Prof. Dr. Uğur Çınar; Nodül "ses kullanımı" ile ilgili bir problemdir ve tedavi edilebilir!

Prof. Dr. Uğur Çınar;  Nodül "ses kullanımı" ile ilgili bir problemdir ve tedavi edilebilir!

Sitemiz köşe yazarı Dr.Göktan Ay’ın, İnternational Hastanesi “Kulak Burun Boğaz Doktoru” Prof. Dr. Uğur Çınar ile yaptığı söyleşiyi yayımlıyoruz.

AY: Sn. Hocam, nasılsınız? Pandemi’den, sağlık çalışanları gibi, sizler de etkilendiniz mi? Nasıl?
ÇINAR:Pandemi bütün hayatı etkilediği gibi 'sağlık sistemini de' olumsuz etkiledi. Bir yıla yakın zamandır, alışılmış rutin çalışmanın dışında bir çalışma temposu var. Nisan ve Mayıs 2020 döneminde hastanelere pandemi hastaları dışında hasta girişi olmadı. Yaz döneminde bir rahatlama oldu ve biraz korkarak da olsa hastalar hastanelere gelebilmeye başladılar. Ancak Kasım- Aralık 2020 dönemi ile yeniden sağlık sorunları ertelenmeye başladı. Sağlık dinamik bir yapı. Küçük sorunlar zaman içinde büyüyerek çözümü zor hale gelebiliyor. 
AY: Bir kişi, sadece rahatsız olduğunda mı 'kulak-burun-boğaz'  doktoruna gitmeli? Bunun bir ölçüsü, aralığı var mı?
ÇINAR: Kulak-burun-boğaz özelinde konuşacak olursak, tamamen sağlıklı olan ve kötü alışkanlıkları olmayan insanların sadece kontrol amaçlı muayene yaptırmalarına gerek yoktur. Pratikte en sık karşılaştığımız sorunlardan biri, kulak kirlerinin tekrarlamasıdır. Kişinin sık aralıklar ile KBB Hekimine gelmesine neden olabilir. Ancak bunun sıklığı, kişiden kişiye çok değişkendir. Alkol ve sigara kullanımı olduğunda ise durum biraz değişiyor. Bu maddeleri kullanan insanların yıllık KBB muayenesi yaptırmalarını öneriyorum. Bu maddeler en çok 'ağız içi-dil-ses telleri' bölgelerine hasar verebiliyor. Bunların erken tanınması için yıllık KBB muayenesi uygun olacaktır.
AY: Karadenizlisiniz ve sporla yakın ilginiz var. Bahsetmek ister misiniz?
ÇINAR: Trabzon Vakfıkebir doğumluyum. İlk-orta-lise eğitimini Trabzon'da aldım. Trabzon Lisesi 1981 mezunuyum. Doğal olarak biraz koyuca Trabzonspor'luyum. Şenol Güneş hocanın, Beşiktaşı şampiyon yapması ile çoğu başarıya hasret Trabzonsporlu gibi Beşiktaş'a da sempati ile baktığım bir dönem oldu. 


 

AY: Son zamanlarda burun ameliyatları çok arttı. Ses rengine etkisi oluyor mu?
ÇINAR: Üst solunum yolunda yapılan bütün ameliyatlar (bademcik-burun kıkırdağı düzeltilmesi-burun eti küçültülmesi-burun estetik -horlama ameliyatları) ses üzerine etki yapabilir. Çünkü bu bölgelerin tümü 'ses telinde ses oluştuktan sonra sesin rezonans alanlarıdır.' Basit bir nezle olduğumuzda, burnumuz tıkandığında bile  sesimizin değiştiğini unutmayalım.
AY: Konservatuvar öğrencilerinin, özellikle ses/şan-  en büyük sorunu “nodül” oluşumu. Neden oluyor ve  tedavisi kolay mı?
ÇINAR: Nodül 'ses kullanımı' ile ilgili bir problemdir. Ses tellerinin birbirine uygunsuz çarpması sonucu ses tellerinin birbiri ile en fazla temas ettiği ön bölgesinde 'dokuda kalınlaşma' olasıdır. Bu kalınlaşmanın derecesine göre seste değişiklik oluşur. Ayağınızı vuran bir ayakkabı giydiğiniz zaman temas yerinin önce kızarması-şişmesi ve sonrasında orada kalın bir doku oluşmasına benzetilebilir. Eğer ayağımızı acıttığı için o ayakkabıdan vazgeçip değiştirirsek, kısa bir süre içinde oluşmuş olan kızarık alan düzelir. Ama ayakkabıda ısrarcı olursak, ayağımızda nasır dokusu oluşur. Öncelikle 'yanlış ses  kullanımının' düzeltilmesi ve 'ses terapisi' nodülü düzeltebilmek için kullanılır. Ancak nodül oluşumu yaklaşık 6 aylık süreyi geçmiş ve nodül sert hale gelmiş ise cerrahi olarak nodülü çıkartmak gerekebilir.
AY: Lazerle tedavi yöntemini duymuştum… Ses telinde düzeltme yapılabiliyor mu? Neyi etkiliyor?
ÇINAR:Lazer, 'ses teli hastalıkları' ameliyatlarında kullanılmaktadır. İyi huylu ses teli hastalıklarının (nodül-polip gibi ) tedavisinde yeri tartışmalıdır. Özellikle  ameliyat sırasında kanamanın az olmasına yardımcı olur. Ancak iyileşme sırasında doku sertliğine neden olabileceğini öne süren araştırıcılar da vardır. Bu nedenle 'iyi huylu ses teli problemlerinde' çok popüler değildir. Asıl kullanım alanı ses teli kanserlerinin tedavisidir.
AY: Ses sanatçılarına veya spikerlerine, “ses sağlığı” konusunda tavsiyeleriniz nelerdir…
ÇINAR: 'Ses sağlığı', genel vücut sağlığından ayrı olarak düşünülemez. İyi bir ses için öncelikle genel sağlığımız iyi olmalıdır. Öncelikle 'duruşumuzun ve nefes alışımızın' iyi olması gerekir. Ses tellerinin 'nemli olması çok önemlidir. Bu nedenle günde en az 2 litre içme suyu tüketmek gerekir. İdrarın rengi ne kadar açık ise ses de o denli iyi çıkar. Çay, kahve, kola ve alkol vücuttaki suyun idrar ile atılmasına dolayısı ile dokunun kurumasına neden olur. Çoğu bitki çayı da bu gruba girer. Bu içecekleri fazla tüketmekten kaçınmak gerekir. 'Yüksek sesle konuşmak, bağırmak, çığlık atmak ve sık boğaz temizlemek'  ses tellerini tahriş eder. 'Kuru, klimalı veya tozlu ortamlarda' uzun süre bulunmamak gerekir. Ses tellerine en çok zarar veren etkenlerin 'sigara ve reflü olduğu' hiç unutulmamalıdır. Allerji, burun tıkanıklığı ve sinüzit gibi hastalıklar ses üzerine olumsuz etki yapar. İşitme kaybı varlığında zaman içinde yüksek ses ile konuşma alışkalığı edinilir ve bu da ses kalitesini olumsuz etkiler. Ses tellerini oluşturan ana yapı adeledir. Dolayısı ile sporcuların kaslarını geliştirmek için antreman yapması gibi, sesini profesyonel kullanan insanların da 'düzenli ses egzersizleri yaparak' vokal kaslarını hep formda tutmaları gerekir.

AY: Bir sanatçı için sesi güzel/karakteristik olmak yeterli mi? Yoksa; “ağız-burun-kulak  sağlığı” önemli mi?
ÇINAR:Sesin güzel-karakteristik özelliklerini belirleyen birçok faktör vardır. Öncelikle 'sistemin jenaratörü' akciğerlerdir. Ses sağlığı için öncelikle 'sağlıklı güçlü bir akciğer yapısı' olmalıdır. Ses telleri bölgesi sesin oluştuğu bölgedir. Ancak bu ham sestir. Sesin sol hali ses tellerinden sonraki bölüm olan yutak- dil kökü- ağız boşluğu-hareketli dil-dişler ve ayrıca burun- sinüs boşlukları tarafından verilir. 
AY: “Burun eti” büyümeleri neden olur?  Ameliyattan çok korkuluyor,tedavisi nasıl yapılır?

ÇINAR: Burun tıkanıklığına en sık neden olan durum burun ortasında yer alan ve burun boşluğunu ikiye  ayıran bölmenin (septum adı veriliyor) eğri olması ve her insanda var olan, konka adı verilen 'burun etlerinin' büyümesidir. Burun ortasındaki bölüm bir travma sonrasında da eğri hale gelebileceği gibi sıklıkla karşılaştığımız durum doğuştan eğriliklerdir. Genetik ile ilgisi vardır. Burnun dış şekli ile ilgisi yoktur. Burun boşlukları asimetrik olduğunda zaman içinde özellikle açık taraftaki burun etleri irileşir. Buna 'konka büyümesi' denilir. Gece uykusunu olumsuz etkileyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Burun ortasındaki 'kıkırdağın düzeltilmesi' ve şiş olan 'konkaların küçültülmesi' şeklinde cerrahi olarak tedavi edilir. 
AY: Teşekkürler….
ÇINAR: Ben teşekkür ederim. Ayrıca, 20 Şubat 2021'de  yapılacak olan 'MÜZDAK/2021 Ses Eğitimi Çalıştayı'na davetiniz için de teşekkürler..