28 Şubat Darbesi ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Diğer darbeler bedenimize zarar verirken, 28 Şubat post modern darbesi ruhumuza musallat olmuştur” dedi.
28 Şubat Darbesi ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Diğer darbeler bedenimize zarar verirken, 28 Şubat post modern darbesi ruhumuza musallat olmuştur” dedi.
Türkiye’nin en zorlu yıllarından olan 1990’larda Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığı sırasında gerçekleşen 28 Şubat Post Modern darbesi ile ilgili dönemin en önemli tanıklarından Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, yaptığı yazılı bir açıklama ile 28 Şubat’ı değerlendirdi. Özdağ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“POST MODERN BİR DARBEDİR”
“28 Şubat 1997'de Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan kararlarla başlayan ve iktidardaki Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonunun sonunu getiren sürecin yine bir yıl dönümündeyiz. Bürokrasi ve ordu merkezli irticaya yönelik olarak alındığı iddia edilen kararlarla iş başındaki hükümetin düşmesine neden olan süreci başlatan ve Türk siyasi tarihinde 28 Şubat olarak anılan olayları post modern bir darbeydi. Diğer darbeler bedenimize zarar verirken 28 Şubat post modern darbesi ruhumuza musallat olmuştur. 28 Şubat süreci, değerlere ve inançlara karşı fütursuzca gerçekleştirilen bir saldırıydı. Darbenin ağır sonuçları da beraberinde getirdiği bir bedahettir.
“28 ŞUBAT HÜRRİYET KATİLLERİNİN PROJESİYDİ”
“28 Şubat hürriyet katillerinin projesiydi. 28 Şubat 1997’de olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulu’yla başlayan süreçle Anadolu’nun evlatlarının onuru çiğnenmek istenmiş, milletimizin izzetine kast edilmiştir. 28 Şubat, tek adam özlemi içinde kıvrananların tuzak ve kuşatması olarak kayıtlara geçmiştir. Muhafazakâr kesime yönelik hak ihlallerinin yapıldığı, başörtülü kızlarımızın eğitim haklarının gasp edildiği ve inançlara engel olunma gayretinin son çırpınışlarının sahnelendiği bir komplo sergilenmiştir. 28 Şubat 1997, tıpkı 1960, 1971 ve 1980’de olduğu gibi bir demokrasi faciası olarak Cumhuriyet kayıtlarına geçmiştir. Ancak, 28 Şubat’ı diğer darbelerden ayıran bir özelliği öne çıkmıştır. Diğer darbeler bedenimize zarar verirken, 28 Şubat post-modern darbesi ruhumuza musallat olmuştur.
“DARBE VE DARBE GİRİŞİMLERİNİ LANETLİYORUM”
“Medya, sermaye lobileri, sözde sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler tarafından desteklenen baskı ve sınır tanımaz zorbalık, milletin nezdinde işkenceye dönüşmüş, militarizm meşrulaştırmak istenerek hukuk katledilmiştir. Bu maddi ve manevi hasarlar sözde 'İrtica tehlikesi' adı altında ülkemize yadigâr bırakılmıştır. 28 Şubat ve benzeri süreçler ‘vesayet lobilerinin millet ile kavgasıdır.’ Unutulmamalıdır ki 28 Şubat ve benzeri girişimlerin izlerini silme kabiliyetine sahip milletimiz, darbecilere ve destekçilerine yine en büyük cevabı verecek müessesedir. Ben bu inanç ve düşüncelerle 28 Şubat'ın tüm mağdurlarına selam ediyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyor, hayatta kalanlara da uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum. 1960-71-80-97-15 Temmuz 2016 darbelerini ve girişimlerini lanetliyorum.”