Gelecek Partisi olarak TBMM önünden tüm Türk-İslam dünyası ve insanlığa seslendiklerini kaydeden Selçuk Özdağ, TBMM ve TBMM’de grubu olan tüm partilere Çin ile imzalanacak olan suçluların iadesi anlaşmasına karşı ses çıkarmalarını isteyerek,
“Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistan’dan buraya gelen gerek Uygur Türkleri, Kazak ve Kırgız Türkleri ile ilgili olarak TBMM Başkanına TBMM’yi yöneten ve TBMM’de grubu bulunan tüm partilere sesleniyoruz. Çin ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşması yapılmak istenmiş bu TBMM’de komisyondan geçerek genel kurula gelmiş vaziyette. Bu insanların Çin ile yapılacak olan bu anlaşmanın Gelecek Partisi olarak askıya alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Çin ile yapılacak anlaşmanın ‘neden’ askıya alınması gerektiğini ise Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ şöyle anlattı:
“Çin kapılarını tüm İnsan Hakları Örgütlerine, basın mensuplarına ve aynı zamanda bütün dünyadaki siyasi partilere açmalıdır. Çin, kendisini büyük devlet olarak görmektedir. Büyük devletler asimilasyon, insan hakları ihlali, inanç ve fikir hürriyetinin olmadığına dair tüm iddialara karşı kapıyı açmalı İnsan Hakları Örgütleri, siyasi partiler ve basın mensupları Doğu Türkistan’a gitmeli ve bu iddiaları yerinde incelemelidir. Nasıl ki Dünya Sağlık Örgütü bugün orada covid ile ilgili araştırmalar yapıyor bu konuyla ilgili de kapılarını açıp bilgi vermelidir.”
‘TEKNOLOJİ ÇAĞINDA 6 YILDIR AİLELERİ İLE GÖRÜŞEMİYORLAR’
21. yüzyılda bir insanlık ayıbının yaşandığına ve Doğu Türkistanlı Uygur, Kazan, Kırgız Türklerinin aileleri ile 6 yıldır irtibat kuramadıklarına dikkat çeken Özdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 5 bin yıllık tarihine uygun davranması gerektiğini vurguladı.
Özdağ, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Doğu Türkistan’dan buraya gelip burada yaşayan Uygur, Kazak, Kırgız Türkleri aileleri ile 5-6 senedir irtibat kuramadıklarını söylemektedirler. Bugün teknolojinin zirvede olduğu bir çağda aileleri ile görüşemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlere de sesleniyorum bu insanlarla ilgili olarak Çin Büyükelçisi ile Çin Devlet Başkanı ile görüşülmeli ve de oranın kapılarının açılması sağlanmalı, bu iddiaları Çin çürütmeli. Eğer bu iddialar doğru ise de Çin bu iddialarla ilgili olarak dünyadan özür dilemeli ve tüm dünyaya ‘Çin olarak biz anayasamıza uyuyoruz ve anayasamızın haklarına tabi olarak bu insanları vatandaş olarak kabul ediyoruz’ demelidir.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ 1000 YILLIK ANADOLU TARİHİNE UYGUN HAREKET ETMELİ’
Biz buradaki Doğu Türkistanlıların, Uygur, Kazak ve Kırgız Türklerinin veya oradan buraya gelen herhangi bir etni-siteye, dine mensup vatandaşların kesinlikle suçluların iadesi anlaşması kapsamında olmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu kapılar açılıncaya kadar suçluların iadesi anlaşması ertelenmeli, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 5 bin yıllık tarihine uygun olarak 1000 yıllık Anadolu coğrafyası tarihine uygun olarak bu insanları misafir olarak kabul etmeli kendisine sığınan insanları asla Çin’e teslim etmemelidir. Çin, bütün dünya İnsan Hakları Örgütleri karşısında tam ve kamil manada gerekçelerle bu insanların suçlu olduğunu ispat etmelidir.
Batı dünyasının konuya gösterdiği duyarlılığı bugün Türkiye’yi yöneten hükümetten de bekliyoruz. 10 bin imza toplandı Suçluların İadesi Anlaşmasının feshi veya ertelenmesi için.
‘İLK DEFA GENEL BAŞKANIMIZ KONUYU GÜNDEME GETİRDİ’
Biz de bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Gelecek Partisi olarak ilk defa Ardahan’da Sayın Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu bu konuyu gündeme getirdi daha sonra İstanbul’da Türk Dünyası’nın tüm dernek ve vakıfları ileberaber Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramını dile getiren toplantılar yaptık, Çin Konsolosluğunun da önüne giderek bu trajediyi yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur, Kırgız, Kazak Türkleriyle birlikte acılarına ortak olduk. Şimdi Selçuklu ilçe teşkilatımızla birlikte toplanan 10 bin civarı imzayı TBMM başkanlığına, Cumhurbaşkanlığına ve TBMM’de grubu bulunan, bugün seçime girme şartlarına sahip tüm parti liderlerine göndererek 21. Yüzyıldaki bu insanlık ayıbı olan Suçluların İadesi Anlaşmasını iptal edin veya erteleyin diyeceğiz.”
haber: enpolitik
