Dünya çapında Twitter’a iletilen bilgi taleplerinin yüzde 3’ünü oluşturan Türkiye ise sekizinci sırada yer aldı.
Rapora göre 2020 yılının ilk altı ayını kapsayan dönemde Türkiye’den Twitter’a toplam 347 bilgi talebi iletildi, Twitter’ın talebe karşılık verme oranı yüzde 0 oldu.
TÜRKİYE İÇERİK KALDIRMA TALEPLERİNDE DÖRDÜNCÜ
Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, içerik kaldırma taleplerinde bu yılın ilk altı ayında artış yaşandı. Dünya çapında 42 bin 220 taleple Twitter’ın rapor tutmaya başladığı 2012 yılından bu yana en büyük hukuki başvuru sayısına ulaşıldı. Twitter’a ulaşan yasal taleplerin yüzde 96’sını sırasıyla Japonya, Rusya, Güney Afrika, Türkiye ve Hindistan’dan yapılan başvurular oluşturdu.
Twitter, bir önceki rapor dönemine kadar yasal taleplerde dünyada ilk sırada yer alan Türkiye’nin bu yıl dördüncü sıraya gerilediğini ve Türkiye’den gelen taleplerin dünya toplamının yüzde 10’unu oluşturduğunu belirtti.
Twitter istatistiklerine göre Türkiye’den 513’ü mahkeme kararı olmak üzere toplam 4 bin 325 yasal talep iletildi. Türkiye’den iletilen yasal taleplere karşılık verme oranı yüzde 33 oldu. 43 hesap askıya alınırken 148 tweet silindi.
GAZETECİ HESAPLARINA KAPATMA TALEPLERİ
Twitter dünya çapında gazeteciler ve medya kuruluşlarına ait teyitli 158 hesapla ilgili 333 yasal talep geldiğini, bu taleplerin büyük çoğunluğunun 149 taleple Hindistan ve 142 taleple Türkiye’den iletildiğini bildirdi.
Twitter, Türkiye’den gazeteci ve medya kuruluşlarına ait teyitli hesaplar hakkındaki mahkeme kararlarına, basın özgürlüğünün korunmasına dair Türk kanunlarına tezat oluşturduğu gerekçesiyle hukuki çekince koyduğunu, ancak itirazlarından hiçbirinin kabul edilmediğini de kaydetti.
