Türk hazır giyim ve moda sektörünün önemli markalarından DeFacto ilk kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. DeFacto Sürdürülebilirlik Raporu ile Küresel İlkeler?e bağlı olarak hareket edeceğini ve çalışma koşullarından insan haklarına, çevreden yolsuzlukla mücadeleye kadar uzanan her alanda sürdürülebilir gelişmeyi ve iyi kurumsal vatandaşlık uygulamalarını gönüllü olarak destekleyeceğini taahhüt etti.
Türk hazır giyim ve moda sektörünün önemli markalarından DeFacto ilk kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. Şirketten yapılan açıklamada sürdürülebilirlik konusundaki stratejilerini ve politikalarını anlatan rapor, GRI G4 Sürdürülebilirlik Raporlaması Rehberi standart alınarak hazırlandı. Raporun içeriği belirlenirken Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi?nin 4 unsuru olan insan hakları, çalışma koşulları, çevre ve yolsuzlukla mücadele ile bunlara bağlı 10 ilke göz önünde bulunduruldu.
DeFacto?nun Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi?ne verilen taahhüdün gereği olarak hazırladığı ikinci ilerleme bildirimi özelliğini de taşıyan rapor, şirketin kurumsal öncelikleri ve çalışanları, tedarikçileri, müşterileri ve toplumun beklentileri doğrultusunda geliştirildi. DeFacto?nun ilk kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporu, 2014 yılındaki çevresel, sosyal, etik ve ekonomik konulu taahhüt, uygulama ve performansını, ayrıca 2015 yılında hayata geçirilen uygulamaları içeriyor.
Çok uluslu bir şirket olma yolunda, hem yurt içinde hem de yurt dışında iş yapış biçimlerini de evrensel değerlere uygun bir şekilde sürdürmek için çalıştıklarını söyleyen DeFacto Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İhsan Ateş, sektörde Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi?ni imzalayan ilk iki şirketten biri olduklarını belirtti. Gönüllülük esasına dayanan bu girişime katılarak, sürdürülebilirlik konusunda hazır giyim ve moda sektörünün öncü kuruluşlarından biri olma taahhütlerini de yerine getirmek için bir adım attıklarını vurgulayan Ateş sözlerine şöyle devam etti:
?DeFacto olarak ilk kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporu?muzda, 2014 yılı başından 2015 yılı ortasına kadar geçen süre içindeki sosyal, çevresel, ekonomik ve etik konulardaki performans ve uygulamalarımızı açıklıyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın temelini, faaliyetlerimizden ve ürün ve hizmetlerimizden kaynaklanan çevresel, sosyal ve ekonomik etkimizi üçlü bir denge içinde yönetmek ve paydaşlarımız için değer yaratmak oluşturuyor. Bu nedenle tüm operasyonlarımızda ürünlerin çevresel etkilerinin azaltılması ile tedarik zincirinde insan haklarına saygı, iş sağlığı ve güvenliği, ürün güvenliği, çalışan gönüllüğü, işyerinde çeşitlilik ve fırsat eşitliğine odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik raporumuzla da gösterdiğimiz gibi, iyi bir kurumsal vatandaş olarak bundan sonra da Küresel ilkeler çerçevesinde hareket edeceğimizi taahhüt ediyoruz?
DeFacto?nun ilk kapsamlı Sürdürülebilirlik Raporu?ndan öne çıkan başlıklar şöyle:
2015 yılı başında çalışan bağlılığını, aidiyet duygusunu ve kişisel yetkinliklerin artırılmasını hedefleyerek, toplumsal fayda ve farkındalık yaratmaya yönelik projeler geliştirip hayata geçirmek amacıyla DeFacto Mutluluk Elçileri Grubu kuruldu. Çalışanların gönüllü olarak katılabildiği bu grupta, Türkiye?nin önde gelen STK?ları ile işbirliği neticesinde gönüllülük ve farkındalık projeleri geliştiriliyor. 2015 yılı Eylül ayına kadar 130 çalışanın gönüllü olduğu yedi projeye toplam 326 mesai saati ve 34 mesai dışı saat ayırıldı.
DeFacto, 2015 yılı başında kadın çalışanların iş hayatına katılımlarını güçlendirmek etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Kadınları Güçlendirme İlkeleri?ne (WEP) imzacı oldu. Bu taahhüt kapsamında, örneğin doğumdan sonra ekstra üç ay ücretsiz izin gibi uygulamaları içeren ?Mutlu Kadın Hareketi? geliştirildi.
2014?te geri dönüştürülmüş ürünlerden elde edilen lifler ve organik pamuk içeren ürünlerden oluşan ilk ekolojik ürünler hazırlandı ve 2014 sonbahar/kış koleksiyonuna ?ekolojik line? kategorisi eklendi. 2016 yılında çevresel etkisi daha düşük olan bu ürünlerin sürekli olarak mağazalarda bulunması sağlanacak.
DeFacto olarak hayata geçirdiğimiz topluma katkı çerçevesindeki uygulamalardan bir örnek, yerel kalkınmaya destek verme fırsatını da göz önünden bulundurarak 2005 yılında Sivas?ta açılan fabrikadır. Çalışanların büyük bir çoğunluğu yerel halktan oluşan fabrika, bu sayede hem yerel ekonomiye doğrudan katkı sağlıyor, hem de yan sanayi yine Sivas?ın yerel kalkınmasına katkıda bulunuyor. 2019 yılında binden fazla kişinin istihdam edileceği Sivas fabrikasına ek olarak, tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde 500 kişiye iş olanağı sağlayacak Batman fabrikasının inşaatı devam ediyor. DeFacto böylece istihdam sağlamanın yanında, işbaşı eğitim ve meslek edindirme programları sayesinde yöre halkının meslek edinmesine de katkıda bulunuyor.