CHP Sözcüsü Faik Öztrak; 'Terör örgütü PKK'nın rehin aldığı görevlilerin tamamı 2015-2016 yılında rehin alınmış. Sözde çözüm sürecinde. Şimdi o süreçte yapılan hataların bedelini şehitlerimizin aileleri ödüyor.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu...
Faik Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'Hain terör örgütü PKK 13 silahsız insanımızı acımadan vurdu. Alçakça şehit etti. Terör karşısında suskun kalmak insanlık suçudur.
Terör örgütünün rehin aldığı vatandaşların durumunu defalarca Meclis'e sunduk. Şimdi genel görüşme yapacaklarmış. Genel başkanımız evlatları kaçırılan ailelerle görüştü. Bu konuda çok sayıda önerge verdik.
Dün acı haberlerle sarsıldı. Gara'daki operasyonda şehitlerimizin sayısı 16'ya çıktı. İçimiz yandı. Her acı haberde olduğu gibi detayları vermek valiye düştü. Terörle mücadele milli bir meseledir. Sizi bizi yoktur. Boş nutuklara yer yoktur. Bu mücadele yürek işi olduğu kadar aynı zamanda akıl işidir. Valinin verdiği bilgiler bu gerçekle yüzleşmemize neden oldu.
Bölücü örgütün rehin aldığı görevlilerin tamamı 2015-2016 yılında rehin alınmış. Sözde çözüm sürecinde. Şimdi o süreçte yapılan hataların bedelini şehitlerimizin aileleri ödüyor.
Terör bir insanlık suçdur. Mücadele bu zihniyetle yapılmalıdır. Hatalardan ders çıkarmak erdemdir. Yeter ki yeni hatalara yelken açılmasın. Bölücülük yaparak terörle mücadele edilmez.
Dün 13 şehidimizin olduğunu öğrendik. Milletimiz derin bir yasta. Ama AK Parti kongresinde espriler... AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'dan öğrendik ki 13 kamu görevlisi başarısız bir operasyonda şehit düşmüş. Kendi ağzıyla söyledi. CHP 13 şehidimiz için ulusal yasa ilan edilmesini istiyoruz.
Gerekirse Karayılan'ı da TRT'ye çıkartırız diyen sizler değil miydiniz? Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Bu terörü alt edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın.
Hükümetin öncelikli görevi milletin canını ve sağlığını korumaktır. Erdoğan'ın şahsım hükümeti milletin ne sağlığını ne canını koyabiliyor.
Salgınla mücadele derken lokantalar kapatılıyor. Erdoğan çalgılı türkülü kongreler yapıyor.
Hükümet salgın sürecini yönetemedi. Aşı sürecini de yönetemiyor. 40 yıl vergi veren esnaflara salgında 40 yıl bakamadı. G20 hükümetlerinin üyesi yurttaşlarına 100 lira verirken Erdoğan'ın şahsım hükümeti 15 lira veremedi.
Vatandaşlarımız perişan. İsyan ediyor. Kafe bar ve restoran çalışanları afişler asmışlar. Dükkanımızı kapatma kapatacaksan sahip çık diyor.
Kayserili esnafımız nefes alamıyoruz sesimizi duyan var mı diye afiş asmış. Ülkeyi kim yönetiyor Erdoğan'ın şahsım hükümeti.
Çiftçimiz de perişan. Yemciye, gübreciye, Ziraat Bankası'na borçlu. Çiftinin tarlasına ineğine traktörüne haciz yağıyor.
MHP borçların yapılandırılması için teklif getirsin tüm tekliflerimizi geri çekeriz. Yeter ki çiftçimizin derdine derman olalım.
Postacılar mektup yerine icra tebligatı getirir oldu. Muhtarlarımızın masaları icra tebligatı dolu.
Bunun sorumlusu kim. Ülkeyi kim yönetiyor? Elbette Erdoğan'ın şahsım hükümeti. İşsizlik yolsuzluk korkunç bir tsunami olmuş milletimizi ezip geçiyor. Erdoğan duymamazlık yapıyor.
Erdoğan'ın şahsım hükümetinin elinde işsizlik arşı alaya çıkıyor. Son 1 yılda işini kaybedenlerin sayısı 1 milyonun üzerinde. Olan işleri bile koruyamıyoruz.
Erdoğan'ın şahsım hükümetinde en çok acı çekenlerin başında gençlerimiz geliyor. Üniversitelerde liyakat yerine saraya sadakat esas olmuş....'